ويكيبيديا

    "bulamadıklarını" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يجدوا
        
    • يجدوه
        
    • يعثروا
        
    • يستطيعوا إيجاد
        
    • لم يتمكّنوا من إيجاد
        
    O daha bir çocuk. Polis bir şey bulamadıklarını söylüyor. Open Subtitles إنها مجرد طفله و الشرطه تقول أنهم لم يجدوا شئ
    Tarım bakanlığının araştırdığını, bir şey bulamadıklarını sanıyordum. Open Subtitles اعتقدت أن وزارة الزراعة قد حققت، ولم يجدوا أي شيء
    Eyalet, hiçbir şey bulamadıklarını söylüyor. Open Subtitles كان يلقي المالي على ضحايا الإصابات بالرمح وشريكه " مارتي " لسنوات يصرح بأنهم لم يجدوا شيئاً
    İnsanların başka yerde bulamadıklarını bulmaya geldiği yer. Open Subtitles يأتي الناس للبحث عن شيء لا يستطيعون أن يجدوه في أي مكان آخر
    Size madenleri bulamadıklarını düşündürten nedir? Open Subtitles ما الذى يجعلك تظنّ أنّهم لم يعثروا على المنجم؟
    Mülk sahibi hiçbir müşteri bulamadıklarını söyledi. Open Subtitles ؟ .. رئيس العقار يقول بأنهم لم يستطيعوا إيجاد مـُشترٍ له
    Bir kez, ama aradığımda, belgeleri bulamadıklarını söylediler. Open Subtitles مرّة، ولكن عندما اتّصلت، قالوا أنهم لم يتمكّنوا من إيجاد البلاغ.
    Arabada birşey bulamadıklarını söylemişlerdi. Open Subtitles قالوا بانهم لم يجدوا شيئاً في السيارة
    Cesedimi bulamadıklarını söylemeyecekler mi? Open Subtitles -إذن ماذا سيحدث عندما يخبرونه أنهم لم يجدوا جثتي؟
    Cesedini neden bulamadıklarını bilmiyorum. Open Subtitles انا لا اعرف لماذا لم يجدوا الجثة
    Bu neden kadınları bulamadıklarını açıklar. Open Subtitles هذا يفسر لما لم يجدوا الأنثى قط
    - Polisler jakuzinin etrafında bir şey bulamadıklarını söyledi. Open Subtitles انهم لم يجدوا اي شيء بجانب الحوض الساخن
    Maddox ve Bracken arasında somut bir bağlantı bulamadıklarını söyledi. Open Subtitles قالوا أنّهم لمْ يجدوا أيّ علاقة بين (مادوكس) و(براكن).
    Bay Bates, Leydi Rose arkada ve size notun işe yaradığını ancak aradıkları şeyi bulamadıklarını söylememi rica etti, artık ne demekse. Open Subtitles سيد (بيتس)، السيدة (روز) عادت وطلبتمنيأن أقوللك، أن الملاحظةقدنجحت. لكنهم لم يجدوا ما كانوا يبحثون عنه أياكانيعنيذلك .
    O zaman her ne ise, 'onu' bulamadıklarını varsayabiliriz. Open Subtitles لذا يمكننا إفتراض أنهم لم يجدوه مهما كان ذلك الشيء
    Sen ve Lucky ev işgalcilerinin bulamadıklarını buldunuz. Open Subtitles أنت ولاكي وجدتما ما لم يستطع أصحاب السطو أن يجدوه
    Demek ki bir şey bulamadıklarını da biliyorsun. Open Subtitles إذن إنكَ تعرفُ أيضًا بأنهم لم يعثروا على شيء.
    Neler olduğunu bilmiyorum. Alaric cesedini hiç bulamadıklarını söyledi. Open Subtitles لا أعلم ما حدث ، (آليريك) قال أنهم لمّ يعثروا على جثمانها البتّة.
    Ateş edeni bulamadıklarını söylüyor. Open Subtitles يقولون أنهم لم يستطيعوا إيجاد مطلق النار
    Bir kez, ama aradığımda, belgeleri bulamadıklarını söylediler. Open Subtitles مرّة، ولكن عندما اتّصلت، قالوا أنهم لم يتمكّنوا من إيجاد البلاغ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد