Saat 12 de. Sadece bugün. Sadece bir seferlik. | Open Subtitles | خمس دقائق تأخير، في الساعة الثانية عشر اليوم فقط ، هذه المرة فقط |
Saat 12 de. Sadece bugün. Sadece bir seferlik. | Open Subtitles | خمس دقائق تأخير، في الساعة الثانية عشر اليوم فقط ، هذه المرة فقط |
Hayır, hayır. Aslında Bugün sadece görüşme için geldim. | Open Subtitles | كلا، أنا هنا اليوم فقط من أجل مقابلة العمل |
Bugün sadece üniversiteliler katılabilecek, web sitesinde yazıyordu. | Open Subtitles | الجامعينَ فقط اليوم تم الإعلان عن ذلك في الموقع |
Belki de Bugün sadece "paçayı kurtarma" günüdür. | Open Subtitles | ربما كان فقط اليوم يوم الهتافات |
Boris Bugün sadece kovulduğu için şanslıyız. | Open Subtitles | نحن محضوضون لان بوريس طرد فقط اليوم |
Benim üzerime vazife değil. Bugün sadece size yardımcı olmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | هذا ليس من شأني، كنتُ أحاول مساعدتك اليوم فحسب. |
Bugün sadece kan alacağız. Kalanını yarınki kap işleminden önce halledeceğiz. | Open Subtitles | اختبارات الدم اليوم فقط سنرتب الباقي قبل عملية سد عنق الرحم غداً. |
Yalnızlığı kırmanın bir yolu, ve Bugün sadece 80 dolar. | Open Subtitles | اكثر طريقة لكسر سلسلة الوحدة اليوم فقط 80 الدولار |
Mary Bugün sadece birkaç eyalette bir kadınla evlenebilir. | TED | ولكن مارى يمكن أن تتزوج اليوم فقط في بضع ولايات امرأة . |
Bugün, sadece kompleks tıbbi müdahaleler ve ameliyatlar yapabiliyoruz. Çünkü antibiyotiklerimiz var ve hemen ertesi gün hastanın, ameliyat sırasında kapabileceği bakteriyal bir enfeksiyondan ölme riski yok. | TED | نستطيع القيام بتدخلات طبية معقدة وعمليات جراحية اليوم فقط لأن لدينا المضادات الحيوية، ولأننا لا نُعرض المريض لخطر الموت في اليوم التالي بسبب عدوى بكتيرية قد يكون أصيب بها خلال العملية. |
Teşekkürler. Ama Bugün sadece iki işimiz var. | Open Subtitles | شكراً لك - ولكن لدينا فرصتين للعمل اليوم فقط - |
Bugün sadece 50 doz verebileceğiz. | Open Subtitles | نحن قادرين على اعطاء 50 جرعة اليوم فقط -ماذا؟ |
Bugün sadece tek bir şehit olabilir, Alex. | Open Subtitles | سيكون هناك شهيدٌ واحد فقط اليوم , أليكس |
Bugün sadece beş kez yedin. | Open Subtitles | لقد أكلتى خمس مرات فقط اليوم |
Teşekkürler, fakat Bugün sadece garsonum. | Open Subtitles | شكرا, ولكني النادل فقط اليوم |
Bugün sadece iş konuşacağız. | Open Subtitles | العمل فقط اليوم |
Bugün sadece bir hastamı kaybetmedim. | Open Subtitles | أنا لم أخسر مريضًا فقط اليوم. |
Bugün sadece bir tane yedim. | Open Subtitles | أكلت واحدة فقط اليوم. |
Bugün sadece bir arkadaşlarını kaybetmekle kalmadılar kayadan kalelerini ve nesillerdir süregelen krallıklarını da kaybettiler. | Open Subtitles | ،لم يخسروا صديق اليوم فحسب لقد خسروا منزلهم الصخرة .والمملكة التي حافظت عليهم لأجيال .. |
Çünkü Bugün sadece bir adamın hayatı kurtarılmadı. | Open Subtitles | لأن حيّاةُ رجل ليست .الوحيدة التي تمّ إنقاذُها اليوم فحسب |