ويكيبيديا

    "bulduklarını" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • وجدوا
        
    • عثروا
        
    • وجدوها
        
    • وجدوه
        
    • وجدونا
        
    • وجدوك
        
    Karşına ne çıksa beğenirsin, mavi üniformalı kardeşlerim isimsiz bir ihbarı değerlendirip tuvaletimde neyi bulduklarını asla tahmin edemezsin. Open Subtitles إنظرى ماذا فعل إخوتى عندما إستجابوا لنقود قادمه من مصدر مجهول لن تستطيعى تخمين ماذا وجدوا فى حجرتى الخاصه
    Evet ve burda insan kanı ve dışkısı izi bulduklarını yazıyor. Open Subtitles نعم و يقولون انهم وجدوا اثار الدم و الغائط الإنسانىى عليه
    - Bir silah bulduklarını söylediler. - Hayır. Aslında buldular... Open Subtitles يقولون انهم عثروا علي مسدس لا , حسنا لقد وجدوا
    Eminim kim olduklarını ya da bizi nasıl bulduklarını bilmiyorsundur. Open Subtitles لا أعتقد أنك تعرف من كانوا أو كيف عثروا علينا
    Annem bunu Shadowbrook Yolundaki eski bir evde bulduklarını söyledi. Open Subtitles امي قالت بأنهم وجدوها في بيت قديم على طريق شادوبروك
    Onlar eve gidiyorlar ama çocuklar evden alınmadan önce sosyal görevliler ofise dönmeli ve bulduklarını ortaya koymalılar. TED يذهبون إلى ذلك المنزل، لكن قبل أخذ الأطفال من عائلاتهم، يجب على الموظفين أن يعودوا إلى مكتب الرعاية ويعرضوا ما وجدوه.
    Ceset hırsızları, olay mahallinde sizin bir fotoğrafınızı bulduklarını söylediler. Open Subtitles حملة الجثث أخبروني انهم وجدوا صورة لك في مسرح الجريمة
    2011'e geri dönersek, Brent bir grup yürüyüşçünün Youtube videosunda bu mağaralardan birinin girişini rastgele bulduklarını gördü. TED سنة 2011، شاهد برينت فيديو على اليوتيوب لمجموعة من المتسلّقين الذين وجدوا أنفسهم بالصدفة قرب مدخل إحدى هذه الكهوف.
    İlk başta bir çeşit gülme refleksini tetiklediklerini düşündüler. Fakat hayır, kısa sürede neokorteksinde mizah saptayan noktaları bulduklarını fark ettiler. Bu noktaları ne zaman uyarsalar, kız her şeyi eğlendirici buluyordu. TED فى الأول ظنوا أنهم يثيرون نوعا ما من الضحك المنعكس، ولكن لا، بسرعة أدركوا أنهم وجدوا النقاط فى قشرتها المخية الحديثة التى تكتشف الفكاهة، ووجدت كل شيء مضحكا كلما حفزوا هذه النقاط.
    Evet. Ne bulduklarını öğrenmek isterim. - Bakalım ne varmış. Open Subtitles أود معرفة ما وجدوا لنرى ما لدينا هذا هو صندوق سجائره
    Hot dog'ların içinde fare pisliği bulduklarını okudun mu? Open Subtitles أقرأتَ بأنّهم قد وجدوا بقايا جرذانٍ في النّقانق؟
    Erkekler hazine bulduklarını düşünmeye bayılır. Open Subtitles فإن الرجال يحبون ذلك الشعور و كأنهم قد وجدوا كنزاً
    Saygon bağlantımız, Vietnam'lıların gemicilerimizi üç saat önce bulduklarını söyledi. Open Subtitles قال بأن الفيتناميين وجدوا بحارتنا قبل ثلاث ساعات
    Şimdi kanlı bir ceket bulduklarını söylüyorlar fakat kocam hakkında bir şey söylemiyorlar. Open Subtitles الآن وجدوا معطفاً عليه دم, لكنهم لا يخبروني عن زوجي.
    Cinayet masası dedektifleri kucağında bir ilaç şişesi bulduklarını bildirdiler. Open Subtitles محققوا جرائم القتل أخبرونى أنهم وجدوا دوائه بجانبة.
    Ortağım Richard'ların bodrumundaki gizli kamerayı bulduklarını söyledi. Open Subtitles شريكى أخبرنى أنهم وجدوا كاميرا مخفية فى سرداب ريتشارد
    Tina'nın öldürdüğü teğmen Bayan Fordman'a, Whitney'nin cesedini bulduklarını söyleyecekmiş. Open Subtitles الظابط الذي قتلته تينا كان قادماً لإخبار السيدة فوردمان بأنهم وجدوا جثة ويتني
    Kim olduklarını bildiğini sanmıyorum, - ya da bizi nasıl bulduklarını. Open Subtitles لا أعتقد أنك تعرف من كانوا أو كيف عثروا علينا
    Veya polis onu ölü bulduklarını söyleyecek. Open Subtitles أو أنهم الشرطة يريدون أن يخبروني أنهم وجدوها ميتة
    Programı geliştirmeye başladığımızda ilk olarak öğrencilere nelerden hoşlanıp nelerden hoşlanmadıklarını ve neleri kafa karıştırıcı bulduklarını sorduk. TED عندما بدأنا التطوير، بدأنا بسؤال الطلاب ماذا أعجبهم، وماذا لم يعجبهم وما الذي وجدوه مربكًا.
    Ona sihirle görsel ikizi saklamaya çalıştığımı ama bizi bulduklarını söyle. Open Subtitles أخبريه أنّي حاولت إخفاء القرين بالسحر، لكنّهم وجدونا.
    Sanık konumundasın. Polisler seni sokaklarda bulduklarını söylüyor. Open Subtitles أنت في فترة حجز، وقد وجدوك الشرطة في الشوارع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد