Bu onlar için büyük bir başarıydı çünkü bu çalışma ertesi gün basındaydı, her gazetede, köşe yazısında ve dergide. | TED | كان هذا نجاح ساحق بالنسبة لهم لأن الصور عرضت في صحافة اليوم التالي في كل الجرائد, صحف الفضائح, وصحف التابلويد |
Baal'ın kendileri için öğrenmesine izin verebilirler. Bu onlar için tehlikeli. | Open Subtitles | وهذا أمر خطير بالنسبة لهم إذا لم نتمكن من قوة السلاح |
Bazı restoran işletmecileri bunu size söylese de Bu onlar için iyi bir şey. | TED | هذا جيد بالنسبة لهم برغم ما يقوله بعض أصحاب المطاعم لك |
ki Bu onlar için kolay bir durum değil- Daha büyük bir üst yapıda kilitli kalmış durumdalar ki bu da eski güçtür. | TED | والتحدي لأوبر ـــ هذا ليس موقف سهل بالنسبة لهم ـــ هو أنهم قد حُبسوا داخل اوسع بنية فوقية. تلك حقًا قوة قديمة. |
Bu onlar için ne demek bilemezsin. Tabi ki bilirim. | Open Subtitles | ليس لديك فكرة ما يعني هذا لهم بالتأكيد لدي |
Ancak bu parçalar üzerinde çalışırken üretim süreciyle ilgili çok şey öğrendiler, Bu onlar için çok önemliydi. | TED | لكن عمل هذه الجبائر تعلمو الكثير عن عملية التصنيع الذي كان مهما جدا بالنسبة لهم |
Bu onlar için sadece çılgın bir gösteri. Önemi yok. | Open Subtitles | على أية حال هذا مجرد عرض استثنائى بالنسبة لهم هذا لا يهم |
Bu onlar için sadece çılgın bir gösteri. Önemi yok. | Open Subtitles | على أية حال هذا مجرد عرض استثنائى بالنسبة لهم هذا لا يهم |
Teknolojimizin onları koruyacağını düşünürler ve Bu onlar için iyidir. | Open Subtitles | إنهم يعتقدون أن تقنياتنا تحميهم وهذا جيّد بالنسبة لهم |
Çocuklar... Cinsi yaratıklardır. Bu onlar için çok doğal - | Open Subtitles | الأطفال مخلوقات جنسية الأمر طبيعي بالنسبة لهم |
Çünkü Bu onlar için benzersiz bir şey. | Open Subtitles | حتي لو مضي عليها الزمن لأنها فريدة بالنسبة لهم |
Bu onlar için sadece ekonomik bir başarısızlık değil şirketi kaybetmek, onlar için tarihlerinden bir parçayı kaybetmek demek. | Open Subtitles | إنّها ليست مجرد خسارة اقتصادية بالنسبة لهم فقدانهم لهذه الشركة ، يعني فقدانهم لجزء من تاريخهم |
Bu, onlar için rekabetçi bir oyun. Birkaç gün sonra mafyaların şimdiye dek gördüğü en büyük temizlik yapıldı ülke çapında gangsterler öldürüldü. | Open Subtitles | انها لعبة تنافسية بالنسبة لهم خلال الأيام القليلة المقبلة |
Ve insanların ilgisini çekerlerse Bu onlar için çok kötü olabilir. | Open Subtitles | وعندما انتبه الناس كان هذا سيئا للغاية بالنسبة لهم |
Simülasyona dahil olan herkes... animasyon içinde donmuş bir halde olacak... ve donma giderilince... Bu onlar için tamamen anlaşılmaz olacak ve bunu asla öğrenemeyecekler. | Open Subtitles | و أي شخص كان جزء من المحاكاة سيتوقف أيضاً في حالة من التعليق الحركي لذا عندما تبدأ مُجدداً فستكون غير مُتقطعة على الاطلاق بالنسبة لهم |
Bence en kullanışlı açıklama Bu onlar için. | Open Subtitles | أعتقد أنه مجرد التفسير الأكثر ملاءمة بالنسبة لهم |
Ama Nnyabo, Bu onlar için ülkenin en iyi okuluna ziyaret etmeleri için bir fırsat. | Open Subtitles | ولكن يا سيدتي هذه فرصة بالنسبة لهم لزيارة أرقى المدارس في البلاد |
Alt sınıftan -sözde dokunulmaz denen- insanlara gittim, onları ikna etmeye çalıştım ama Bu onlar için düşünülecek bir şey değildi. | TED | ذهبت إلى بعض هذه الطبقات المتدينة ، أو ما يسمى بالناس المنبوذة ، حاولت إقناعهم، ولكن ذلك كان لا يمكن تصوره بالنسبة لهم. |
Bu onlar için çok anlamlı. Biliyorum. | Open Subtitles | ليس لديك فكرة ما يعني هذا لهم بالتأكيد لدي |
Bu onlar için, bizim için değil. Bu farklı. | Open Subtitles | هذا لهم , وليس لنا هذا محتلف |
Bu onlar için. | Open Subtitles | هذا لهم |