Şu an tam olduğunuz yerde, içinizde onu ateşlemek için bir yol bulmazsanız, dışarıda da onu bulamayacaksınız. | TED | وإن لم تجدوا طريقة لإشعاله في داخلكم حيثما أنتم، فلن تجدوه في الخارج. |
Emre göre bir şeyler olması gerekiyor ama evimde böyle belgeler bulamayacaksınız. | Open Subtitles | يتضح بأنه أمر فعلا ولكنكم لن تجدوا أي اوراق في منزلي |
- Floribunda. Kendim de bunlardan ekiyorum. - Burada bir şey bulamayacaksınız. | Open Subtitles | هذه الزهرة انا ازرعها بنفسى انت لن تجد اى شئ هنا |
Herhangi bir mahkemeye çıkmış bir Vincent La Guardia Gambini kaydı bulamayacaksınız. | Open Subtitles | لن تجد أية سجلات بإسم فينسينت لا غارديا غامبيني بمزاولة المحاماة |
Keyfini çıkarabileceğiniz bir şey bulun, bulamayacaksınız, eğlenin. | TED | حاولوا البحث عن شيء ممتع، ثم امرحوا لحقيقة أنكم لم تجدوه. |
Asla bulamayacaksınız çocuklar. Bulacağız işte. | Open Subtitles | لن تعثروا علية ابدا بالتأكيد سنفعل |
Yani tüm çabaya ve hazırlıklara rağmen tecavüz kanıtı bulamayacaksınız. | Open Subtitles | كلّ ذلك التحضير، فإنكم لن تجدوا أيّ أدلة على الإعتداء الجنسي |
Sizi söz veriyorum ki o kızı asla bulamayacaksınız. | Open Subtitles | أعدكم بالتالي، لن تجدوا تلك الفتاةَ أبداً. |
Hamamböceğinden başka bir şey bulamayacaksınız, tamam mı? | Open Subtitles | لن تجدوا أي شيء، عدا بعض الصراصير، حسناً؟ |
Bir şey bulamayacaksınız. Eminim tüm izlerini temizlemiştir. | Open Subtitles | لن تجدوا أيّ شيء أنا متأكدة أنها محت كل الآثار |
Konteynırda uyuşturucu bulamadığınız sürece, ki bulamayacaksınız, ...bu konteynırı bana geri vermekle yükümlüsünüz. | Open Subtitles | ومالم تجدوا مخدرات، ولن تجدوها... فعليكم تسليمي الحاوية |
Dorikill'inizi alın! Böyle bir şeyi asla bulamayacaksınız. | Open Subtitles | أقتنوا (دورى كيل) من هنا فلم تجدوا أى شىء مثيل له |
İçeri zorla girildiğine dair bir şey bulamayacaksınız, çünkü bu tecavüz değil. | Open Subtitles | انك لن تجد اي اثار الاقتحام بالقوة لأنه ما كَانَ إغتصاب أَو سرقة. |
Profilime bir daha göz atın isterseniz, dedektif bedenimde, tek bir şiddet geni dahi bulamayacaksınız. | Open Subtitles | إفحص ملفي مُجدداً أيها المُحقق أنتَ لن تجد أي قدرة عنيفة ولو صغيرة |
İşini onun kadar iyi yapan birini hiçbir yerde bulamayacaksınız. | Open Subtitles | لقد أحبت عملها هنا لنواجه الحقيقة لن تجد أحداً |
Sizi temin ederim ki buraya baktıgınız herneyse onu burada bulamayacaksınız. | Open Subtitles | أضمن لك بأن أياً كان ما تبحثون عنه فإنكم لن تجدوه هنا |
Nerede olduğunu bilmiyorum. O'nu asla bulamayacaksınız. | Open Subtitles | لا أعرف مكانها ولن تعثروا عليها أبدًا |
Geçmişimde herhangi bir şiddet ya da antisosyallik belirtisi bulamayacaksınız. | Open Subtitles | لن تجدي أي أثر للعنف أو السلوك المعادي في ماضيّ |
İstediğiniz yere bakabilirsiniz, onu bulamayacaksınız. | Open Subtitles | يمكنكما البحث كيفما تشاءان، لكنكما لن تجداه. |
Eğer siz haklıysanız ve Avatar hayattaysa bile, onu bulamayacaksınız. | Open Subtitles | حتى إذا كنت محقاً, وكان الآفاتر على قيد الحياة فلن تتمكن من العثور عليه. |
Siz de artık ortalıkta kıçına tekmeyi basacağınız kimseyi bulamayacaksınız | Open Subtitles | ولن تجد أحداً تسيء إليه بعد ذلك |