- Son günlerde Bunu çok sık yapıyorum. - Evet. Aslında ben de annene uğrayabilirim. | Open Subtitles | لقد كنت أفعل ذلك كثيراً مؤخراً حسناً بامكاني التوقف عند منزل أمي أنا أيضاً |
Lotan teşekkür ediyor, Bunu çok istiyor. | Open Subtitles | يَقُولُ لوتان شكراً، هو يوَدُّ ذلك كثيراً. |
Son zamanlarda Bunu çok yapmaya başladım. Hatalarım yüzünden insanlar yaşıyor. | Open Subtitles | نعم، يحدث هذا كثيراً مؤخراً تعيش الناس بسبب أخطائي |
Neden Bunu çok sık yapmadığın hissine kapıIıyorum? | Open Subtitles | لماذا ينتابني شعور انك لا تفعل هذا كثيراً ؟ |
Bunu çok duydum, ama bunun ne anlama geldiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لقد سمعت هذا كثيرا لكني لم أعرف أبدا ما تعني |
Baba ne olur kavga etmeyelim. Bunu çok yaptık zamanında hiçbir şey olmuyor. | Open Subtitles | أبي دعنا لا نتشاجر فعلنا ذلك كثيرا بالماضي ولم ينفع |
Ben Bunu çok sık yaparım, yine de insanlar hep şaşırırlar. | Open Subtitles | أفعل ذلك كثيراً رغم ذلك يتفاجئ الناس دائماً |
Bunu çok konuştuk ama hayır ondan izin istemedim. | Open Subtitles | لقد تحدثنا عن ذلك كثيراً , لكن لا , لم أطلب إذنها |
Ama sizin bir kuruş ödemenize gerek yoktu. Güzel. Bunu çok sevdim. | Open Subtitles | ولايستوجب عليكم دفع ولا حتى بنس واحد يعجبني ذلك كثيراً |
Televizyondaki kadınla bir alakam yok. Bunu çok duyuyorum. | Open Subtitles | لا علاقة مع المرأة التي تظهر على التلفاز، اسمع ذلك كثيراً |
Bunu çok sık duyuyoruz. Termal kamera? | Open Subtitles | حسناً، إننا نسمع هذا كثيراً آلة التصوير الحرارية ؟ |
Bilirsin Bunu çok severdim. İkimize bir mutlu son yazdım sonra. | Open Subtitles | أنت تعرف أنى كنت أحب هذا كثيراً ثم كتبت نهاية سعيدةً لكلٍ منَّا |
değil yani. Annemle yaşadığım için Bunu çok söylüyorum da. | Open Subtitles | أقصد، أني أقول هذا كثيراً لأني أعيش مع والدتي |
Ben Bunu çok yapıyorum. Ve orjinallik benim ciddi saçma kısmın önemli bir parçası. | TED | أفعل هذا كثيرا. والأصالة هي جزء كبير من هرائي الخطير. |
Neden Bunu çok sık yapmadığın hissine kapılıyorum? | Open Subtitles | لماذا ينتابني شعور أنك لا تفعل هذا كثيرا ؟ |
Seninle kalabilir miydim? Bunu çok isterdim... | Open Subtitles | يمكنني ان ابقى معك الان وانا اريد ذلك كثيرا |
Bunu çok istiyorsun. Eline yüzüne bulaştıracaksın. | Open Subtitles | لقد اردت ذلك بشدة لا بدّ أنك ستفسد الأمور |
Evet, Bunu çok fazla söylüyor. Kardeşine ne oldu? | Open Subtitles | أجل، إنها تقول هذا كثيرًا ماذا حدث مع أخيك ؟ |
Bir kadın bir şey istediğinde der ki, "Lanet olsun. Bunu çok istiyorum. | Open Subtitles | حينما تريد امرأة شيء تقول تباً أريد هذا بشدة |
Benden ayrılmakla kalmıyorsun. Bunu çok kötü bir şekilde yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تنفصلي عني فحسب, بل تجعلين ذلك بشكل سيء |
ve yetişkin yaşamınızı da etkileyecek şekilde gittikçe içinize yerleşiyor ve kökleniyor. Evet Bunu çok görüyoruz. | TED | يستمر ويتجذر شيئاً فشيئاً ليمتد حتى إلى مرحلة الرشد إذاً، نلاحظ الكثير من هذا القبيل |
- Müze Bunu çok fazla istiyor. - Hayır yapamam. | Open Subtitles | المتحف يودّ هذا بشدّة - كلا ، لا أقدِر - |
O yüzden Bunu çok düşündüm. | Open Subtitles | لذا فقد فكرت في هذا الأمر كثيراً |
Bunu çok sık duyamazsın. | Open Subtitles | حسناً، لا نسمع بهذا كثيراً |
Kadın Bunu çok ciddiye almış. | Open Subtitles | أخذت الأمر على محمل الجد. |
Bunu çok kolaymış gibi yapman gerçekten şaşırtıcı. | Open Subtitles | إنّه لأمرٌ مذهلٌ أنّك تجعل الأمر يبدو سهلاً.. |