ويكيبيديا

    "bulutları" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السحب
        
    • سحب
        
    • غيوم
        
    • السحاب
        
    • سحابة
        
    • السحابة
        
    • سحاب
        
    • كل الغيوم
        
    • تلك الغيوم
        
    • هناك عاصفه وشيكه
        
    • غيوماً
        
    • للغيوم
        
    • السُحب
        
    • السُحُب
        
    • والسحب
        
    Ve böylece insanlar bulutları araya giren şeyler olarak düşünüyorlar. TED ولهذا ترتبط السحب عند الناس بفكرة كونها أشياء تعترض الطريق.
    Şu bulutları menevişleyen boz çizgiler de günün müjdecileri. Open Subtitles وهذه الخطوط الرمادية التي تشق السحب هي بشائر النهار
    Ve Kudretli Olan'ın sağında otururken ve göğün bulutları üzerinde gelirken beni göreceksiniz. Open Subtitles و انت سوف ترانى وانا اتى فوق سحب الفردوس، جالس على يمين الرب
    Devasalar. Devasa hidrojen bulutları galaksilerin içine ve dışına doğru akar. TED إنها ضخمة، غيوم ضخمة من الهيدروجين التي نعتقد أنها تطفو داخل وخارج المجرات.
    Mate, pervaz bulutları yükseltmemiz mümkün mü, pervaz bitince, biliyor musun? Open Subtitles ما رأيك يمكننا ركوب السحاب ما أن تدخل ذلك؟
    Geniş Macellan bulutları, en yakın galaktik komşumuz, bizim bildiğimiz mavi-beyaz yerine aslında turuncu. TED سحابة ماجلان الكبرى، جارنا المجري الأقرب، برتقالي اللون بدلاً من لونه الأصلي الأزرق و الأبيض
    Uçağın, bulutları yararak giden kanatlarını ve kokpit penceresinden gördüğü göğü hatırlıyor. Open Subtitles يتذكر الأجنحة وهي تمر عبر السحب ويتذكر نظرته للسماء من خلال نافذة قمرة القيادة
    ...volkanik bir patlamanın kül bulutları ve sülfür gazının bileşimi sonucu oldu ama bu... Open Subtitles رماد من السحب وضباب من الكبريت من الإندلاع البركاني للسنة التي قبلها
    Gezegenin olağanüstü sarı bulutları güneş ışığını yansıtıyor. Open Subtitles تعكس السحب الصفراء المذهله المحيطة بالكوكب أشعة الشمس
    Tüm korkularımın üstesinden gelmek. Bütün gün bulutları izleyerek yatmak. Open Subtitles أتغلب على كل مخاوفي وأستلقي لمراقبة السحب طوال اليوم
    bulutları şekerden yapılmış ve beleş taco yiyebilirsiniz, hiç dövme yaptırmasanız bile, ki yaptırmamalısınız. Open Subtitles و السحب مصنوعة من الحلوى وتستطيعون ان تأكلوا تاكوز مجاني حتى لو لم تحصلوا على وشم , وهو ما يجب الا تفعلوا
    Ve bu galaksilerin içinde dev toz bulutları oluşuyor. TED وبداخل هذه المجرات تتكون سحب الغبار الكبيرة هذه.
    Ama kurdelelerin ve konfetilerin ardında fırtına bulutları toplanıyordu. Open Subtitles لكن خلف اللافتات والزينة الورقية، كانت سحب العواصف تتجمع
    Bu baskının sonucunda kükürtlü buhar bulutları yüzeye doğru püskürür. Open Subtitles الغليان ادناه ينفجر في سحب من بخار الكبريت
    Yarın gece 'Mutluluk bulutları' adlı bir konser varmış ve belki bir arkadaşınızla gidersiniz diye düşündüm. Open Subtitles أوه ، لا تخجلينى يا سيدتى لا لقد سمعت عن حفلة الموسيقى الكنسية ليلة الغد غيوم البهجة الجميله
    Teşekkürler. Kendinizi suçlu hissettiğinizde, bazen, başınızın üstünde fırtına bulutları dolaşıyormuş gibi olur. Bu fırtınayı başınızdan defetmenin tek bir yolu olduğunu biliyordum. Open Subtitles أحياناً عندما تشعر بالذنب يشبه الأمر غيوم عاصفة فوق رأسك عرفت ان هناك طريقة واحدة لجعل عاصفة الذنب تختفي
    Ağır çekimde bir patlama gibi yıldızda, devâsa gaz bulutları patlıyor. Open Subtitles كإنفجار يتحرك في صمت غيوم عملاقة من الغازات تفنجر مندفعة من النجم
    Bir pencere vardı. bulutları görebilirdim. Open Subtitles هنالك نافذة هناك بإمكاني رؤية السحاب في الخارج.
    Örs bulutları diğer bir deyişle, fırtınanın üzerindeki büyük bulut küçülmeye başlar ve 20,000 km'ye kadar uzar. Open Subtitles حيث سحابة السندان في عوالم أخرى، السحابة الضخمة بقمّة العاصفة تبدأ صغيرة وتتعاظم لتصل لطول عشرين ألف كيلومتر
    Ben O'yum ve beni Yüce Gücün sağında otururken göreceksin göğün bulutları üstünde. Open Subtitles ...أَنا هو وسترون ابن الإنسان جالساُ عن يمين القوة وآتياُ على سحاب السماء
    Ben de değişik hayvanlara benzeyen bulutları gösterdim. Open Subtitles لذلك أشرت إلى كل الغيوم على شكل مثل الحيوانات المختلفة.
    Şunu gördün mü? bulutları gördün mü? Bunlar normal değil. Open Subtitles هل رايتي هذا , هل رايتي تلك الغيوم ليست طبيعية ساحضر الكاميرا
    Fırtına bulutları! Open Subtitles هناك عاصفه وشيكه عاصفه ثلجيه؟
    Gezegen soğudukça, bu buhar bulutları oluşturmaya başladı. Open Subtitles ،وحالما برد الكوكب شكّل البخار غيوماً
    İlk iki sayfada sadece bulutları tasvir ettin. Open Subtitles لقد بدأت القصة بوصف للغيوم في صفحتين كاملتين
    Mavi gökyüzü kara bulutları uzaklara sürene kadar gülümsemeye devam et. Open Subtitles * حتى تدفع السماء الزرقاء السُحب المُمطرة * * بعيداً *
    Teknik olarak, bulutları kontrol ediyor, ki onlar da bulut değil zaten. Open Subtitles حسناً، من الناحية الفنية فهو يتحكم في السُحُب والتي من الناحية الفنية ليست سُحُباً من الأساس
    Yüzen devasa çiçekler, dalgalı manzaralar, nakledilmiş vücut kısımları ve yükselen şeytan bulutları imgelemleri ile Kahlo genelde sürrealizm ile bağdaştırılırdı. TED مع تصورها للزهور العملاقة العائمة، والمناظر الطبيعية المتموجة، وأجزاء الجسم المنحوتة، والسحب المتصاعدة من الشياطين، كثيراً ما ارتبطت كاهلو مع السريالية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد