Buckner Hall'lular gerçek bir grup tutamayacak kadar mı cimriler? | Open Subtitles | باكنر هيل بخيلة جدا حتى تؤجر فرقة حقيقية ؟ |
Kansas'ta Buckner Hall'i görmeye gelen kaç tane sağır kız var? | Open Subtitles | انا لست غبيا، كم فتاة صماء فى مدينة كنساس تعتقدين انها اخذت جولة فى باكنر هيل ؟ |
Ben sadece Buckner'daki ileri aşçılık derslerini düşünüyordum. | Open Subtitles | انا كنت افكر فقط فى دروس الطبخ المتقدمة لدى باكنر |
Ama domuzlar uçmadan ben Buckner'da okumayacağım. | Open Subtitles | {\cH0BE40D} ولكن الخنازير ستطير قبل ان اذهب الى بكنر نعم. |
Uh, Ellie Buckner ile acilen görüşmem gerekiyor. | Open Subtitles | احتاج للتكلم مع "ايلى بوكنر" من فضلك للضروره |
Bay Buckner, ABD'nin en iyi üniversitesi Harvard'da eğitim almış bir Amerikalıdır. | Open Subtitles | السّيد (بوكنير) أمريكي ذَهبَ إلى (الجامعة الافضل في الولايات المتّحدةِ، (هارفارد |
Orası Buckner Hall. Eminim sınıfta ölçü kaşıkları vardır. | Open Subtitles | انها باكنر هال ، انا متأكد ان ان لديهم ملاعق قياسية فى الفصل |
Şunu da söylemeliyim ki eğer tüm bunların üstesinden gelebilirsen Buckner gerçekten de o kadar önemli bir mesele olmayacaktır. | Open Subtitles | فقد احتاج ان اقول اذا انتى نجيتى من كل ذلك مدرسة باكنر حقا ليست بالأمر المهم |
Carlton basket takımını bırakıp, Buckner'ın takımına girmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن انسحبُ من فريق كرة السلة لكارلتون وأنضمُ الى باكنر |
Babası, Buckner'ın yönetiminde olan bir arkadaşım var. | Open Subtitles | لدي صديقُ والذي والده في مجلس أدارة باكنر |
Seni basketbol takımına alarak Buckner 20.000 dolarlık ödenek alacak. | Open Subtitles | عن طريقُ وضعُكِ في فريقُ كُرة السلةَ باكنر مؤهلةُ للحصول على منحة 20،000 دولار |
Bak, benim sadece Buckner'a hem zamanını hem de parasını harcayan telefonda yüksek sesle konuşan bir babam var. | Open Subtitles | أنظري ،صدفَ بانهُ لدي أباً والذي يصرفُ الكثيرَ من الوقتُ والأموال على باكنر ولديه صوت عالي على الهاتف |
Buckner takımında oldukça zor zamanlar geçiriyorum. | Open Subtitles | أنا نوعاُ ما اقضيَ وقتُ عصيباً في فريقُ باكنر |
Buckner'daki herkes ödeme yapmak zorunda olmadıklarını düşünüyor. | Open Subtitles | الجميعُ في باكنر يعتقدون بأن ليس عليهم الدَفع |
Pekâlâ, Buckner yardım organizasyonunda bateristinizi kaybettiğinizde kim kıçınızı kurtardı? | Open Subtitles | حسنا، عندما انتم يا رفاق خسرتوا عازفكم للطبل في حملة جمع التبرعات في باكنر من الذي كانَ هٌناك لأنقاذكُم ؟ |
Toby ve birkaç arkadaşı Buckner balosundan sonra gitmek için otelde bir süit ayrıtmışlar. | Open Subtitles | حسنا، توبي وبعضا من رفاقه، قاموا باستئجار جناح في فندق بعد حفلة تخرج باكنر. |
Buckner'daki birçok insan baloya eşsiz gider. | Open Subtitles | الكثير من الناس يذهبون بدون موعد في باكنر. |
Bayan Buckner, olay olduğu zaman yeni ürünlerden siz sorumluydunuz. | Open Subtitles | يا سيّدة (بكنر)، كنتِ مسؤولة عن مُنتجٍ جديدٍ في ذلك الوقت؟ |
Sorun Buckner'da değilmiş. | Open Subtitles | انه لم يكن فقط بوكنر ستانلي ربطه |
O kadar saygın eğitimine rağmen Bay Buckner hâlâ beyzbolun futboldan daha iyi olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | لكن على الرغم مِنْ تعليمِه الرفيع المستوى السّيد (بوكنير) ما زالَ يعتقد ان البيسبولِ أفضل مِنْ كرةِ القدم |
Hayatım, Elaine Dunbar bana, Buckner yönetiminin şeref panosu duvarına resim yapmak için seni seçtiğini söyledi. | Open Subtitles | عزيزتي، الينا دنبر اخبرتني ان ادارة بنكر اختارتك لترسمي لوحة على جدار الشرف |
Sizin cömert destekleriniz sayesinde Buckner Hall; akademik, sportif ve güzel sanatlar alanında kalitesini arttırmıştır. | Open Subtitles | ان دعمكم السخى هو ما سمح لباكنر هول لضبط المعايير للأكاديميين الرياضيين و الفنانين |
Sanırım Buckner Hall'de düşündüğün kadar dedikodu malzemesi olmamışsın. | Open Subtitles | اعتقد انكى لست أساسية فى نميمة بانكر هال كما تعتقدى |