ويكيبيديا

    "bu sandalyeye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • هذا الكرسي
        
    • هذا الكرسى
        
    • بهذا الكرسي
        
    bu sandalyeye bağlı olmasaydım boynunu ince bir dal gibi kırardım. Open Subtitles إن لم أكن مقيدًا في هذا الكرسي لكسرت رقبتك كغصن شجرة
    Üç buçuk hafta her gün bu sandalyeye oturdum ve tek kelime etmedin. Open Subtitles جلست في هذا الكرسي كل يوم لثلاثة أسابيع ونصف، ولم تنطق أي كلمة.
    Buraya gelir ve bu sandalyeye oturur gitar çalar, bize şarkı söyler, okumayı, bildiği şeyleri bize öğretirdi.,herneyse. Open Subtitles لقد إعتاد على أن يأتي هنا ويجلس في هذا الكرسي ويعزف على القيثارة ويغني لنا أغنية ويعلمنا قليلاً كيف نقرأ
    Yaşadığım her saat Tanrının beni neden bu sandalyeye bağladığını soruyorum. Open Subtitles والان انا أتسائل في كل لحظة لماذا أصبحت معاقاً علي هذا الكرسي المتحرك
    Demek insanlar gelip bu sandalyeye oturuyor ve sana bir şeyler satmaya çalışıyor? Open Subtitles اذاً. الناس تأتى و تجلس على هذا الكرسى وتحاول ان تبيعك اشياء؟
    bu sandalyeye bağlanmam ise.. ...kişisel olaylardan değil de.. ...talihsiz bir iş bağlama.. Open Subtitles وسبب تقيدي بهذا الكرسي ليس شخصياً، الذييجعلسلسلةمنالأحداثالمؤسفة...
    O beni bu sandalyeye mahkum eden kişi. Eğer kendimi işe verebilirsem, sende... Open Subtitles إنه الشخص الذي أقعدني على هذا الكرسي المتحرك إن كان بإستطاعتي تجاهل ذلك ، إذن فأنتي تستطيعين أيضاً
    bu sandalyeye çıkıp, hippi ahbaplarıma memelerimi göstereyim mi? Open Subtitles أقف على هذا الكرسي وأظهر حلماتي للرجل العجوز ؟
    Bay McManus'u öldüren merminin güzergahı bu sandalyeye doğru uzanıyor. Open Subtitles مسار الرصاصة التي قتلت السيد مكمانس تعود آثارها الى هذا الكرسي
    bu sandalyeye mahkum olmanın bazen ne berbat olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم أنه سيء جداً في بعض الأحيان التواجد في هذا الكرسي.
    Tekrar bu sandalyeye oturacağımı düşünmemiştim. Open Subtitles لم أتصور أني سأكون على هذا الكرسي مرة ثانية
    Seni değiştiren kaza beni bu sandalyeye mahkûm etti. Open Subtitles نفس الحادثة التي غيرتك وضعتني في هذا الكرسي.
    Seni bu sandalyeye oturtacağız. Bağlayıp sana bakacağız. Open Subtitles فقط اِجلس على هذا الكرسي وألقِ نظرة عليك
    bu sandalyeye iki balon bağlayıp uçaklar kadar yükselecek Tanrı'ya çak bi' beşlik diyip bu paraşütle aşağı atlayarak yeryüzüne geri döneceğim. Open Subtitles ... سوف أربط هذا الكرسي بـ 2 من بالونات السبر ... تطير كما تطـير الطائرة ترتفع عالياً
    bu sandalyeye iki balon bağlayıp uçaklar kadar yükselecek Tanrı'ya çak bi' beşlik diyip bu paraşütle aşağı atlayarak... Open Subtitles .. سوف أربط هذا الكرسي بـ 2 من بالونات السبر ... تطير كما تطير الطائرة ... ترتفع عالياً
    Peki, bu sandalyeye hiçbir şey için oturmuyorum. Open Subtitles حسنا ... لن اجلس على هذا الكرسي بدون مقابل
    Onu işte bu sandalyeye oturttum ve yüzünü yıkadım. Open Subtitles أجلسه على هذا الكرسي ونظر ألى وجهه
    Tanrım, bu sandalyeye saplanıp kalmaktan bıktım. Open Subtitles يا ألهي اكره كوني عالق في هذا الكرسي
    - bu sandalyeye oturmam gerekiyor. Open Subtitles ... سأحتاج لأخذ هذا الكرسي, لذا
    bu sandalyeye oturup yükseleceğim. Open Subtitles ... سوف آخذ هذا الكرسي و سوف أطير
    bu sandalyeye otur. Open Subtitles أجلسى على هذا الكرسى
    Üç numaralı kural Barney'i bu sandalyeye bağlayacağız ki bu andan itibaren Tokatlama Tahtı olarak anılacak. Open Subtitles ثلاثة : سوف نربط (بارني) بهذا الكرسي وهذا يشير إلى عرش الصفعة من الآن ، حسناً؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد