Haberler iyi... Başkan suç duyurusunda bulunmayacak. | Open Subtitles | أخبار رائعة, المحافظ لن يوجه إلي أى تهمة |
ABD Savcılığı Dedektif Markham'ı yolsuzluk, tacir ve cinayetten tutukladığımızda bana suçlamada bulunmayacak efendim. | Open Subtitles | سيدي، لن يوجه المدعي العام إتهامات لي عندما نعتقل المحقق (ماركم) بتهم الفساد، المتاجرة والقتل. |
ABD Savcılığı Dedektif Markham'ı yolsuzluk, tacir ve cinayetten tutukladığımızda bana suçlamada bulunmayacak efendim. | Open Subtitles | سيدي، لن يوجه المدعي العام إتهامات لي عندما نعتقل المحقق (ماركم) بتهم الفساد، المتاجرة والقتل. |
Ve suçlamada bulunmayacak mı? | Open Subtitles | وهو لَنْ يُوجّهَ إتّهامات؟ |
O'Shay devlet avukatına bir tür numara yaptı, suçlamada bulunmayacak. | Open Subtitles | (أوشاي) عمل مثل هذا العدد على المدعي العام، هو لَنْ يُوجّهَ إتّهامات |
Aynı kutuda bulunmayacak iki farklı objenin olduğu bir durumu ayarlayabilirim. | Open Subtitles | استطيع أَن أُرتّب الحالة التي بها استطيع أَن أَضمن أنه لن يوجد اثنان من الجزيئات في نفس الصندوق. |
Bu sefer bulunmayacak bir yere. | Open Subtitles | في مكان ما أنه لن يوجد هذا الوقت. |
Lex'i görmeye gittim, herhangi bir suçlamada bulunmayacak. | Open Subtitles | (ذهبت لرؤية (ليكس لن يوجه أي تهم |
Suçlamada bulunmayacak. | Open Subtitles | لن يوجه أليها اتهامات . |