bu parçaların çoğu daha sonra dünyanın dört bir yanındaki müzelerde, bienallerde, trienal sergilerinde gösterilmektedir. | TED | العديد من هذه القطع سيتم عرضها لاحقاً في المتاحف و المعارض التي تقام كل سنتين و ثلاث سنوات حول العالم. |
Mükemmel tasarımı elde ettiğinizde etkileşime giren bu parçaların birbirleriyle uyumlu olduğunu görürsünüz. | TED | وعندما تصل إلى التصميم المثالي، فستحصل على انسجام وسلاسة حقيقية بين كل هذه القطع في تفاعلها مع بعضها. |
Birisi bu parçaların asla bulunamaması için çok çaba sarf etmiş. | Open Subtitles | ذهب شخص إلى الكثير من المتاعب للتأكد من هذه القطع تم بالانزعاج أبدا. |
Ve bu parçaların bir çoğu için dünyanın araba üreticileri sadece bir kaç tedarikçiye muhtaçlardır. | TED | ومن أجل بعض هذه الأجزاء شركات السيارات الكبرى تعتمد على شركات أخرى لتزويدهم بهذه الأجزاء |
Çünkü insan aklı, çok parçalı, karmaşık bir sistemdir ve bu parçaların bazıları diğerlerini engeller. | TED | ذلك بسبب أن العقل البشرى هو نظام مُعقد مكون من أجزاء كثيرة , وبعض هذه الأجزاء يستطيع أن يكبح الأجزاء الأخرى. |
bu parçaların çapları farklı 24 mikron beşten, 500 ve 63 milimetreye kadar. | Open Subtitles | تتنوع هذه الأجزاء بمحيطها من 24 مايكرون و 5 إلى 500 و 62 ملم |
Ben bu parçaların fildişi bir flüte ait olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | و مع هذه القطع فكرت بالفعل بأنه يمكن أن يكون جزء من مزمار العاج |
Bunun bir parçası olmak istiyorsanız, tercih sizin. bu parçaların anlamı nedir? | Open Subtitles | إذا كنتم تريدون قطعة من ذلك , هذا قرارُكم ماذا تعني هذه القطع ؟ |
bu parçaların çoğunu Jamal için aldım. | Open Subtitles | أحصل على بعض هذه القطع من أجل جمال |
bu parçaların çoğunu Jamal için aldım. | Open Subtitles | أحصل على بعض هذه القطع من أجل جمال |
Her basamakta bu parçaların miktarını artırdık ki onların dizilimlerini belirleyebilelim. Çünkü çok büyük kapasiteye sahip bir işlem yaratmaya çalışıyoruz. Birazdan onu da göreceksiniz. | TED | في كل مرحلة، ننمي هذه القطع بوفرة بحيث نستطيع سلسلتها لأننا نحاول صنع عملية قوية للغاية-- التي يمكنكم رؤيتها خلال دقيقة. |
Bu da bu parçaların hepsini zihnimde, kalbimde başladığını ve ben onları malzemelerle en iyi şekilde ifade etmeye çalıştığım düşüncesini aklıma getiriyor, ve bu gerçekten çok ham bir duygu. | TED | وهذا جعلنى أكتشف أن كل هذه القطع قد بدأت كفكرة فى عقلى , فى قلبى . وأفعل كل ما أستطيع كى أستطيع التعبير عنها بإستخدام أشياء مادية ملموسة , وهذا شىء فى منتهى الصعوبة والبدائية . |
Al, bu parçaların kırkılması gerekiyor. | Open Subtitles | هذه القطع تحتاج لخياطة |
Evet, ama bir moneti çalmak yada Rosalin'in elması gibi değil, bu parçaların ne kaydı var ne de sigortası, yani nereye gittiklerini takip etmek imkansız. | Open Subtitles | (أجل ، ولكن خلافاً لمسروقات (مونيه (أو ألماس (روزاليند هذه القطع ليست مسجلة أو مؤمّن عليها لذا من المستحيل تتبّعها |
Etiketten bu parçaların Sèvres Fabrikası tarafından, 1750'lerde porselenden yapıldığını ve sonradan öğrendiğim kadarıyla aslında büyük saygınlığı olan bir kimse olan Jean-Claude Duplessis adında bir tasarımcı tarafından tasarlandığını öğrendim. | TED | التسمية أوحت لي بأن هذه القطع تم صناعتها بمصنع "سفرس"، مصنوعة من الخزف في أواخر الخمسينات من القرن الثامن عشر، والمصممة بواسطة مصمم يدعى جان-كلود دوبليسيس، فعلًا شخص ما متميز بشكل استثنائي كما علمت فيما بعد. |
# bu parçaların etrafında yeni kötü bir kız var. # | Open Subtitles | هناك فتاة شريرة جديدة♪ ♪حول هذه الأجزاء فجأة |
bu parçaların ne anlama geldiğini öğrenmeyi planlıyorum. | Open Subtitles | ما دلالة هذه الأجزاء . أنا أفكر فى معرفة هذا |
bu parçaların altında ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تفعله في هذه الأجزاء ؟ |
bu parçaların bazıları eğilmiş. | Open Subtitles | تباً، بعض هذه الأجزاء معوجة. |