Bu silahın zayıf yanını bilen tek kişi benim. | Open Subtitles | أنا فقط عندى معلومات تكشف نقطة الضعف الوحيدة فى هذا السلاح |
Bu silahın zayıf yanını bilen tek kişi benim. | Open Subtitles | أنا فقط عندى معلومات تكشف نقطة الضعف الوحيدة فى هذا السلاح |
Bu silahın, bu zihniyetin, bu haksızlığın tek bir kurbanı olduğunu görecekler. | Open Subtitles | أنهم جميعهم سيدركون أن هذا السلاح و هذا الإدراك و الظلم عنده ضحية واحدة فقط و هي أنتِ. |
Ne, Bu silahın bir adamın göğsünü delebileceğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | ماذا، تعتقدي هذا المسدس يمكن أن يُصيب خلال صدر رجل؟ |
Bu silahın doldurulup boşaltılmasından siz sorumlu olacaksınız. | Open Subtitles | أنت سَتَكُونُ مسؤول عن الحشو وإفْراغ هذا السلاحِ بنفسك. |
Bu silahın aracılığıyla, Baal'ın galaksiyi fethetmesi engellenebilir. | Open Subtitles | بواسطة هذا السلاح, يمكننا منع باال , من قهر المجرة |
Fakat şimdi, esas bilmemiz gereken... Bu silahın canlı yaratıklara karşı... ne kadar etkili olduğu. | Open Subtitles | ولكن الان علينا معرفة مدى تاثير هذا السلاح على المخلوقات الحية |
Bu silahın yivi 1:8'liktir. | Open Subtitles | يتميّز هذا السلاح بدرجة انحراف واحد على ثمانية |
Teşekkür ederim ama Bu silahın gerekli evrakları tam mı? | Open Subtitles | شكراً لك, ولكن أيحمل هذا السلاح أوراقه الصحيحة الخاصة |
Eğer bu satıcı hala benim hatırladığım gibiyse elinde Bu silahın olmasını isteyebilirsin. | Open Subtitles | اذا هذا البائع لدية اى شىء كما اتذكر فربما تمنيت ان تكون يديك على هذا السلاح بعد كل ذلك شىء |
Bu silahın, kimyasal silah üretim yerinde tutulduğu bilgisine ulaştık. | Open Subtitles | لدينا موقع على هذا السلاح يمكن أن تحد من مصنع للكيماويات |
Bu suç için Bay Frank Frink'i takip etmeye devam ediyoruz ama Bu silahın size ait olduğunu söylerseniz, bu her şeyi değiştirir. | Open Subtitles | نحن مستمرون في ملاحقة السيد فرانك فرينك على هذه الجريمة ولكن إن كنت تقول ان هذا السلاح ملكك |
Bu silahın ve bombanın hiçbir yardımı dokunmuyor. | Open Subtitles | هذا السلاح و هذه السترة لن يساعداك بأي شيء |
Bu silahın bana doğrultulup durmasından çok sıkıldım artık. | Open Subtitles | بدأت أضيق ذرعًا بتصويب هذا السلاح الخسيس نحوي. |
Yunanlar erkek arıların cinsiyetini çözemediler ve akıl karıştıran kısım şuydu, arıların sokma yeteneklerinin farkındaydılar, ama delme görevindeki Bu silahın dişi bir hayvana ait olabileceğine inanmakta zorlandılar. | TED | لم يتمكن الأغريق من التعرف على جنس هذا النحل. ورجع جزء من حيرتهم إلى معرفتهم بقدرة النحلات على اللدغ، ولكن كان من الصعب عليهم تصديق أن الإناث في أي نوع من الحيوانات يمكنها حمل مثل هذا السلاح. |
Bu silahın sahada kullanıldığını gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت هذا السلاح يستعمل في الميدان ؟ |
Sonra belki Bu silahın lanet olası şarjörünü hatırlarım. | Open Subtitles | قد اتذكر اين وضعت رصاص هذا المسدس اللعين |
Waverly, Bu silahın öldürdüğü tek insan babamızdı! | Open Subtitles | "ويفرلي" الشخص الوحيد الذي قتله هذا المسدس كان والدنا |
Bu silahın saçma mekanizması var. | Open Subtitles | هذا المسدس له زناد شعر |
Bu silahın doldurulup boşaltılmasından siz sorumlu olacaksınız. | Open Subtitles | أنت سَتَكُونُ مسؤول عن الحشو وإفْراغ هذا السلاحِ بنفسك. |
Bu silahın etkili atış mesafesi 25 metreye kadardır. | Open Subtitles | هذا السلاحِ يُمْكِنُ أَنْ يَضْربَ بدقّة فقط بحدود 25 مترِ. |
Ama hala Bu silahın nasıl kullanılacağını çözeme ... | Open Subtitles | لكن مازال على أن أكتشف كيف يمكن لهذا السلاح أن يكون.. |