Doğru. bunu yapıyorum, çünkü böylece sürekli o çirkin suratına bakmak zorunda kalmıyorum.. | Open Subtitles | أفعل هذا لكي لا أضطر إلي أن أنظر إلي وجهك القبيح طول الوقت |
bunu yapıyorum çünkü insanların birçok ortak yanlarının olduğunu düşünüyorum. | TED | أفعل هذا لأنني أعتقد أن هنالك الكثير من الأشياء المشتركة بين الناس. |
bunu yapıyorum, çünkü bilgiye ihtiyacımız var, akına karşı gelen kalkınma olana kadar saf vahşi doğayı korumalıyız. | TED | أفعل هذا لأننا نحتاج لهذه المعلومات لنهتدي إلى هذه البراري الطبيعية الأصلية قبل أن تحدث تطوُّرات أعلى مجرى النهر. |
Geçen gün düşüncesiz davrandığımı fark ettiğim için bunu yapıyorum. | Open Subtitles | انا افعل هذا لأننى كنت غير مراعية فى اليوم السابق |
bunu yapıyorum. bunu yapıyorum. Sakin ol, tamam mı? | Open Subtitles | أنا أقوم بهذا, أنا أقوم بهذا هلا تُبطئها ؟ |
bunu yapıyorum çünkü yapmak istiyorum. Manuela, lütfen... | Open Subtitles | أنا أقوم بذلك لأنني أرغب به مانويلا، أرجوك |
Sana bakmadığım bir anda, benden çaldığın hayatımı korumak için bunu yapıyorum. | Open Subtitles | سأفعل هذا لأنقذ حياتى التى كنت ستسلبها منى عندما تسنح لك الفرصة |
Sorumluluk almanın önemli olduğunu söyledi ben de burada bunu yapıyorum. | Open Subtitles | قال أنه من المهم تحمّل المسؤولية, لذا هذا ما أفعله هنا. |
bunu yapıyorum ki ayağa kalktığınızda ipuçlarını görmemeyim. | TED | و أنا أفعل هذا لكى لا أستطيع التخمين و أنت تقف |
Düşündüm ki: "Neden bunu yapıyorum, sahte bir gülücük, aptal bir giysi maç kazanmak uğruna her şeyi yapabilecek kişiler için?" | Open Subtitles | فكرت، لماذا أفعل هذا ؟ أزيف ابتسامات وأرتدي زي غبي لأناس يفعلوا أي شيء ليفوزوا بالمباراة ؟ |
bunu yapıyorum çünkü müstehcenlikten, mutluluktan... seksilikten, çamurlu, pis seksten bahseden hiçbir elbisen yok. | Open Subtitles | أنا أفعل هذا لأن ليس لديكِ قطعة ثياب واحدة تعبر عن الجاذبية و الاثارة و الجمال و الغزل |
bunu yapıyorum, çünkü istiyorum o bana söylediği için değil! | Open Subtitles | أنا أفعل هذا لأنني أُريد ذلك، وليس لأنكِ طلبتي مني ذلك. |
Şimdi, bunu yapıyorum çünkü kız arkadaşımın çok yumuşak bir kalbi vardır. | Open Subtitles | الآن ، أنا أفعل هذا ، لأنني ، كما ترى صديقتي ، رقيقة القلب |
bunu yapıyorum böylece kimse yaşlandığımı bilmeyecek. | Open Subtitles | انا أفعل هذا لكي لايعلم أحد أني كبرت في السن |
bunu yapıyorum çünkü artık herşeyde bişeylerden sorumlu olmaktan sıkıldım | Open Subtitles | و لكننى أفعل هذا لأننى لجأت إلى كل هيئة قانونية و شرعية |
Tüm Tanaka rakunlarının mutluluğu için bunu yapıyorum. | Open Subtitles | اني افعل هذا لاجل سعادة جميع الراكون هذا غير صحيح |
Prensese karşı nazik ol. bunu yapıyorum çünkü seni seviyorum. | Open Subtitles | كن لطيف مع الاميره انا افعل هذا لاني احبك |
Hergün ben bunu yapıyorum. | Open Subtitles | قبل كل شئ، انها اكثر من اجرة انا افعل هذا كل يوم |
Yani ben bunu yapıyorum, sen bunu, o da bunu mu yapıyor? | Open Subtitles | أقوم بهذا إذاً وأنتِ تقومين بهذا وهو يقوم بهذا |
Hayır bunu yapıyorum ki, kimse için çalışmak zorunda kalmayayım. | Open Subtitles | لا، إني أقوم بهذا لكي لا أضطر للعمل مع أحد أبداً |
Kurtarmak için, bizim için bunu yapıyorum - Biliyorum. Bizim kurtulmamız ve kaçıp gitmemiz için. | Open Subtitles | إنني أقوم بذلك لأجلنا, لندخر بعض النقود أعلم ذلك |
Kocam olarak, yolumdan ne zaman çekileceğini bil. bunu yapıyorum. | Open Subtitles | وكزوجي، تعرف متى تتنحى جانباً، أنا سأفعل هذا |
Bu benim büyükbaba. Hastanede değilken, bunu yapıyorum. | Open Subtitles | هذا أنا يا جدي و هذا ما أفعله عندما لا أعمل هنا |
bunu yapıyorum çünkü madenlerde işime yarıyorsun işçileri düzende tutuyorsun. | Open Subtitles | أنا أفعل ذلك لإنك مفيد لي في المناجم تبقي العمال منضبطين |
O para için çalışmalıydım ki şu an bunu yapıyorum. | Open Subtitles | كان مقدرا ً أن أعمل من أجل ذاك المال, و هو ما أفعله الان |