Gidip zalim bir kadın mı bulmamızı istiyor dersiniz? | TED | هل كلّ ما يخبرنا به هو أن نجد نساء قاسيات ؟ |
Bu bokun içinde birşey bulmamızı nasıl bekliyorlar? | Open Subtitles | كيف يتوقّعوننا أن نجد أيّ شئ في هذه القذارة؟ |
Bu bokun içinde birşey bulmamızı nasıl bekliyorlar? | Open Subtitles | كيف يتوقّعوننا أن نجد أيّ شئ في هذه القذارة؟ |
En azından, biri bizim cesedi bulmamızı istememiş. | Open Subtitles | حسناً، على اقل تقدير ، ان هناك احد لم يُرد لنا ان نعثر على الجثة |
Yani onu bulmamızı ve yok etmemizi istiyorsun. Bu kadar büyütülecek ne var? | Open Subtitles | إذاً، إنك تريدنا أن نجدها و نهزمها و مالمشكلة في هذا؟ |
Bu da ya planlayıcının bulmamızı umursamadığını ya da bulmamızı istediğini gösteriyor. | Open Subtitles | هذا يشير إلى أن المخطط لا يهمه ما نجده أو يريد أن نجده |
Bu kaseti bombayı patlattıktan sonra bulmamızı bekliyordu. | Open Subtitles | كانوا يقصدوا ألا يدعونا نجد هذا قبل أن يفجروا القنبلة |
Yani eğer buradaysa ve dünyadaki altı milyar insan arasında saklanıyorsa... ..bu yılan-kafalıyı bulmamızı mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | تريدنا ان نجد رأس الثعبان هذا الذى أذا كان موجود هنا سيكون مختبئ بين سته بليون فرد على كوكب الارض؟ |
Bizden, sana birini bulmamızı istiyorsun sonra da buraya kendi adamınla geliyorsun. | Open Subtitles | تطلبين منا أن نجد لك رجلًا ثم تأتين إلى هنا مع رجل وجدته بنفسك؟ |
Bizim bulmamızı istedikleri hariç ipucu bırakmamakta çok zekiler. | Open Subtitles | هم أذكياء جدا لترك الأفكار، ماعدا الواحد يريدوننا أن نجد. |
Bizi o Ouija tahtasıyla uyarmaya çalışıyordu, bu kadını bulmamızı söylemeye çalışıyordu, böylece... | Open Subtitles | وهو يحاول أن يحذرنا عن طريق لوح أويجا , يحاول أن يقول لنا بأن نجد هذه المرأة حتى نعرف |
Ya da sadece bunu bulmamızı isteyen birisi. | Open Subtitles | أو شخصاً .. أراد فقط بأن نجد هذا الشريط ؟ ؟ |
Formülü şimdiki gibi tutmamızı ve gayri ihtiyarı bir şekilde yaymanın bir yolunu bulmamızı öneriyorsun. | Open Subtitles | أنت تَقترح بأن نُبقي الصيغةَ كما هي وأن نجد طريقة لتعريضهم تلقائياً |
Belkide inşaat alanındaki gibi cesetleri çabuk bulmamızı istiyordu. | Open Subtitles | ربما يود أن نعثر على الجثة بسرعة، كما حصل في موقع البناء. |
- Her şeyi bulmamızı istememiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنه لم يكن يريدنا أن نعثر على كل شيئ |
Çalıştığı konu her neyse, birisi bulmamızı istemiyor. | Open Subtitles | حسناً، مهما كان الشيء الذي يعمل عليه، فهناكَ شخص لم يردنا أن نعثر عليه |
Onu bulmamızı. Ücretini aldığımız işi bitirmemizi. | Open Subtitles | .. نجدها ثم ننهي المهمة التي دفعوا لنا لقاءها |
Eğer Marshall bunu saklamak için bu kadar uğraş verdiyse, açıkça görülüyor ki bizim bunu bulmamızı istememiş. | Open Subtitles | انتظر،اذا مارشال تعرض لجميع هذه المشاكل لإخفائها الامر واضح،هو لايريدونا ان نجدها. |
Katilin bulmamızı istediği DNA'lara sahip. | Open Subtitles | ممزوجة بالحمض النووى الذى أرادنا القاتل أن نجده |
- Hayır ama kayıp olduğunu ve kimsenin canla başla onu aramadığını da düşünürsek birileri onu bulmamızı istemiyor bence. | Open Subtitles | و ليس هنالك من يبحث بجد عنه, تجعلني أظنّ بأنّ أحدهم لا يريدنا أنْ نجده |
Partide onları bulmamızı söylemişlerdi. | Open Subtitles | أخبرونا ان نجدهم في الحفلة في مكان ما سعيد أنك جئت |
O yüzden bu yönde bulmamızı istemediği bir şey olmalı. | Open Subtitles | إذاً، حتماً هناك شيء لا يريدنا أن نكتشفه بهذا الاتجاه |
Tekrar cinayet işlemeden önce oğlunuzu bulmamızı sağlayacak bir şey biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل هناك أي شيء آخر يمكنك إخبارنا به قد يساعدنا في إيجاد إبنك قبل أن يقتل من جديد؟ ليس خطأي مايفعله |
İzin takip edilmesi için, birinin o harcamaları bulmamızı istediğinden şüpheleniyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنه أراد منا العثور على تلك الرسوم لتتبع ذلك الأثار |
Eşek sıpası bulmamızı söyledi. | Open Subtitles | قال لنا للعثور على الجحش حمار. |