Bu ufaklık sanki midesi sırtına yapışmış gibi yemek yiyor. Evet. | Open Subtitles | هذا الصغير كان يأكل وكأن سرته كانت ملتصقة بظهره |
Çünkü Bu ufaklık fünyeleri fazla sıktı. Hayatta patlamaz. Bu adamdan hayır yok. | Open Subtitles | هذا الصغير قد حزم الفيوزات بشكل خاطئ وستنفجر |
Çünkü Bu ufaklık fünyeleri fazla sıktı. Hayatta patlamaz. Bu adamdan hayır yok. | Open Subtitles | هذا الصغير قد حزم الفيوزات بشكل خاطئ وستنفجر |
Bu ufaklık sadece sevimli değil o ayrıca yangın olduğun zaman uyardığı için bir kahraman. | Open Subtitles | هذا الرجل الصغير ليس محبباً فحسب هو أيضا بطل، بعد تنبيه عائلته بأن ألبيت يحترق |
Bu ufaklık tesisi terk etmeyecek. | Open Subtitles | الفتاه الصغيرة لا تغادر الموقع |
Bu ufaklık babasının güçlü olmasına muhtaç. | Open Subtitles | هذا الطفل الصغير يحتاج أن يكون .والده قويًا |
Bu ufaklık acıkmış ve bunu babasının ayaklarını kemirerek ve yanında çırpınarak anlatıyor. | Open Subtitles | هذا الصغير جائع ويخـبر أباه .. بقضم سيقانه وإهتزاز جسمه أيضاً |
Bence Bu ufaklık ayakkabılarını nasıl giyeceğini biliyor. | Open Subtitles | أعتقد بأن هذا الصغير يعرف كيف يرتدي حذائه |
Bu ufaklık kütüğe başka bir yerden gelmiş. | Open Subtitles | دخل هذا الصغير إلى الجذع الأجوف من مكان آخر. |
Ama güzel karnında dinlenen Bu ufaklık gayet iyi iş çıkardı. | Open Subtitles | هذا الصغير داخل بطنك الجميل لم يقم بفعل ذلك السوء |
Bu ufaklık cin olabilir mi? | Open Subtitles | قابل هذا الصغير وهو واحد من الجن |
Bu ufaklık ya apandisit ameliyat olmuş. | Open Subtitles | من منظرها اعتقد... ان هذا الصغير ازيلت زائدته الدودية |
Bu ufaklık en azından bunu hak ediyor. | Open Subtitles | على الأقل هذا الصغير يستحق تلك المحاولة |
Bu ufaklık ve kasabadaki her şey dört uçak değiştirdikten sonra Barrow, Alaska'ya ulaşabiliyor. | Open Subtitles | هذا الصغير مثل كل شيء تقريبا في البلدة يستقل 4 طائرات مختلفة للوصول إلى بلدة "بارو"الباردة في ألاسكا |
Bu ufaklık şimdiden tüy gibi hafifledi. | Open Subtitles | هذا الصغير قد نام بسرعة بالفعل. |
Gördün mü bak. Daha üç yaşında falan olan Bu ufaklık bile olayı anladı. | Open Subtitles | انظري، هذا الصغير يفهم وهو بعمر الثالثة |
Bu ufaklık gerçekten acıkmış. | Open Subtitles | هذا الصغير جائع جداً الأن |
Belki Bu ufaklık bize söyler. | Open Subtitles | لا أعرف ربما هذا الرجل الصغير يخبرنا |
Bu ufaklık at binebiliyormuş. | Open Subtitles | هذا الرجل الصغير يستطيع ركوب الخيل |
Bu ufaklık tesisi terk etmeyecek. | Open Subtitles | الفتاه الصغيرة لا تغادر الموقع |
Bu ufaklık da mı senin? | Open Subtitles | هل هذا الطفل الصغير لكِ، أيضاَ ؟ |
Yani, Bu ufaklık o boşluğu dolduruyor. | Open Subtitles | لذا، ذلك الصغير سيملأ ذلك الفراغ |