Ama makina tüm gece kapalıymış, ve onu buldukları zaman da kapalıymış. | Open Subtitles | لكن الآلة كانت مغلقة تلك الليلة وكانت مطفأة عندما وجدوا الجثة |
Hard Copy'i izliyordum, ve beni buldukları zaman sonsuza kadar kötü tv programları izleyen ölü kız olarak kalacağımı sandım. | Open Subtitles | كنت أشاهد نسخة ورقية، وظللت أفكر عندما وجدوا لي... ... وأود أن يكون إلى الأبد الفتاة الميتة الذين يشاهدون التلفزيون سيئة. |
Alison'un cesedini buldukları zaman öldürüldüğü belliydi ve ortada hiç süpheli yoktu. | Open Subtitles | عندما وجدوا جثمان (أليسون) كان واضح انها قُتلت وأيضاً لايوجد هناك أي شك |
Yıllar sonra sizi buldukları zaman krallığımda pek çok kişi sizden ürperiyordu. | Open Subtitles | أتعرفين عندما وجدوك بعد كل هذه السنوات كان هناك العدديون فى مملكتى ممن تملكهم الخوف |
Adrian, seni buldukları zaman bu poşeti taşıyormuşsun. | Open Subtitles | أدريان) عندما وجدوك) كنت تحمل هذه الحقيبة |
Onu, evinde buldukları zaman kendisi kaynar bir duşta yıkılı, evindeki ısı ise maksimuma ayarlı hâldeymiş. | Open Subtitles | عندما وجدوها في شقتها كانت منهاره تحت سخان الاستحمام والحراره في شقتها كانت في أقصى حد |
Onu, evinde buldukları zaman kendisi kaynar bir duşta yıkılı, evindeki ısı ise maksimuma ayarlı hâldeymiş. | Open Subtitles | عندما وجدوها في شقتها كانت مضطجعه تحت الدوش الحار والحراره في شقتها كانت عند اعلى حد |