Size yumuşak başlı olacaklarını garanti ederim. bu sorunların üstesinden geldik. | Open Subtitles | أؤكد لكم انهم كانوا ذو حصانة لم نصادف مثل هذه المشاكل |
Bu sebeple karşı karşıya olduğumuz bu sorunların bazılarını çözmek için yenilikçi yollar bulmak zorundayız. | TED | لذلك يجب ان نجد طرق مبتكرة لحل بعض هذه المشاكل التي نواجهها |
Ama bu sorunların çoğu bu kelimenin esas tanımını hatırlamakla ortadan kalkıyor. | TED | لكن الكثير من هذه المشاكل يمكن تجنبها بتذكر التعريف |
Artık bu sorunların hiçbiri olmadan balık yetiştirebiliriz. | TED | يمكننا اليوم استزراع الأسماك دون وجود أي من تلك المشاكل |
Dünya birlikte hareket etmeye başlarsa, daha iyi erken uyarı sistemleriyle, bu sorunların bazıları daha iyi şekilde ele alınabilir. | TED | و عندما يبدأ العالم في توحيد مجهوداته، بتحسين انظمة الإنذار المبكِّر، حينها تستطيع التعامل مع تلك المشاكل بطرقاً أفضل بكثير. |
ve umarım değişim bu sorunların devam etmesinin sorumlusu enstitülerden gelir ve bunu durdurmaları için onlara yalvarıyorum, rica ediyorum | TED | و أتمنى أن يحدث التغيير من المؤسسات في القمة التي تحافظ على هذه المشكلات ، و أنا اسأل و التمس منهم ان يتوقفوا. |
Problem üstüne problem var, Sanırım bu zamanı benim dünyadaki kısa zamanım içinde hatırlayabildiğim zamandan ayıran şey bu sorunların farkındalığıdır. | TED | هذه مشكلة بعد مشكلة، وأعتقد أن ما يفصل هذا الزمن من أي وقت استطيع تذكره في حياتي البسيطة على الأرض, هو إدراك هذه المشكلات |
bu sorunların üstesinden gelen teleskoplar yapabiliyoruz. | TED | باستطاعتنا بناء تلسكوبات باستطاعتها حل هذه المشاكل. |
Ve bu sorunların olmaması, en büyük sorun. | Open Subtitles | وإذا لم توجد هذه المشاكل فهذه هي المشكلة الأكبر على الإطلاق |
Aslında bu sorunların çoğu için bir çözüm. | Open Subtitles | انها في الواقع الحل لكثير من هذه المشاكل. |
Tüm bu sorunların herşeyden bağımsız biçimde sürdüğüdür. | Open Subtitles | نزاع أمريكا، وحرب فيتنام إفهم هذه المشاكل بموضوعية |
Bir kere bu sorunların çözümlerini bulursak dünyanın geri kalanına yardım etmek daha kolay olacak. | Open Subtitles | الأمل هو أننا عندما نعرف كيفية حل هذه المشاكل فسنكون في موقع أفضل لمساعدة بقية العالم |
Ama bizi profesyonel yapan şey, bu sorunların işimizi yapmamıza engel olmasına izin vermememizdir. | Open Subtitles | ولكن ما يجعل منا محترفين أننا نبعد هذه المشاكل عن مجال عملنا |
O zaman bu sorunların hiçbiri sende olmaması gerekir. | Open Subtitles | ثم يجب أن لا يكون لديك أي من هذه المشاكل. |
Washington'daki dostlarımız... bu sorunların halledilebileceğine dair bize güvence verdi. | Open Subtitles | ..."لدينا بعضا ً من الأصدقاء فى "واشنطن يؤكدون لنا أن مثل تلك المشاكل من الممكن حلها |
Washington'daki dostlarımız... bu sorunların halledilebileceğine dair bize güvence verdi. | Open Subtitles | ..."لدينا بعضا ً من الأصدقاء فى "واشنطن يؤكدون لنا أن مثل تلك المشاكل من الممكن حلها |
Ancak ilginç bir şey vardı: bu sorunların çoğu asılnda daha sonradan ortaya çıkmıştı, İslam'ın ilahî çekirdeğinde, Kuran'da bulunmuyordu. Sorun yine geleneklerden, zihniyetlerden ya da Kuran'ın Ortaçağ'da yapılmış yorumlarından kaynaklanıyordu. | TED | ولكن ما يثير الفضول ان معظم تلك المشاكل قد ظهرت لاحقاً وغير مستنبطة من نواة الاسلام " القرآن " ولكنها جاءت من الثقافات والعقليات او من خلال تفاسير القرآن .. والتي بدأت تظهر في منتصف عهد الحضارة الاسلامية |