Birkaç gün önce Budapeşte'de... büyükannemle beraber böyle eski bir kiliseye gitmiştik. | Open Subtitles | كنت في كنيسة قديمة كهذه مع جدتي منذ بضعة أيام في بودابست |
Budapeşte'de süren çatışmalar sırasında birçok insan sığınaklara saklanmıştı. | Open Subtitles | أثناء الإشتباكات في بودابست لجأ عديدون إلى السراديب |
Ve yapmadığına eminim çünkü kendisi şu anda Budapeşte'de. | Open Subtitles | في الواقع، أنا أثق أنه لم يقتلها. إنه في بودابست. |
Noel arifesinde Budapeşte'de tek başına mısın? | Open Subtitles | هل أنت بمفردك فى بودابست أمسية الكريسماس ؟ |
Onu ilk kez Budapeşte'de kazandığım bir yarışmada gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتها لأول مرة فى مسابقة فى بودابست وقد فزت بهذه المسابقة |
Belfast'ta yıllarca silah kaçaklığı yaparken de şimdi Budapeşte'de kaynak sağlamaya devam ederken de öyleydin. | Open Subtitles | كل تلك السنوات تُهرب البنادق في بلفاست، والآن أنت تُمول من بودابست. |
Budapeşte'de hallettiğim bir iş Hakkında bir makale yolladı. | Open Subtitles | أظن ذلك أرسل مقالا عن عمل قمت به في بودابست |
1995 yılıydı, Bobby'i ziyaret etti. Budapeşte'de kalıyordu. | Open Subtitles | في عام 1995، لزيارة بوبي، عندما كان يقيم في بودابست. |
Budapeşte'de, Liszt Uluslararası Havalimanında güvenlik tarafından alı konuldu. | Open Subtitles | و لقد أمسك به أمن مطار ليسزت الدولي في بودابست |
4 yıl önce, Kuzey'in Başbakanı Yong Sung Chul burada, Budapeşte'de suiaksta uğradı. | Open Subtitles | قبل أربع سنوات, رئيس الوزراء الشمالي يوون سونج أُغتيل هنا في بودابست |
Bir sabah Budapeşte'de önümüzde el ele tutuşup yürüyen bir çiftin fotoğrafını çekmemiistedi. | Open Subtitles | ذات صباح في بودابست طلب مني إلتقاط صورة لشخصين امامنا يتمشيان متمسكان بأيدي بعضهما |
Budapeşte'de pişirdiğin o saçma şeyden daha iyi. Elimde fazla malzeme yoktu. | Open Subtitles | أيّاً كان، هذا أفضل من الهراء الذي طهوته في بودابست |
Grubun bilhassa tehlikeli olan ve yakın zamana kadar Budapeşte'de haraç toplayan bir üyesi, düşüncemize göre, şimdi de Prag'a Birlik'in eroin ticareti yollarını genişletmek için gelmiş bulunuyor. | Open Subtitles | العضو المحوري لهذه المجموعة كان مؤخراً يدير حماية الإبتزاز في بودابست تم نقله الى براغ |
Budapeşte'de bulunan memurlar Hindistan-Macaristan zirvesi için güvenlik görevlisi olarak yer almaktaydılar. | Open Subtitles | كانوا في بودابست من أجل القمة الهندية الهنغارية |
Evet, Tezsler belki o adama fazla güvenmişti çünkü Avusturya, Almanya'ya bağlandıktan, ve hatta Budapeşte'de tutuklamalar ve techirler başladıktan çok uzun zaman sonra da olduğu yerde kalmıştı. | TED | حسنا , ربما كان واثقا جدا ,لانه بقي فتره طويلة حيث كان بعد أن وصلت النازية الى النمسا , حتى بعد القبض عليه وبدأ عمليات الترحيل في بودابست . |
Avrupa orta sıklet şampiyonası iki gün sonra Budapeşte'de. | Open Subtitles | بطولة الوزن المتوسط الأوربية ستقام فى بودابست خلال يومين |
Uçak hala Budapeşte'de, ama satış bugün olacak. | Open Subtitles | الطائرة مازالت فى بودابست لكن الصفقة ستتم الليلة |
Uçak hala Budapeşte'de, ama satış bugün olacak. | Open Subtitles | الطائرة مازالت فى بودابست لكن الصفقة ستتم الليلة |
Budapeşte'de gulaşı ısıtın. | Open Subtitles | لقد هزمت جهزوا الغداء فى بودابست فـ "كيلى" قادم إليكم |
Budapeşte'de gulaşı ısıtın. | Open Subtitles | جهزوا الغداء فى بودابست |
O zamandan beri, El Zuhari'nin Budapeşte'de elimize geçen videodan başka görüntüsü yok! | Open Subtitles | منذ وقتها , لم يكن هناك رؤية اكيدة للزهارى ما عدا الفيديو الذى استرجعناة من بودابست |