Ama benimle takılırsan büyük şeyler başaracağım Morty ve sen de bunların bir parçası olacaksın. | Open Subtitles | لكن اذا بقيت معي ، سأقوم بتحقيق اشياء عظيمة مورتي وستكون جزء من ذلك |
uluslara ,kişilere ,çocuklarını yetiştiren ailelere inançlarına ve ülkelerine kadar aynı şekildedir ve bunların bir parçası olarak hissederiz. | Open Subtitles | وهذا ينطبق على الأمم و الأفراد, لأنّ الأسرَ تحاول تلقين أطفالها على دينهم المعيّن و وطنهم ,وجعلهم يشعرون أنهم جزء من ذلك. |
Senin de bunların bir parçası olmadığına inanmak benim için zor. | Open Subtitles | من الصعب علي تصديق أنك لست جزءًا من كل هذا. |
Sana yaptığım, söylediğim onca şeyden sonra... Hâlâ benimle arabalarda görüşüp, yardım etmeye çalışman... Senin de bunların bir parçası olmadığına inanmak benim için zor. | Open Subtitles | بعد كل ما فعلته لك، قلته لك... لازلت تقابلني في السيارات، تساعدني... من الصعب علي تصديق أنك لست جزءًا من كل هذا. |
Eğer bizim bunların bir parçası olamamızı isteseydin... belkide bizi uzağa göndermemeliydin. | Open Subtitles | إن كنت تريدني أن أكون جزءًا من كل هذا... ربما لم يكن عليك إرسالنا بعيدًا. |
Buna değerdi. Tüm bunların bir parçası olmak istemezsin Matt. | Open Subtitles | -أنت لا تريد أن تصبح جزءًا من كل هذا يا (مات ) |