Bu kanıtın peşinden gitmek için başka bir yol bulmalısın. | Open Subtitles | أنتِ عليكِ فقط إيجاد طريقة أخرى لتصلي خلف ذلك الدليل |
Kendi içinde bir yerlerde Pierre'in ve senin olan çalışmaya devam edecek gücü bulmalısın. | Open Subtitles | يجب إيجاد مكان داخل نفسك القوة على الاستمرار في العمل بيير ولديك. ها؟ |
Bunu bu kadar çabuk çözmemiz imkansız. Başka bir donör bulmalısın. | Open Subtitles | لا يمكننا حل هذا بهذه السرعة يجب أن تجد متبرع آخر |
Ayrıca kendine yeni bir yol bulmalısın. İnsanlarla tanışmak için. | Open Subtitles | حسنا,أنا أعتقد أنه يجب عليك أن تجد منظرا جديدا.وأصدقاء جدد |
İyi o zaman, gidip sadaka verecek başka birini bulmalısın çünkü ben istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً , عليكي أن تجدي لنفسك مجال خيري آخر , لأنني لست متاحاً |
İnkâr etme. Güvenilir bir erkek bulmalısın dedin. | Open Subtitles | تلك التلمحيات عن إيجاد رجل ذو نمط جوهري.. |
Onlarla çalışmanın bir yolunu bulmalısın. Hepimiz yapmak zorunda kaldık. | Open Subtitles | سوف يكون عليكِ فقط إيجاد طريقة لتتعاملي معهم، لقد اضطرننا جميعاً إلى ذلك |
-Jessica'yı neyin öldürdüğünü öğrenmek istiyorsan... -İlk olarak babamı bulmalısın. | Open Subtitles | إن أردت إيجاد ذلك الشيء الذي قتل جسيكا قم بإيجاد والدنا أولا |
Belki bu fırsatı desteklemek için bir iş daha bulmalısın. | Open Subtitles | ربما عليك إيجاد عملاً آخر لمساندة هذه الفرصة |
Yanıma gelecek bir yol bulmalısın. - Dediğimi anlıyor musun? | Open Subtitles | يجب أن تجد طريقة لتكون معي هل تفهم ما أقوله؟ |
Ve şimdi beni gerçekten seviyorsan... beni biraz daha parlatmak istiyorsan, bana güzel yetişmiş bir kız bulmalısın. | Open Subtitles | والآن إذا كنت تحبني حقا فعليك أن تجد لي فتاة جميلة حسنة التربية حتى تضفي عليّ قليلا من البهاء |
Başka bir yol bulmalısın. | Open Subtitles | لا تستطيع أن تعتقله هكذا عليك أن تجد طريقة أخرى |
Onu itham edecek bir şey bulmalısın. Ofise geçtiğimde beni ara. Konuşuruz. | Open Subtitles | عليكِ أن تجدي شيئاً عليه اتصلِ بي على المكتب وسنناقش هذا الأمر |
O üzümü başka bir yaşam formuna dönüşmeden önce bulmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تجدي حبة العنب هذه قبل أن تتحور لشكل آخر |
Arada bir karşına bir duvar çıkabilir, ama onun üstünden, etrafından yada içinden geçmek için bir yol bulmalısın. | TED | ربما سيواجهك جدار من حين الى اخر ولكن عليك ان تجد طريقة لتجاوزه .. الالتفاف حوله .. اختراقه |
Maureen'in kıyafetlerine sığacak bir kız bulmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تعثر على ممثلة تتناسب مع ملابس مورين |
Bu şeyi sürebileceğim bir yer bulmalısın... ve herkese, ama herkese geleceğimi söylemelisin. | Open Subtitles | اريدك ان تجدي موقعا من المدينة يمكنني ان اقود هذا الشيء اليه واخبري الجميع اتسمعيني الجميع انني قادم |
Kendimi senden uzak tutma gücünü buldum, bunu sen de bulmalısın. | Open Subtitles | لقد وجدت القوّة للتوقّف عن رؤيتك, وعليك أن تجدها أيضًا. |
Benim ne hissettiğim apaçık ortada, sen ne hissettiğini bulmalısın. | Open Subtitles | تعرفينالآنكيفأشعر، لكن يجب أن تكتشفي كيف تشعرين أنتِ |
Önce Philocteles'i bulmalısın, o kahramanlar yetiştirir. | Open Subtitles | في البداية يجب أن تبحث عن فيلكتيتس مدرب الأبطال |
Bak rahat olduğun bir yer bulmalısın. | Open Subtitles | اسمعي، يجب أن تبحثي عن مكان لا تشعرين فيه بالخجل |
Şimdi onları iyice okuyup bize örnek bir olay bulmalısın. | Open Subtitles | حسناً ، الآن يجب أن تدرسها بعناية لتجد سابقة لنا |
Bulacak olurlarsa onları kimse durduramaz. O yüzden onu önce sen bulmalısın. | Open Subtitles | وإن وجدوه، فلا يمكن ردعهم، لهذا يجب أن تجديه أنتِ أولاً. |
Clay, bir an önce onu bulmalısın başka biri bulmadan önce, tamam mı? | Open Subtitles | كلاى، تحتاج إلى العثور عليه بسرعة قبل أي شخص آخر، حسنا؟ |
Sadece doğru bağlantıyı, doğru devreyi bulmalısın. | Open Subtitles | انتِ عليك فقط ان تعثري على الاتصال الصحيح من الدائرة الصحيحة |
Bu yüzden gerçek Kübalı bulmalısın. | Open Subtitles | لهذا عليك أن تحظى بكوبيين حقيقيين. |