| Canlı zihinleri, kalıcı olarak veri bulutunda saklıyoruz. | Open Subtitles | نحن نقوم بحفظ العقول على شكل هيئة دائمة في سحابة البيانات |
| O muhakeme bulutunda bir başına mısın? | Open Subtitles | هل تشعر بالوحدة هناك في سحابة الحكم؟ |
| - Kurutulmuş ördek göğsü kiraz likörü reçelinde bekletildi ve jalapeno biberi köpüğü bulutunda servis edildi. | Open Subtitles | إنـه ثدي بـطة مجفف نقعت بـمربى (مارشينو) وأظيفت لها سحابة من رغوة الفلفل الحار. |
| Ama kara sevdanın bulutunda, bu sadece yaşamak istediğiniz anlardır. | Open Subtitles | لكن فى سديم الهيام إنه ما كنت تبحث عنه طوال هذه السنوات |
| Ama kara sevdanın bulutunda bu sadece yaşamak istediğiniz anlardır. | Open Subtitles | لكن فى سديم الهيام إنه ما كنت تبحث عنه طوال هذه السنوات |
| Bu uzak buz bulutunda bir trilyondan daha fazla sayıda kuyruklu yıldız vardır. | Open Subtitles | في تلك السحابة الثلجية البعيدة هناك أكثر من تريليون مذنب |
| O zaman, dev kara ölüm bulutunda nefessiz kalır ölürüz. | Open Subtitles | إذًا علينا أن نختنق من السحابة السوداء حتى الموت |