ويكيبيديا

    "bulmuşlar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • وجدوا
        
    • عثروا
        
    • وجدوه
        
    • وجد
        
    • وجدوها
        
    • وجدو
        
    • وَجدوا
        
    • حصلوا على
        
    • عثر
        
    • وجدوك
        
    • وجدا
        
    • عرفوا
        
    • اكتشفوا
        
    • توصلوا
        
    • وجدها
        
    Bakım bölümü kötü bir koku nedeniyle Hayvan Kontrol merkezinin arandığını onayladı. 2. kattaki havalandırma borularında ölü bir kedi bulmuşlar. Open Subtitles الصيانه في المبنى أكدوا الاتصال في مركز الحيوان بخصوص رائحة كريهه. لقد وجدوا قطة ميتة في فتحات التهوية في الطابق الثاني
    Aynı işareti, kendini asan Porto Riko'lu çocuğun taburesinde de bulmuşlar. Open Subtitles نفس واحد وجدوا على المقعد ذلك الولد البورتوريكي كان يشنق نفسه.
    Toronto'dan gelen 9.12 indiğinde MPL i olmayan 4 tane ilaç bulmuşlar. Open Subtitles عندما هبطت الـطائرة 9.12 من تورنتو وجدوا أربع وصفات بدون تراخيص شراء
    Demiryolu şantiyesinde yiyecek için, sıçanlara tuzak kurarken kötü adamlar onu bulmuşlar. Open Subtitles الرجال القساة عثروا عليه,و هو ينصب المصائد للفئران ليأكلها في ساحة القطارات
    - Roque. İdam yolundaki duşlarda dövülerek öldürülmüş olarak bulmuşlar. Open Subtitles وجدوه ضرب إلى الموت في زخّات المطر على حكم الإعدام.
    Toronto'dan gelen 9.12 indiğinde MPL i olmayan 4 tane ilaç bulmuşlar. Open Subtitles عندما هبطت الـطائرة 9.12 من تورنتو وجدوا أربع وصفات بدون تراخيص شراء
    - Buz Kamyonlu Katilin çiğnediği pastilin ambalaj kâğıdını bulmuşlar. Open Subtitles لقد وجدوا غلاف حبوب قاتل شاحنة الثلج والفضل يعود لأختك
    Haber vermek için bir yakınını aramışlar ve bizde senin kaydını bulmuşlar. Open Subtitles لقد كانوا يبحثون عن شخصا للتعرف عليه و وجدوا اسمك في سجلاتنا
    Sanırım köstebeği bulduk. Ayrıca açılamayan büyük bir dosya da bulmuşlar. Open Subtitles يبدو بأننا وجدنا الدخيل كما وجدوا أيضاً ملفاً كبيراً تعذر فتحه
    Cesedini, güvenli evin bir sokak ötesindeki bir çöp tenekesinde bulmuşlar. Open Subtitles وجدوا جثته في مكب قمامة على بعد شارع من البيت الآمن
    Bizimkiler ölü sayısını doğrulamak için gittiğinde onun birkaç arkadaşının kalıntılarını bulmuşlar. Open Subtitles و عند ذهاب رجالنا للتأكد من الضحايا وجدوا بقايا عدد من رفاقه
    Köpekler, olay yerinden birkaç km uzakta bir cüzdan bulmuşlar. Open Subtitles لقد وجدوا محفظة على بعد عدة أميال من مسرح الجريمة
    Kamera görüntüsünü kopyalamış olmalılar. Yayına girmenin bir yolunu bulmuşlar. Open Subtitles لابد أنّهم قد نسخوا التصوير، لقد وجدوا منفذاً إلى البث.
    Kamera görüntüsünü kopyalamış olmalılar. Yayına girmenin bir yolunu bulmuşlar. Open Subtitles لابد أنّهم قد نسخوا التصوير، لقد وجدوا منفذاً إلى البث.
    Kiminle çalıştığına dair bir şey yok ama evde bunu bulmuşlar. Open Subtitles لا توجد دلائل عن من كان يعمل معه، ولكنّهم وجدوا هذا
    Bir tanesi bir ağaç hakkında ki anlaşılan onu bulmuşlar. Open Subtitles لذا، هناك واحد بشأن شجرة قد عثروا عليها كما يبدو.
    Başka hiçbir şey olmadan, sadece bu mektupla elektrik kullanımında %2-3 azalma olduğunu bulmuşlar. TED عبوس. وما وجدوه هو هذه الرسالة ، لا شيء آخر ، حدت من اثنين الى ثلاثة بالمائة في استخدام الكهرباء.
    Olay yeri inceleme işyerindeki halıda 45 numara ayak izi bulmuşlar. Open Subtitles فريق الأدلة الجنائية وجد اثر حذاء قياس 11 على سجاد المكتب
    Wykagil'de balık tutan çocuklar onu bulmuşlar. Open Subtitles لقد وجدوها بعض الاطفال كانوا يصطادون بقرب النهر هناك
    Bak, düşmüş bir uzaylı gemisinin kalıntılarını bulmuşlar. Open Subtitles تستطيع ان نتنظر لقد وجدو حطام مركبة فضائية
    Asansörün üstünde saç ve elyaf ip parçaları bulmuşlar. Open Subtitles وَجدوا ليفَ الحبلَ والشَعرَ على قمةِ المصعدِ.
    Dinleyin antizehiri bulmuşlar. LA'a indiğimizde bizi bekliyor olacak! Open Subtitles ليستمع الجميع,لقد حصلوا على الادوية وينتظروننا بالمطار
    Arama ekibi karavanı bulmuşlar. Sanırım hayvan saldırısına maruz kalmış. Open Subtitles ‫عثر فريق الإنقاذ على قافلتها ‫وكانت هناك آثار اعتداء حيواني
    Polis sonunda yerinizi belirlediğinde sizi barda bulmuşlar. Open Subtitles وجدوك في الحانة حين حددت الشرطة مكانك أخيراً
    Ebeveynlerim aşkı bir arabanın arka koltuğunda bulmuşlar bu da benim doğmama yardımcı olmuş. Open Subtitles لقد قال أبواي أنهما وجدا الحب في المقعد الخلفي للسيارة وقد ساعد ذلك على خلقي.
    Geçidi ya bulmuşlar ya da aleti yapmadan önce nasıl kullanılacağını bulmuşlar. Open Subtitles من المحتمل انهم اكتشفوه أو عرفوا كيفية استخدامه قبل بناء الجهاز
    Birkaç gün önce genç bir erkeğe ait bir ceset bulmuşlar aylar önce öldürülmüş olduğu belliymiş, kafasının arkasından vurularak öldürülmüş. Open Subtitles اكتشفوا من عِدَة أيام جُثَة رجلٍ يافِع و الذي منَ الواضِح أنهُ قد ماتَ مِن عِدَة شهور برصاصةٍ في مُؤخرَة رأسِه
    Parmak izinden bir şüpheli bulmuşlar. Open Subtitles توصلوا لصورة المشتبه به من بصماته
    Onun da cesedini nehir kenarında bulmuşlar değil mi? Open Subtitles اليس من وجدها هما عاملان على مركب أليس كذلك؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد