Yani, tüm bu toz, etrafta uçuşuyor. Baksana! | Open Subtitles | ...اعني ,مع جميع هذه الأتربة انها اغرقت الجوار |
Biz bu toz içinde büyüdük... | Open Subtitles | لقد كبرنا فى هذه الأتربة |
Tek bir papağan balığı her yıl 380 kilogramdan fazla bu toz hâline getirilmiş mercandan üretebilir. | TED | يمكن لسمكة الببغاء الواحدة أن تنتج 380 كيلوغراماً من هذا المسحوق المرجاني في كُلّ عام. |
Hazırlayacağım bu toz mümkün olduğunca az acı çekmeni sağlayacak. | Open Subtitles | وهذا ما وعدت بفعله لكل الدخلاء هذا المسحوق الذى اعده يجب ان يجعله غير مؤلم قدر الامكان |
bu toz tanesini bulmana ben de sevindim. | Open Subtitles | أنا مسرور جداً لأنك وجدت هذه الذرة على أي حال |
bu toz tanesini bulmana ben de sevindim. | Open Subtitles | أنا مسرور جداً لأنك وجدت هذه الذرة على أي حال |
Şu anda koyu kırmızı renkte olan bu toz, bir zamanlar damarlarınızda akacak kadar parlaktı. | Open Subtitles | هذا المسحوق , والآن لون الدماء القاتمة والتي كانت ذات مرة فاتحة كالدماء التي تجري في عروقكم |
Peki ya gözlerindeki bu toz ? | Open Subtitles | ماذا عن هذا المسحوق على عينيه؟ |
MR: Chris, mükemmel olan şey, bu değersiz toz parçasının sadece Jenesis için değil diğer insanların yaşamaları için de bir umut ışığı taşımasıdır, ne var ki; bu toz, yıllık bir buçuk milyar dolar gelir getiriyor. | TED | (مارتن): الشيء المذهل (كريس) أن هذا المسحوق عديم القيمة الذي منح (جينيسيس) بصيصًا من الأمل لا يحافظ على حياتها وغيرها من الناس في يومنا هذا فحسب بل أيضًا يدر ما يقرب من مليار ونصف المليار دولار من العوائد سنويًا. |