Bu yüzden, eğer bu dünyada daha sürdürülebilir bir şekilde yaşamak istiyorsak, bu sorunlara daha akıllı, daha sisteme dayalı, yenilikçi çözümler bulmalıyız. | TED | يجب ان نجد طرق اكثر ذكاء , حلول مبتكرة تعتمد على الانظمة لحل هذه المشاكل اذا اردنا ان نعيش في هذا العالم بطرق مستديمة |
Yenilikçiliğin sonu olduğu için bazen bu sorunlara yanlış tanı konuluyor. Fakat aslında onlar, Andrew McAfee ve benim "yeni makine çağı" olarak adlandırdığımız şeyin büyüme sancılarıdır. | TED | هذه المشاكل أحياناً تشخص خطأ كنهاية للابتكار، ولكنهم في الواقع الآلام المتزايدة لما ادعوه انا و أندرو مكافي بآلة العصر الجديد. |
Tüm bu sorunlara neden olmayı tasarlamamıştım. | Open Subtitles | لم اكن اقصد اني اسبب كل هذه المشاكل |
Bütün bu sorunlara neden olduğum için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة للتسبب في كل هذه المتاعب |
Tüm bu sorunlara değecek kadar değerli olsan iyi olur. | Open Subtitles | يجب ان تكون تستحق كل هذه المتاعب |
Kişisel bilgisayarların, İnternetin ya da akıllı telefonların girişimcilik, siyaset ya da eğitim alanlarında fırsat eşitliği sağladığı gibi, son gelişmeler de biyoteknolojik ilerleme konusunda eşitlik sağladı ve bu da bizimki gibi multidisipliner takımların bu sorunları çözmeye çalışmamıza ve bu sorunlara yeni yaklaşımlarla bakmamıza imkan sağlıyor. | TED | تماما كما الحواسيب الشخصية أو الانترنيت أو الهواتف الذكية التي توفر فرصا متكافئة في مجال الأعمال والسياسة والتعليم، فإن التطورات الأخيرة قامت بنفس الشيء في التقانة الحيوية، وهذا يسمح لفرق متعددة التخصصات مثلنا لمحاولة الانكباب على هذه المشاكل بمقاربة جديدة. |
(Gülüşmeler) Bütün bu sorunlara sahip olmayan farklı bir nükleer santral tipini öğrenme şansım oldu ve nedeni çok basitti: Su soğutmalı değildi ve katı yakıt kullanmıyordu. | TED | (ضحك) حالفني الحظ وتعرفت على شكل آخر من الطاقة النووية لا يعاني من هذه المشاكل لسبب بسيط جداً: فهو لا يعتمد على التبريد بالماء ولا يستخدم الوقود الصلب. |