Korkacak bir şey olmadığını ve sadece onları sevmek ve korumak istediğimizi anladıklarına göre, bize katılmanın yolunu onlar bulmalılar. | Open Subtitles | يجب أن يدركوا الآن أنه لا يوجد خوف وأننا نرغب بكل الامان والحب لهم يجب أن يجدوا طريقة للإنضمام إلينا |
Yollarını kendileri bulmalılar ve bazen benimle konuştuğun zamanlarda seni daha dikkatli dinlemeliydim. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقول لهم ماا يفعلوا بعد الأن يجب عليهم أن يجدوا طريقهم الخاص |
Yollarını kendileri bulmalılar ve bazen benimle konuştuğun zamanlarda seni daha dikkatli dinlemeliydim. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقول لهم ماا يفعلوا بعد الأن يجب عليهم أن يجدوا طريقهم الخاص |
Büyüyen ailelerini beslemek için bu devasa tundrada yakın zamanda bir şeyler bulmalılar. | Open Subtitles | عليهم العثور على شيءٍ بأقرب وقتٍ داخل هذه البرية الشاسعة لإطعام عائلتهم المتنامية |
Bu dönem onların en fazla risk altında oldukları zaman, ...bu yüzden mümkün olan en güvenli yeri bulmalılar. | Open Subtitles | إنه أكثر أوقاتهم خطورة، لذا عليهم العثور على أأمن مكان ممكن. |
O zaman daha güçlü deliller bulmalılar çünkü bu olay, meşru müdafaayım diye bağırıyor, hanımefendi. | Open Subtitles | إذا على الناس أن يجدوا دليلاً أفضل لأن ذلك مجرد دفاع عن النفس ... |