ويكيبيديا

    "bulmak için" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لإيجاد
        
    • للعثور على
        
    • للبحث
        
    • لتجد
        
    • لنجد
        
    • لأجد
        
    • للحصول على
        
    • لإيجاده
        
    • لايجاد
        
    • لإيجادها
        
    • بحثاً عن
        
    • ليجد
        
    • في إيجاد
        
    • لتحديد
        
    • حتى نجد
        
    Yani DNA dizisi bize etkili tedavi bulmak için yeterli bilgi vermez. TED فرسم شريط الحامض النووي فحسب لا يعطينا معلومات كافية لإيجاد علاجات فعالة.
    Süpermen'i bulmak için içerden bir bilgim olmadığını nerden biliyorsun? Open Subtitles كيف يمكنك أن تعرف أن ليس لدي طريقة لإيجاد سوبرمان؟
    Bu bölgeler, Dünya gibi gezegenler bulmak için en isabetli yerler. TED فتلك هي المناطق ذات الفرصة الأفضل للعثور على كواكب تشبه الأرض.
    O halde bir yere yiyecek bulmak için gitmek zorundasın. Open Subtitles إذن عليكِ أن تذهبي إلى مكان ما للبحث عن الطعام.
    O ihtiyarı bulmak için bir sürü göze ihtiyacın olacak. Open Subtitles انها الصحراء الكبرى تأخذ الكثير من العيون لتجد الرجل العجوز
    Kahrolası savaşınızdan teselli bulmak için bu sistemde koloni kurduk. Open Subtitles لقد استعمرنا هذا النظام لنجد السلوى بعيداً عن حربكم الرهيبة
    Size, dönüştürülecek insanlar olmayan bir vatan bulmak için o cihazı kullanabilirim. Open Subtitles أستطيع استخدام هذا الجهاز لأجد لكم موطنا, من دون وجود ناس لتحولوهم
    Tamam ama 50.000 dolar bulmak için mutlaka başka bir yol vardır. Open Subtitles حسنا، يجب ان يكون هناك طريقة اخرى للحصول على خمسون الف دولار.
    Bay Vogelsang değerli bir casustu. Onun katilini bulmak için elimizden geleni yapacağız. Open Subtitles السيد فوجلسانج كان عنصراً فعالاً وثميناً لدينا سنفعل أي شيئ نستطيعه لإيجاد قاتلته
    Hey, Sen iç çamaşırı bulmak için eve küreler vardır. Open Subtitles مهلاً ، أنت التي انتقلت إلى المنزل لإيجاد ملابس داخلية
    Zayıf noktamı bulmak için her şeyi yapabilecek güçlü düşmanlarım var. Open Subtitles أنا لديّ أعداء أقوياء، الذي سيفعلون أي شيء لإيجاد نقطة ضعفي
    Diğer yandan leş yiyiciler, yiyecek bulmak için dolaşmak zorundadır. Open Subtitles زبّالون من الناحية الأخرى، يَجِبُ أَنْ يَتحرّكَ بسهولة لإيجاد غذائِهم.
    "Maymun" kelimesine uygun bir açılım bulmak için o kadar uğraşmıştım halbuki. Open Subtitles آه . بعد كل المشاكل التي مررت بها لإيجاد مختصر لـ مونكي
    Bapu her zaman Tanrıya giden yolu bulmak için uğraştı. Open Subtitles و كان بابو في كفاح دائم للعثور على طريق الله
    Saate bakalım ve Paskalya yumurtalarını bulmak için ne kadar süreniz kalmış görelim. Open Subtitles سألقي نظرة على السّاعة، لأرى كم ثانية تستغرق. للعثور على بيضتين لعيد الفصح.
    Anlaşılan eski dostlarımızı bulmak için koca bir öğleden sonramız var. Open Subtitles يبدو أن لدينا كل ما بعد الظهيرة للعثور على أصدقائنا القدامى
    Bir grup çocuk kayıp bir köpeği bulmak için bisikletimi ödünç aldı. Open Subtitles مجموعة من الأطفال قالوا أنّهم بحاجة لإستعارة درّاجتي للبحث عن كلب مفقود.
    Kişisel sorunları vardı ve kendini bulmak için Avrupa'ya taşındı. Open Subtitles لقد كان لديها بعض المشاكل الشخصية وانتقلت لأوروبا لتجد نفسها.
    Ama gerçekten sana daha iyisini bulmak için çok çalışıyoruz Open Subtitles ونحن نبذل قصارى جهدنا لنجد امرأة صالحة لتصبح والدة لك
    Onu bulmak için elimden ne gelirse yapacağım, tamam mı? Open Subtitles سأفعل مابوسعي أفضل مابوسعي لأجد لوسي،موافقة؟ أعلم أنك ستفعل ذلك
    Serhas'ın yerini bulmak için telefonunu izlemeyi denedim, fakat işe yaramıyor. Open Subtitles أحاول ان اتبع مكالمته للحصول على موقع زركسيس لكنه لا يعمل
    Eğer bunu size söylersem bu bilgiyi onu bulmak için kullanabilirsiniz. Open Subtitles إذا أنا كنت أن أخبرك ذلك أنت قد تستعمل المعلومات لإيجاده.
    Can düşmanımı bulmak için bir haftam kalmış olsaydı misafir ağırlamakla uğraşmayacağıma eminim. Open Subtitles اذا كان لدي اسبوع لايجاد عدوي الفاني أؤكد لك بأني لن اسلي الضيوف
    Umarım o belgelerde yazılanlar onu bulmak için gereken bilgileri verir. Open Subtitles نأمل أن يكون المكتوب في تلك الوثائق سيُعطينا ما نحتاجه لإيجادها
    2 tonluk balına yağı tortuda istiridye bulmak için eşeleniyor. Open Subtitles طنان من الدهن المتحرّك يطوف بحثاً عن البطلينوس في الرواسب
    Gerçek babasını bulmak için daha fazla uğraşmak istediğini söyledi. Open Subtitles قال أنه يريد ان يقضي بعض الوقت ليجد أبيه الحقيقي
    Evet daha iyi. Orijinal fotoğraflarınızı bulmak için biraz zorlanıyor. Open Subtitles إنها كذلك، فقط واجهت مشكلة في إيجاد صورة أصلية لك.
    Bunun için, kaynağı boşlukta bulmak için iki kulağa gelen sesleri karşılaştırır. TED لتحقيق ذلك فهو يقارن الأصوات الآتية إلى الأذنين لتحديد المصدر في الفراغ.
    Neden buraya geldin? Muhafızı bulmak için sonra buluşacaktık. Open Subtitles لماذا أنت هنا، اعتقدتنا سنذهب للمتحف حتى نجد الحارس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد