Tiyatroları dolaşıp duruyoruz ama onu bulamıyoruz. | Open Subtitles | لقد درنا على جميع المقاهي ولم نستطع إيجاده |
Aradığımız bir şey vardı, ama bulamıyoruz. | Open Subtitles | كنا نبحث عن شيء معيّن لكننا نعجز عن إيجاده |
Yapamam. Kayboldu gibi bir şey, şimdi de onu bulamıyoruz. | Open Subtitles | لا أستطيع، لقد هربت ولا نستطيع إيجادها الآن |
Neden bir adamı çatıya çıkarabilecek merdivenlerimiz var ama yenilenebilir bir yemek kaynağı bulamıyoruz? | Open Subtitles | لمَ لدينا سلالم توصلنا إلى السطح لكن لا يمكننا إيجاد مصدر مستدام للطعام؟ |
- Mary, gelinin babasını bulamıyoruz. | Open Subtitles | معذراً يا مارى، لا يمكننا العثور على والد العروس. |
Silahı bulamıyoruz ve senin gidip başka bir şeyimi halletmen gerekiyor? | Open Subtitles | ،ولا نستطيع العثور على المسدس وهناك مسأله ما يجب ان تعالجها؟ |
Panayır bizim evimiz ama bir türlü bulamıyoruz. | Open Subtitles | الكارنفال بيتنا ، لكننا لم نتمكن من إيجاده |
İnternette bir film var ama bulamıyoruz. | Open Subtitles | هناك ذلك الفيلم الموجود على الإنترنت و نحن لا نستطيع إيجاده |
- Hiçbir yerde bulamıyoruz. Arabası da gitmiş. | Open Subtitles | لا نستطيع إيجاده بأي مكان وسيارته قد إختفت |
O zaman neden açıklamasını dinleyebilmek için onu bulamıyoruz? | Open Subtitles | إذاً لماذا لا يمكننا إيجادها كي نسمع منها ذلك ؟ |
Adına hiç telefon numarası yok. Onu bulamıyoruz. | Open Subtitles | ولا وجود لرقم هاتف خاص بها لم نستطع إيجادها |
Ayrıca, mutfağı tekrar düzenlendiğinden beri aradığımız hiçbir şeyi bulamıyoruz. | Open Subtitles | أيضا ، لا يمكننا إيجاد أيّ شيء في المطبخ منذ أن قمت بإعادة ترتيبه |
"Buraya ait değilsin." neredeyse hep "Senin için bir görev veya rol bulamıyoruz" anlamına gelir. | TED | "أنت لا تنتمي إلى هنا" غالبًا ما تعني: "لا يمكننا إيجاد وظيفة أو دور لك". |
Kendi kafasına göre iş görüyor ve onu bulamıyoruz. | Open Subtitles | إنه يتصرف بمفرده، ولا يمكننا العثور عليه |
Ortada bir savaş var ama biz hiçbir şey bulamıyoruz. | Open Subtitles | لدينا حرب دائرة ولا نستطيع العثور على شيء لعين |
Ne demek başka iyi geçinen çift bulamıyoruz ? | Open Subtitles | ماذا تعني أنّنا لن نستطيع إيجاد زوجين ناجحين مرة أخرى؟ |
Hep aynı şey oluyor! Akına gidiyoruz ve kimseyi bulamıyoruz. | Open Subtitles | ، هذا ما يحدث في كل مرة نشن هجوما ثم لا نجد أي شخص |
Pekâlâ, istikrarlı bir istihdam bulamıyoruz, çok para kazanmıyoruz ve büyük, süslü evlerde yaşamıyoruz. | TED | حسنًا، نحنُ لا نجد فرص العمل المستقرة، ولا نكسبُ الكثير من المال، ولا نعيش في منازل كبيرة فخمة. |
Burayı kazıyoruz, ama bir şey bulamıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث هنا ، و لم نعثر على أي شئ |
Ajanımızı hala bulamıyoruz bul onu | Open Subtitles | مازلنا لم نستطع إيجاد العميل الخاص الذي على السفينة جِده |
Sonrada arkadaşının arabasını çalmış ve hiç bir yerde onu bulamıyoruz. | Open Subtitles | ثم يسرق صديقه في السيارة ونحن لا يمكن العثور عليه في أي مكان. |
Bugünlerde her şeyi biliyoruz fakat bir nehrin kaynağını bulamıyoruz. | Open Subtitles | في الوقت الحاضر نعرف عن كل شيء ولكننا نعجز عن إيجاد مصدر نهر! |
- Çok komik. Onu bulamıyoruz çünkü hastaneden ayrılmış, - Seni koloniyel salak. | Open Subtitles | لا نستطيع ايجادها لأنها خرجت، أيها المستنسخ الغبي |
Ya da ormanda bir yerde ve biz onu bulamıyoruz. | Open Subtitles | أو أنه في مكان ما في الغابة و نحن فقط لا نستطيع أيجاده |
Asker gibi savaşmıyorlar. Bunları bulamıyoruz. | Open Subtitles | إنهم لا يحاربون كالنظاميين لا نستطيع أن نجدهم. |