...bu yaratıklardan biri bir şekilde konuşabiliyor ve hemen simdi bizimle konuşacak. | Open Subtitles | أحد تلك المخلوقات قادر على الكلام وسيتحدث معنا الآن |
Ve ne giydiğine bir bak. bu yaratıklardan daha beter haldeyiz. | Open Subtitles | وانظر إلى ما ترتديه نحن أكثر بغضاً من تلك المخلوقات |
bu yaratıklardan birini gördüyseniz, ...mümkün olduğu kadar çabuk kaçmanız gerekir. | Open Subtitles | إذا رأيت أحد تلك المخلوقات ، فأنت تستدير وتهرب بسرعة |
bu yaratıklardan gelebilecek ufak bir ısırık veya bir sıyrık, virüsün bulaşması için yeterli. | Open Subtitles | فقط عضة واحدة أو خدش من هذه المخلوقات كاف لذلك |
Bu sadece bu yaratıklardan korku nedeniyle olamaz. Neden kaçıyor? | Open Subtitles | لا يخاف من هذه المخلوقات ببساطة لماذا يهرب؟ |
Belli ki bu yaratıklardan daha fazla var. | Open Subtitles | بشكل واضح يوجد أكثر من فردين مِن تلك المخلوقات |
En garibi de bu yaratıklardan biri... | Open Subtitles | وفي أغرب تغير أحد تلك المخلوقات |
Ve bunun yararı ortadaydı çünkü bu yaratıklardan bazıları çok büyük olmuştu. Bu sekiz metrelik Gigantoraptor gibi. | Open Subtitles | و المنافع من ذلك واضحة، لأنَّ أحد تلك المخلوقات أصبح هائل الحجم مثل الـ(جايجانتورابتور) ذو الـ8 أمتارٍ طولاً |
Bu doğru, yakında, bu yaratıklardan yüzlercesi benim düzenimde olacak ve ben onları insan ile beslediğim sürece, sayıları giderek artacak. | Open Subtitles | ذلك صحيح قريباً، مئات من هذه المخلوقات سيكونون في تصرفي وأعدادهم ستزداد |
Umarım, birinin bu yaratıklardan birini içinde taşıyıp taşımadığını saptayabileceğiz. | Open Subtitles | على أمل أن نكون قادرين على تحديد إذا كان شخص ما في الواقع يحمل واحد من هذه المخلوقات في داخله |
Ölümünün arkasında bu yaratıklardan birisi olabilir. | Open Subtitles | أي واحد من هذه المخلوقات كان يمكن أن يؤلّف موته |
Eğer gemide bu yaratıklardan yüzlercesi varsa... | Open Subtitles | لو أن هناك المئات من هذه .... المخلوقات على المتن |