Görülebileceği umulan mide bulantısı, kabızlık ve yorgunluktan hiçbiri yoktu. | TED | لم يكن لديهم أي غثيان أو إسهال أو إمساك أو إجهاد متوقع. |
Tedaviden hemen sonra ağrı, yorgunluk veya mide bulantısı hissedebilirler. | TED | فمن الممكن أن يشعروا بألمٍ، أو تعبٍ، أو غثيان حالاً بعد العلاج. |
Eğer baş dönmesi ya da miğde bulantısı gibi bir şikayeti olursa beni arayın. | Open Subtitles | اذا اشتكى من غثيان او دوار او اي شيء يبدو غير طبيعي بالنسبة له اتصلي بي اوكي.. |
Askerler gemiden inecekleri için çok mutluydu. Mide bulantısı bitecekti. | Open Subtitles | الجنود كانوا سعداء بنزولهم إلى الشاطئ للتخلص من دوار البحر |
Bu durum saç dökülmesi, yorgunluk, kısırlık, mide bulantısı ve kusma gibi kemoterapinin yaygın olan birçok yan etkisine sebep oluyor. | TED | مما يؤدي إلى ظهور عدة أعراض جانبة؛ من بينها فقدان الشعر والتعب والعقم، الغثيان والتّقيئ. |
Geçen hafta, doktorum mide bulantısı için bir ilaç yazdı. | Open Subtitles | طبيبتي اعطتني وصفه الأسبوع الماضي لدواء للغثيان |
Böyle bir şeye maruz kalmak sayısız hastalığı tetikleyebilir. Mide bulantısı, migren ağrıları hatta kanser. | Open Subtitles | التعرض لمثل ذلك يمكن أن يسبب الكثير من الأضرار الصحية كالغثيان والشقيقة وربما السرطان |
2006'da Chalco, Meksika'daki yatılı okulda 600 kız vücut ısısı artması, midesi bulantısı, yürümede zorlanma gibi semptomlar yaşadı. | Open Subtitles | - المكسيك . أصبحن محمواتٍ، مصاباتٍ بالغثيان |
Görmem istendi çünkü hastanın ağrı, kusma ve mide bulantısı gibi şikayetleri vardı. | TED | طُلب مني رؤيتها لأنها تعاني من ألم، وغثيان وقيء... |
Baş dönmesi, mide bulantısı, nefes zorluğu var mı? | Open Subtitles | أى معاناة أو دوار أو غثيان أو صعوبة فى التنفس؟ |
Şiddetli mide bulantısı ve baş dönmesi görülür. | Open Subtitles | حسنا هناك عدد من الاحتمالات غثيان ودوار شديدين هذا هو المعيار |
Mide bulantısı , kusma, mide ekşimesi? | Open Subtitles | أو ضيق تنفس أو آلام في الصدر؟ أو غثيان ودوخة وحموضة في المعدة؟ |
Muhtemel yan etkileri karın ağrısı, mide bulantısı, baş ağrısı, baş dönmesi, ateş ve saç dökülmesidir. | Open Subtitles | الأعراض الجانبية المحتملة آلام بالمعدة، صداع، دوار، حمى، غثيان و فقدان للشعر |
Muhtemel yan etkileri karın ağrısı, mide bulantısı, baş ağrısı, baş dönmesi, ateş ve saç dökülmesidir. | Open Subtitles | الأعراض الجانبية المحتملة، آلام في المعدة، صداع، دوار، حمى، غثيان وفقدان للشعر |
Hasta şok benzeri bir durumla karşı karşıya bunun yanı sıra baş ağrısı, mide bulantısı ve uyuşuklukta var. | Open Subtitles | المريض يشعر بصدمات كهربية و أيضاً صداع، غثيان و خمول |
VEKTÖRLER ...semptomlara dikkat edersek ağrı, ateş ve mide bulantısı var... | Open Subtitles | بعنوان المتجهات الأعراض التي يجب أن تبحثوا عنها.. هي ألم ، حمى ، غثيان |
EKG'sinde blok yok, bulantısı yok. | Open Subtitles | لا انقطاعات للنبض على مخطط كهربية القلب، لا غثيان |
Koşularda baş dönmesi ve mide bulantısı gibi birkaç nedenden dolayı geride kalıyordum. | Open Subtitles | لقد سقطت عدة مرات من قبل لأسباب عديدة منها الاضطراب و دوار البحر |
Yavaş yavaş işleyen zehir kendini sadece hızlı ya da yavaş atan nabız ya da mide bulantısı olarak gösteriyor. | Open Subtitles | سم بطيء العمل شُعر كضربة سريعة أو بطيئة أو كتشنج من الغثيان |
Bu arada, semptomlarını azaltacak mide bulantısı giderici ilaçlardan vereyim. | Open Subtitles | في هذه الأثناء ، لدي بعض الأدوية المضادة للغثيان التي ينبغي أن تخفف من أعراضه |
2006'da Chalco, Meksika'daki yatılı okulda 600 kız vücut ısısı artması, midesi bulantısı, yürümede zorlanma gibi semptomlar yaşadı. | Open Subtitles | - المكسيك . أصبحن محمواتٍ، مصاباتٍ بالغثيان |
Sıcak basması, mide bulantısı, gözlerinin arkasında bir ağrı. | Open Subtitles | هالات وغثيان ألم خلف العينين |