Oğlum nasıl olur da bu tür bir kızla ilişkiye girer? | Open Subtitles | أنتم مطرودون كيف لإبني أن يختلط بمثل هذا النوع من الفتيات؟ |
Bu, bu tür bir ameliyat geçiren İnsanlarda ortaya çıkabilen bir durum. | Open Subtitles | انه شيء يحدث مع بعض الناس الذين يجرون هذا النوع من الجراحة. |
Bu yüzden, bizim tüm bilgilerimizi birleştirme çabalarımız, bu tür bir bilimsel gelişme açısından önemli bir esas teşkil etmektedir. | Open Subtitles | لذلك هذه الفكرة هى هدفنا لنوحِّد فهمنا ليكون متأصل وجوهرى إلى الطريق الكامل الذى فيه هذا النوع من تقدم العلم |
Fakat burda olma nedenim bu tür bir tasarımı anlatmak değil. | TED | لكني لم آت إلى هنا للحديث عن ذلك النوع من التصميمات. |
En nefret ettiğim kız tipi... bu tür bir konuda. | Open Subtitles | انه من النوع الذى اكرهه كثيرا هذا النوع من الاشخاص |
Sammy, normalde bu tür bir durumda sana yardım ederdim ama benim de çok büyük sorunlarım var dostum. | Open Subtitles | سامي, وعادة ما كنت أستطيع مساعدتك في هذا النوع من الحالات, ولكن حصلت على أكبر مشاكل الرجل لي, الخاصة. |
JJ, bu ülkede şimdiye kadar bu tür bir Grand Prix turnuvası görmemiştik. | Open Subtitles | لم نرَ هذا النوع من بطولات الجائزة الكبرى في هذه الدولة من قبل. |
Ama küresel ekonomiye zarar verecekleri kesin çünkü bu tür bir hasar yaratmak için mutlaka çarpmaları gerekmiyor. | TED | لكنها ستسبب أضرراً إقتصادية عالمياً، لأنها ليست بحاجة للإصطدام لتسبب هذا النوع من الضرر. |
Peki bu tür bir öğrenme neden yararlıdır? | TED | الآن لماذا يكون هذا النوع من التعلم لدى الجنين مفيدا؟ |
bu tür bir davranış beynimizin çalışma şekliyle uyuşmaz ve seni mutsuz edebilir. | TED | هذا النوع من السلوك هو مخالف لطريقة تصميم عقولنا، وسيشعرك بالتعاسة. |
bu tür bir düşünce tarzını kliniklere taşımak isterdik. | TED | يجب أن نأخذ هذا النوع من التفكير إلى العيادة |
Size bu projenin veya bu tür bir işin ve akıllı parçalar kullanmanın son bir etkisini anlatarak bitirmek istiyorum, | TED | لذلك أريد أن أترككم مع انطباع أخير عن المشروع، أو هذا النوع من العمل واستخدام المواد الذكية. |
bu tür bir zihin dalgınlığı, aynı zamanda mutsuzluğun açık bir sebebi. | TED | في الوقت نفسه، هذا النوع من التيه هو سبب مباشرا للتعاسة. |
Peki bu tür bir iletişim ne kadar ileri gidebilir? | TED | إذاً.. إلى أيّ مدى يمكن أن يعمل هذا النوع من الاتصال؟ |
Bir inanmayanın, bu tür bir fedakârlığı anlayabileceğinden emin değilim. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّ ملحدة تستطيع فهم ذلك النوع من التضحية. |
Kimse bu tür bir gücü yan etkisi olmadan kullanamaz. | Open Subtitles | لا أحد يحمل ذلك النوع من القوى دون أي عواقب. |
Gerçekten bu tür bir bağnazlığın birden bire geçeceğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد حقاً أن ذلك النوع من التعصب يمكن أن يُمحي بسهوله؟ |
Ama bu tür bir işte bu değerli bir yetenek olsa gerek. | Open Subtitles | لكن أظن أن هذا غير مهم بهذا النوع من العمل |
-Evet. bu tür bir hayat isteseydim seninle kalmam yeterliydi. | Open Subtitles | أجل، أذا اردت حياة من هذا النوع لا بقيت معك. |
Ve bu tür bir hurdy-gurdy'nin sipariş edilip ele alınması 3-5 yıl sürüyor. | TED | وهذا النوع من الأورغن اليدوي يستغرق الحصول عليها من 3 إلى 5 سنوات. |
Bir medya, ilk defa bu tür bir iletişime doğası gereği imkan tanıyor. | TED | الإعلام وسيلة فطرية جيدة لدعم مثل هذه الحوارات هذا واحد من التغييرات العظيمة |
bu tür bir analizi yapmak için gerekli olan ekipman yanımda yok. | Open Subtitles | حسنا ، أنا لا أحمل معى المعدات الضرورية لهذا النوع من التحليل |
Geçmişte bu tür bir yaralanma yüzünden çürük almanız olası idi.. | Open Subtitles | جرح مثل جرحك كان يجعلك غير صالح للخدمة في وقت سابق |