| bu sayıda canlı ağaçlar normalde 2 hektarlık orman alanı kaplar ama burada, bunun onda biri kadar yer tutuyorlar. | Open Subtitles | هذا العدد من الأشجار الحية كافي بملء 2000 متر مربع من الغابات ولكن هنا .. فهم يشغلون عُشُر تلك المنطقة |
| Aslında buraya, bu sayıda çok iyi iş çıkardığınızı söylemek için geldim. | Open Subtitles | بالواقع، أتيت لأخبركم أنكم أحسنتم صنعاً في هذا العدد |
| Hastaneler bu sayıda ağır yaralıyı tedavi edebilecek donanımdalar mı? | Open Subtitles | هل المشافي مجهزة للتعامل مع هذا العدد الكبير من الأصابات الخطيرة ؟ |
| Şu anda, "Bu sayıyı şok edici değerlerin arasından çıkarttım fakat bu sayıda insanın tedaviye ihtiyaç duyması gayet sıradan." | TED | قد يتبادر إلى ذهنك أنني أتيت بهذا الرقم من فراغ لأصدمك ولكن في الواقع يعتبر نموذجيا إلى حد ما، حيث يحتاج هذا العدد إلى علاج |