Sanki uzun zaman önce ölmüşüm de biri beynimi alıp bu vücuda yerleştirmiş. | Open Subtitles | مثل ربما وكأنني مت منذ زمن طويل و شخص ما اخذ دماغي ووضعه في هذا الجسم |
Bana bir 42 beden uzun siyah, ve saf ipekten başka birşey bu vücuda değemez. | Open Subtitles | ,نعم، سأحتاج بذلة سوداء، بطول 42 .ولا شيء يمس هذا الجسم سوى الحرير الصافي |
Bana bir 42 beden uzun siyah, ve saf ipekten başka birşey bu vücuda değemez. | Open Subtitles | ,نعم، سأحتاج بذلة سوداء، بطول 42 .ولا شيء يمس هذا الجسم سوى الحرير الصافي |
bu vücuda sahip olsaydın bile onu asla bulamazdın. | Open Subtitles | حتى لو مازلت تملك هذا الجسد فلن تعثر عليها أبداً |
Hayatım, bu vücuda tek bir bıçak bile değmedi. | Open Subtitles | ماذا؟ عزيزتي، لم يلمس المبضع هذا الجسد أبداً |
bu vücuda tatlı yiyerek sahip olamazsın. | Open Subtitles | لا نحافظ على هذه الهيئة بتناول التحلية |
bu vücuda karbonhidrat girmez. | Open Subtitles | هذه الهيئة هي منطقة حظر الكربوهيدرات. |
Ve şeytani güçlü bir Kara Elmas. Beni bu vücuda kapatarak ikimizi de tehlikeye sokuyorsun. - Evet, evet. | Open Subtitles | وماسة سوداء بقوة جهنمية حبسك لي في هذا الجسم |
- Atom taş bu vücuda değmeyecek. | Open Subtitles | هذا الجسم لا يرتدي أشياء مزيفة |
Beni bu vücuda hapsedip etrafta şakşakçı gibi gezmemi istiyorsun. | Open Subtitles | حبستني في هذا الجسد وأجبرتني على لعب دور العاشق كمتملّق رخيص. |
Hayatım, bu vücuda tek bir bıçak bile değmedi. | Open Subtitles | عزيزتي، لم يلمس المبضع هذا الجسد أبداً |
Aynı mekanizma, umuyoruz ki, bu hastalara yapmak istedikleri hareketleri yeniden yapabileceklerini hayal etmelerine izin vermekle ve bunları hareketlere dönüştürmekle kalmayıp, kontrol eden beynin yeni vücudunu özümseyecek bu vücuda dönüştürecek. | TED | نأمل أن تسمح نفس هذه الآلية للمصابين، ليس فقط مجرّد تخيّل الحركات التي يرغبون في القيام بها و ترجمتها إلى حركات يقوم بها هذا الجسد الجديد، لكن أن يتمّ استيعاب هذا الهيكل كأيّ جزء من أجسامهم يتحكّم به الدّماغ. |