Ve ifadende en ufak bir uyuşmazlık bulduklarında seni suçlayacaklardır. | Open Subtitles | واذا وجدوا حتى أصغر تضارب في شهادتك سيوجهون لكِ الإتهامات |
Jessica'yı bulduklarında, evden ayrıldığında bebeğin iyi durumda olduğunu söyledi. | Open Subtitles | عندما وجدوا جيسيكا ،قالت أن الطفل كان بخير عندما غادرت. |
Babamı bulduklarında cüzdanı elindeydi. Bu resim eksikti sadece. | Open Subtitles | لقد وجدوه ممسكاً بمحفظته والشئ الوحيد المختفى كان هذه الصورة |
Böylece, uçağı bulduklarında oraya daha önce kimsenin gitmediğini düşünecekler. | Open Subtitles | بهذه الطريقة ...عندما يجدون الطائرة سيظنون أن أحداً لم يجدها... |
Onlar suçlayıcı bir şey bulduklarında, dünyaya anlatırlar. | Open Subtitles | إذا عثروا على حقيقة إجرامية واحدة سوف يخبرون العالم بأسره |
bulduklarında, helikopterle vahşi atları arıyorlarmış. | Open Subtitles | كانوا يبحثون بمروحيتهم عن أحصنة برية عندما وجدوها |
Sanırım beni bulduklarında, üç gündür duştaydım. | Open Subtitles | وعلى ما أعتقد أنهم وجدوني كنت في الحمام لثلاثة أيام |
Seni bulduklarında uğraşmak zorunda kalacağın kâğıt işi için üzgünüm. | Open Subtitles | أعتذر عن كلّ الوثائق التي ستضطرّ لملئها حين يجدونك هنا. |
Ama arkeolojik kanıtı bulduklarında oraya ondan yadigar bir şeyler yapmamı istediler. | TED | ولكن عندما وجدوا علم الآثار، سألوني إذا كنت سأفعل قطعة تذكارية. |
Beni bulduklarında beynimin paramparça olduğunu ve beni kurtarabilecek tek doktorun ben olduğumu söylediler. | Open Subtitles | لقد قالوا أنهم عندما وجدوا جسدي كان مخي محطما ً لدرجةأن الطبيب الوحيد الذي كان بمقدوره انقاذي, كان أنا |
Mezozoik Mastodon'un kalıntılarını bulduklarında Paleozoik amfibi kalıntılarının onun çenesinde olduğunu keşfettiler. | Open Subtitles | عندما اكتشفوا بقايا فيل في العصر القديم وجدوا مابدا بقايا حيوان في فكه |
Onu bulduklarında boynunda Aziz Christopher madalyonu vardı. | Open Subtitles | لقد كان يرتدي ميدالية كريستوفر عندما وجدوه |
Onu bulduklarında boynunda duran kemerle değil ama. | Open Subtitles | ليس باستعمال الحزام الذي وجدوه ملتفا حول عنقه |
Belki bulduklarında daha küçüktü. Büyüdüğünü söylediler. | Open Subtitles | ربما كان أصغر عندما وجدوه لأنهم قالوا أنه ينمو |
Oğlum, kara kutuyu bulduklarında utançtan yerin dibine geçeceksin. | Open Subtitles | هل سيحمر وجك عندما يجدون الصندوق الاسود بهذه. |
Bir şey bulduklarında şüpheli olarak işaretliyorlar. | Open Subtitles | عندما يجدون واحداً يصدرون تقرير نشاط مشبوه |
Babanı bulduklarında, elindeki benzin tenekesi duruyordu. | Open Subtitles | وعندما عثروا على والدك، كان لازال ممسكاً بصفيحة البنزين. |
Rozetimi bulduklarında oldukça nazik davrandılar. Bana bir kahve ve bir sandviç verdiler. | Open Subtitles | بمجرد أن عثروا على شارتى أصبحوا فى غاية الأدب أعطونى شطيرة وقهوة |
Ama onu bulduklarında gerçekten çok kötü görünüyormuş. | Open Subtitles | ولكن عندما وجدوها , كانت حالتها سيئة للغاية |
En azından beni bulduklarında, bana söylenen buydu. | Open Subtitles | على الأقل هذا ما جعلوني أصدقه بعد أن وجدوني |
Sizi konsey binasına kadar izleyeceğim, ve seni suçlu bulduklarında, kafana kurşunu sıkan ben olacağım. | Open Subtitles | أنا سأتليك كبعيد كبناية المجلس، وعندما يجدونك مذنب، هو سيصبح ني من يطلق الرصاص على رأسك. |
Bir deniz tarağı bulduklarında güçlü ve kaslı ağızlarıyla kabuğundan etini çıkartırlar. | Open Subtitles | حين يعثرون عليها يمتصون اللحم من داخل الصدفة بأفواههم ذات العضلات القوية |
Beni bulduklarında başın polislerle derde girmeyecek. | Open Subtitles | لذا حين يجدوني لا داعي لتقلقي بخصوص السلطات |
Ama altı ay sonra mumyalanmış cesedini bordum katı merdivenlerinde bulduklarında, çocuklara ne diyeceğiz? | Open Subtitles | لكن بعد ستة أشهر من الآن بعد أن يجدوا جثتها المحنطة في آخر سلالم القبو ماذا سأقول للأطفال؟ |
bulduklarında, tam olarak söylediklerimi yapman çok önemli. | Open Subtitles | عندما يجدوك إنه مهم لك لأنك تفعل ما أقوله بالضبط |
Onu bulduklarında kirli bulaşık suyunun içinde yatıyormuş. | Open Subtitles | كان مستلقيّ على مجلى صحون قذر لفتره من الزمن قبل أن يجدوه |
Ama bunu yapan kişiyi bulduklarında senin masum birini öldürdüğünü öğrenecekler. | Open Subtitles | لكن عندما يكتشفوا من ارتكب ذلك سيعرفوا أنك قتلت رجل برئ |
Seni yerde bulduklarında otel güvenliğinin söylediği buydu. | Open Subtitles | أمن الملهى قالوا أنه الحاجب عندما وجدوك على الأرض |
Seni bulduklarında bilinçsizmişsin. | Open Subtitles | سمعت أنهم حين وجدوكِ كنتِ فاقدة الوعي |