bunu duymayı hazır mısın bilmiyorum ama, Helo aramızda olan önemliydi. | Open Subtitles | لا اعلم اذا كنت تود سماع ذلك او لا ياهيلو لكن ماكان بيننا كان مهما جدا .. |
Bu ringde doğrulup karşı koymaya başladığından beridir senden bunu duymayı bekliyordum. | Open Subtitles | نعم و لقد كنت اود سماع ذلك منذ ان كنت فى هذة الحلبة وبدائنا المصارعة |
bunu duymayı ne kadardır beklediğimi anlatamam! | Open Subtitles | لا أستطيع أخباركِ منذ متى وأنا انتظر سماع ذلك. |
bunu duymayı sevmiyorsun ama, siz iyi bir ekipsiniz. | Open Subtitles | أعلم بأنك لا تحبين سماع هذا, لكن أنتِ وسام فريق بارع |
bunu duymayı beklemiyordum aslında. | Open Subtitles | لم أتوقع سماع هذا |
Saatlerdir bunu duymayı bekliyordum efendim. | Open Subtitles | لقد كنتُ أنتظر سماع ذلك منذ لساعات يا سيّد |
bunu duymayı çok isteriz Tammy ama sonra. | Open Subtitles | وسنحّب سماع ذلك لاحقاً يا تامي |
İnsanlar bunu duymayı severler. | Open Subtitles | الناس يحبون سماع ذلك |
Bak bunu duymayı istemediğini biliyorum, ama Ajan Maxwell yarın seni merkeze alıp... birkaç soru soracaktır. | Open Subtitles | أسمع، أعلم أنك لا تود سماع ذلك ولكن العملية (ماكسويل) تود اصطحابك اصطحابك للمكتب الميداني غداً |
bunu duymayı seviyorum. | Open Subtitles | أحب سماع ذلك |
Ben de bunu duymayı. | Open Subtitles | وانا أحب سماع هذا |
Frank, bunu duymayı sevmediğini biliyorum, ama ben bir insan değilim. | Open Subtitles | فرانك)، أعلم أنك لاتحب سماع هذا) ولكنني لست إنسان |
Ve bunu duymayı kesinlikle hak etmiyorsun ama Emma şunu söylmemi istedi, alıntı yapıyorum: "o konuda düşünmeye bitirmiş ve cevabı evetmiş." | Open Subtitles | وأنت بالتأكيد لا تستحق سماع هذا, ولكن أخبرتني (إيما) أن أقول لك وأقتبس "أنها انتهت من التفكير بالأمر" |