Ve Bu olduğunda en iyi niyetli cümleler bile yanlış anlaşılabilir. | Open Subtitles | و عندما يحدث ذلك, فأن افضل النوايا يُمكن أن يُساء فهمها |
Ve Bu olduğunda ait olduğun yerde, burada benimle olmanı istiyorum. | Open Subtitles | و عندما يحدث ذلك أريدك أن تكون حيث تنتمي هنا، معي |
Bu olduğunda, dinleyen öğrencilerin arasında, ...genç bir yüz gördüğümde ve gözlerinde kendimi, ...hep olmak istediğim halimi görünce, ...ona çıkma teklif ediyorum. | Open Subtitles | عندما يحدث هذا .. و أنظر وسط المقاعد و أرى وجه امرأة شابة و أرى نفسي في عينيها |
Ah, Bu olduğunda kaçıp gitmenin ne kadar çekici geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | و أعرف كم يكون الهروب مغرياً عندما يحدث هذا |
Bu olduğunda burada baya ağlaşma oldu. | Open Subtitles | لقد كان هناك الكثير من البكاء ، يوم حدث هذا |
Ve Bu olduğunda, işler yavaşlar, ihmal edilir ve verimsizlik büyür. | TED | وعندما يحدث ذلك فالأشياء تتباطىء وتسقطُ من خلال الفجوات وتزدهرُ عدم الكفاءات. |
Bu olduğunda, idrarındaki protein izlerine bakarak preklamsi adı verilen bu durumu kontrol etmemiz gerek. | Open Subtitles | عندما يحدث ذلك يتعين علينا للتأكد من حالة تسمى مسبقا تسمم الحمل، من خلال البحث عن علامات من البروتين في البول. |
Bu olduğunda senden görevinden çekilip yatakhanende güvene almanı istiyorum. | Open Subtitles | عندما يحدث ذلك أريدكم أن تبتعدوا عن مراكزكم و أن تثبتوا أنفسكم لشي ما |
Ve Bu olduğunda, vekâletnameniz Jesse'yi Wallace'tan korumaya yetecek mı? | Open Subtitles | عندما يحدث ذلك هل ستكون مهاراتك في المحاماة كافية لحماية كيسي من والاس ؟ |
Bu olduğunda enkazın üzerinde açık bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | والآن عندما يحدث ذلك ينبغي أن يكون لدينا طريق واضح فوق الأنقاض |
Bu olduğunda, gerçek bir ahmak gibi davranıyorum. | Open Subtitles | عندما يحدث ذلك , يجعلني أتصرف وكأنني أحمق |
Kendin söyledin. Bu şamandıra önünde sonunda devrilecek ve Bu olduğunda senin üstünde olama izin veremem. | Open Subtitles | قلتِ ذلك بنفسكِ، في الأخير، هذه العوّامة ستنقلب، ولا يُمكن أن أترككِ عليها عندما يحدث ذلك. |
Bütün gün bunu yaptı durdu ve Bu olduğunda bir intörn asistanın yoluna çıktığında bu hastanın menfaatine değildir. | Open Subtitles | كانيفعلهذاطوالاليوم, و عندما يحدث هذا عندما يقف مستجد في طريق المشرف فأنت لا تفعل ما هو أفضل لمريضك |
İnanın, Bu olduğunda hayatta olmak istemezsiniz. | Open Subtitles | وأنت لا تريد أن تكون هناك عندما يحدث هذا |
Seni yakalayıp, öldürmek istiyorlar ve Bu olduğunda yanında olmak istemiyorum | Open Subtitles | بالنهاية، سيقبضون عليك أو سيقتلونك ولا أريد أن أكون هناك عندما يحدث هذا |
Çiftleşme sezonu, ve köpekbalıkları çiftleşirken ısırırlar, ve Bu olduğunda suda olmak istemezsiniz. | Open Subtitles | هذا موسم التزواج وعندما يفعل أسماك القرش هذا, يعضون وأنت لا ترغب بأن تكون في الماء عندما يحدث هذا |
Bu olduğunda seni koruyamam ve kızıma verdiğim sözü tutamamış olurum. | Open Subtitles | لو حدث هذا لايمكنى حمايتك ولم أفِ بوعدى لأبنتى |
Bu olduğunda genç bir kızmış, ama bunun ötesini bilmiyorum. | Open Subtitles | كانت مراهقة عندما حدث هذا لكني لا اعرف الكثير حول هذا |
Şimdi, Bu olduğunda, müziğin sadece aktığını söylüyor. | TED | وعندما يحدث ذلك يقول إن الموسيقي تخرج متدفقة |
Evet Bu olduğunda damatların dünyası kararır ve arkadaşları gelip ona yardım ederler. | Open Subtitles | أجل، وعندما يحدث هذا للعريس، يساعده أصدقائه لتصحيح الوضع |
Bu olduğunda üstesinden gelmen gerek ve adil davranmayı unutma. | Open Subtitles | حسناً , عليك التعامل مع هذا عندما يحدث وتذكري أن تتعاملي بعدل |
Ama anlamlı bir sohbet etmeden günler geçiriyoruz... ve Bu olduğunda ben seni çok özlüyordum. | Open Subtitles | ولكن تمر ايام من دون ان يدور بيننا حديث له معنى وكنت افتقدك بشدة عندما يحصل ذلك |
Elindeki tek şey Bu olduğunda savaş için yaşarsın | Open Subtitles | ♪ تعيش من أجل الكفاح عندما يكون ذلك ما تبقى لك ♪ |
İşte Bu olduğunda, senin baban olan o iyi adam öldü. | Open Subtitles | حين حدث ذلك، الرجل الطيب والذي كان والدك تم القضاء عليه. |