Sen daha dünyada yokken, ben bu sularda balık avlıyordum. | Open Subtitles | أنا أصطاد في هذه المياه من قبل أن تولد أنت |
'Dünyanın her yerinde güvenli' lafı bu sularda sökmez. | Open Subtitles | الأمن بين العالم لا يتوافق فى هذه المياه |
Ve birçok adam gördüm, birçok iyi adam, yerli kafalar uğruna bu sularda kafalarını kaybeden. | Open Subtitles | و لقد رأيتُ الكثير من الرجال، الرجال الجيديّن، الذين فقدوا عقولهم من أجل نساء محليات في هذه المياه. |
Sessiz olun bayan! bu sularda lanetli korsanlar var. | Open Subtitles | هدوء يا فتاة هناك قراصنة ملعونون يجوبون هذه المياه |
bu sularda mercanların bu denli serpilmesini sağlayan poliplerin dokuları içinde büyüyen mikroskobik bitkiler deniz yosunlarıdır. | Open Subtitles | يَزدهرُ المرجانُ في هذه المياهِ بمساعدة نباتات مجهرية، طحالب الذي يَنْمو ضمن أنسجةِ الهياكل الرخوة |
Planktonca zengin bu sularda 500'den fazla türde balık vardır. | Open Subtitles | أكثر من 500 من أنواع السمك تستفيد إلى أبعد الحدود من هذه المياه الغنية بالبلانكتون |
Hiç de şaşırtıcı olmayan bir biçimde, mutant albinolar bu sularda nefes alıp yüzüyor. | Open Subtitles | ليس من الغريب تحول المصابين بالمهق للسباحة و التكاثر في هذه المياه |
bu sularda yol almandan etkilendim. | Open Subtitles | شكرًا . أنا معجب جدّاً مع كيف أبحرت في هذه المياه. |
Ben bu sularda doğup büyüdüm Cüce Efendi. | Open Subtitles | وُلدت وتربّيت على هذه المياه يا سيّد قزم |
bu sularda bu tür tehlikelerin olduğunu hepimiz iyi biliyoruz fakat çok iyiydiniz. | Open Subtitles | الآن، جميعنا يعلم أن هذا يُشكل خطراً في هذه المياه ،لكنكم أبليتم بلاءً حسن. |
bu sularda o isimde bir gemi yok. | Open Subtitles | لا يوجد سفينة بهذا الاسم تُبحر في هذه المياه |
1904'de bu sularda bir vapur batmıştı. | Open Subtitles | كيف تعرف ذلك؟ في عام 1904، غرقت باخرة في هذه المياه |
Savaş gemisi bu sularda uzun süre saklanamaz. | Open Subtitles | السفينة البحرية لا تستطيع الإختفاء لمدة طويلة في هذه المياه |
Savaş gemisi bu sularda uzun süre saklanamaz. | Open Subtitles | السفينة البحرية لا تستطيع الإختفاء لمدة طويلة في هذه المياه |
Sonsuzluğu bu sularda mahsur kalarak geçireceksin. | Open Subtitles | والآن سيتحتّم عليك أنْ تمضي الأبديّة محتجزاً في هذه المياه |
Eminim tüm bu sularda karides vardır. | Open Subtitles | أراهن أن هذه المياه مليئة بالجمبرى |
O, siz daha doğmadan bu sularda yüzüyordu. | Open Subtitles | انه كان يسبح فى هذه المياه قبل ولادتك |
Uzun zamandır bu sularda yüzüyorsun. | Open Subtitles | لقد كنت تسبح في هذه المياه لفترة طويلة. |
bu sularda çok nadiren bulunur. | Open Subtitles | و هو نادرُ جداً في هذه المياهِ. |
Doku kaybı, daha detaylı bir analize izin vermiyor ancak, saldıran squalus bu sularda bulunan normal bir squalustan daha büyük olmalı. | Open Subtitles | كمية فقدان الانسجة يَمْنعُ أيّ تحليل مُفصّل... على أية حال، المُهَاجَمَة يَجِبُ أَنْ تكُونَ أكبرَ... مِنْ أيّ وحوش طبيعية وَجدتْ في هذه المياهِ. |