ويكيبيديا

    "bu olayın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • هذه الحادثة
        
    • هذا الحدث
        
    • هذا الحادث
        
    • هذه الحادثه
        
    • لا يستطيع يعرف أن
        
    bu olayın ardındaki gerçeği bir kenara bırakacak olursak, Hz. Open Subtitles وأيا كانت حقيقة هذه الحادثة في مكة محمد كان حبيس
    Bazıları, bu olayın Doğu-Batı ilişkilerini tek başına on yıl geri döndüğüne inanıyor. TED يعتقد البعض أن هذه الحادثة لوحدها أرجعت العلاقات الشرقية/ الغربية 10 سنوات للخلف.
    bu olayın da ispat ettiği üzere çok fazla risk var. Open Subtitles المخاطر كبيرة جداً كما أثبتت هذه الحادثة.
    bu olayın ardındaki ekolojik faktörler epey karmaşık ancak bu sadece Çin'e özgü bir durum değil. Open Subtitles القصّة البيئيّة وراء هذا الحدث معقّد ولكنها ليست فريدة من نوعها فالصين
    bu olayın ne önemi var da ikimizin de hayatını tehlikeye atabiliyorsun? Open Subtitles ما المهم جدا بشأن هذا الحدث لدرجة أنك مريدة لتعرضي حياتك وحياتي للخطر؟
    bu olayın manşetlere çıkacağından eminim. Open Subtitles أنا متأكد بأن هذا الحادث وصل الأخبار الأن.
    bu olayın ne zaman meydana geldiği farz ediliyor? Open Subtitles متى تفترضان أن هذا الحادث قد وقع؟
    Sanırım bu olayın tek iyi yanı bizi birbirimize yakınlaştırmış olması. Open Subtitles حسناً أعتقد أن الجانب الجيد الوحيد هو أن هذه الحادثه قربتنا من بعض كشركاء سكن
    Bakın, Terry bu olayın yayıldığını öğrenmemeli. Open Subtitles ولكن، أسمعوا، تيري لا يستطيع يعرف أن السر خَرج
    Şu anda Çin Federasyonu'nun yönetim kurulu, bu olayın Open Subtitles أعلنت المجموعة الحاكمة في الإتحاد الصيني أن هذه الحادثة أعلنت المجموعة الحاكمة في الإتحاد الصيني أن هذه الحادثة
    "Şeytan Ayetleri" kitabı, bu olayın romanlaştırılmış halidir ve Müslümanlar bu kitabın Hz. Open Subtitles الكتاب الآيات الشيطانية قصة خيالية مستوحاه من هذه الحادثة ويدعى المسلمون انها تصور محمد كدجال
    O yüzden bu zamanı, bu trajik olayda sevdiklerini kaybedenlerden, mürettebatın ailelerinden ve son ana kadar bu olayın önüne geçmek için kahramanca savaşan Kaptan Lori Mackelson'dan özür dilemek için kullanıyorum. Open Subtitles ولذا فأود أن أتقدم بأسفي لكل من فقد عزيزًا عليه في هذه الحادثة المأساوية ومنهم أسر طاقم الطائرة
    Patronun ve Waxey Gordon bu sabah benim isteğimle görüştüler ve bu olayın korkunç olduğu kadar kimsenin suçu olmadığına karar verilmişti. Open Subtitles وقد اتفقا على أنّ هذه الحادثة المأساوية ليست خطأ أحدهم
    bu olayın üzerinden çok hızlı geçtik bence. Open Subtitles أعتقد أنني تخطيت هذه الحادثة معك بسرعة للغاية.
    Doğru bir yönlendirmeyle, insanlar bu olayın kasıtlı yapıldığına inanırlar. Open Subtitles مع زيادة ونقصان الصحيح، سوف يحمل الجمهور على الاعتقاد أن هذا الحدث كان متعمدا.
    1976'da Soweto ayaklanmasına katılan çocuklardan biri, bu olayın siyahi çocukları ve ailelerinin ayrılığını temsil ettiğini söyledi. Çünkü aileler onları ırkçılık kuralları altında yetiştirdi. Serbestçe konuşmanın ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorlardı. TED في العام 1976، أحد الأطفال المشاركين بانتفاضةسويتو قال إن هذا الحدث يمثل الطلاق بين الأطفال السود وعائلاتهم، لأن عائلاتهم نشأت في ظل نظام العنصرية، وكانوا يعرفون مدى خطورة الكلام.
    Herkes bu olayın Narayan Shankar'ı yumuşatacağını düşündü. Open Subtitles الجميع اعتقدوا ان هذا الحادث (سوف يُلين (نريان شانكر
    Başlı başına bu olayın, benim kendi topluluğumun dayanışmasına veya insanlığa olan inancımı kaybettirmemesine kararlıydım. 7.7.2015'de, Londra terörist toplu taşıma bombalama saldırılarını ve o dönemin belediye başkanının ve ailemin, ertesi gün yeniden metroya binmemiz konusundaki ısrarlarını anımsadım, çünkü bu sayede bizi emniyetsiz hissettirenlere göre hareket etmiyor, değişmiyor olacaktık. TED لكن بإصراري على ألا أدع هذا الحادث يفقدني إيماني بالعزلة في مجتمعي أو الإنسانية ككل، فكرت في ذكرى التفجيرات الإرهابية في تموز 2005 عند محطة لندن للمواصلات، وكيف أن عمدة لندن ذلك الحين، وبالطبع أهلي أيضاً، كيف أصرّوا على أن نعود جميعنا إلى الأنفاق في اليوم التالي، كي لا يتم كشفنا أو تغييرنا من قبل من جعلنا نشعر بانعدام الأمان.
    Sen sadece, bu olayın oy verenleri ne kadar etkilediğini biz çözene kadar göz önünde olmamaya bak. Open Subtitles نستعيد نتائجنا خلال أيام فقط بعيداً عن الأضواء حتى نستطيع أن نعرف الأمر كيف هذه الحادثه أثرت على بعض المصوتين
    Sanırım bu olayın tek iyi yanı bizi birbirimize yakınlaştırmış olması. Open Subtitles حسناً أعتقد أن الجانب الجيد الوحيد هو أن هذه الحادثه قربتنا من بعض كشركاء سكن
    Bakın, Terry bu olayın yayıldığını öğrenmemeli. Open Subtitles ولكن، أسمعوا، تيري لا يستطيع يعرف أن السر خَرج

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد