Bu sözü ilk kez duyduktan sonra seni öldüresiye kürekle dövmesi. | Open Subtitles | كانت أول مرة تسمع هذه الكلمة و يحاول قتلك بمجرفة |
Bu sözü, Engizisyonun tüm vahşetini haklı çıkarmak için kullandılar. | Open Subtitles | استخدموا هذه الكلمة المفردة لتبرير أي عمل وحشي من طرف محاكم التفتيش الخاصة بهم |
Sadece mağdur kişiden Bu sözü duymak... Ona her zaman yardım etme isteğimi doğuruyordu. | Open Subtitles | فقط سماع تلك الكلمة من الضحية ، تجعلني أريد مساعدتهم في كل وقت |
Sadece mağdur kişiden Bu sözü duymak... Ona her zaman yardım etme isteğimi doğuruyordu. | Open Subtitles | فقط سماع تلك الكلمة من الضحية ، تجعلني أريد مساعدتهم في كل وقت |
Anılarım silinse bile... Kalbim her zaman Bu sözü hatırlayacak. | Open Subtitles | ربما ذاكرتي قد تختفي لكن قلبي سوف يتذكر هذا الوعد |
Bu sözü ve sanatın, en azından hikaye sanatının, ne olduğunu anlamama yardımcı olan şey çocuklarla çalışmaktı. | TED | والشيء الذي جعلني افهم هذا الاقتباس وفهم ما هو الفن، او على الأقل فن الخيال، هو العمل مع الأطفال. |
Özür... Bu sözü ilk kim çıkardı merak ediyorum? | Open Subtitles | آسفة , أتسائل من إخترع هذه الكلمة |
Bu sözü hiç duymadınız, değil mi? | Open Subtitles | لم تسمعي هذه الكلمة من قبل |
Hayır,Bu sözü kullanmamalıyız. | Open Subtitles | لا ... نحن لم نستعمل هذه الكلمة بالواقع |
Bu sözü yayacağız. Buna güven. | Open Subtitles | يمكننا نشر هذه الكلمة |
- Sadece Bu sözü söyle. | Open Subtitles | -فقط قل هذه الكلمة الوحيدة |
- Sadece Bu sözü söyle. | Open Subtitles | -فقط قل هذه الكلمة الوحيدة |
Bu sözü ne kadar nadir kullandığımı bilirsin. Evet. | Open Subtitles | وأنت تعلم كم من النادر أن أستخدم تلك الكلمة |
İnternet. Bu sözü ne zaman duysam sorun olur. | Open Subtitles | الأنترنت ، دائماً ما هناك مشكلة عندما تسمع تلك الكلمة |
Senin yanındayken artık Bu sözü kullanmayı bıraktım. | Open Subtitles | توقفت إستخدام تلك الكلمة بسببك |
Uzun süredir Bu sözü duymamıştım. | Open Subtitles | لم أسمع تلك الكلمة منذ فترة |
Beni cihaza aktarmadan önce bana Bu sözü vermiştin. | Open Subtitles | أنت قطعت لى هذا الوعد عند تخزينك لنمطي في الجهاز |
10 yaşındayken seninle konuşmamaya yemin etmiştim ve on sekizime geldiğimde Bu sözü tutmuştum. | Open Subtitles | و عندما كنتي بالعاشرة اقسمت اني لن اكلمك ابدا و عندما كان عندي 18 عام حفظت هذا الوعد |
Bu sözü verebilir miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أدري بذلك لا استطيع أن أقطع هذا الوعد |
ED: Bu sözü sizinle paylaşmak için can atıyordum. | TED | أ د:لقدد كنت اتطلع الى مشاركة هذا الاقتباس معكم |