ويكيبيديا

    "bunu yaparak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بفعل ذلك
        
    • بفعل هذا
        
    • بفعله ذلك
        
    • وبفعل ذلك
        
    • من خلال القيام بذلك
        
    • إنْ فعلتَ هذا
        
    • وبفعلك ذلك
        
    • أنت ترسل
        
    • وبفعله
        
    • بالقيام بهذا
        
    bunu yaparak süperlif geliştirmiş olacağız, %380 daha güçlü, %300 daha esnek. TED بفعل ذلك أصبحنا قادرين على صنع ألياف خارقة ألياف أكثر قوة بنسبة 380 في المئة، وأكثر مرونة بنسبة 300 في المئة
    bunu yaparak,Filozof taşını arayan aptalları oraya topladık ve biz seni bulduk. Open Subtitles بفعل ذلك, الأغبياء الذين يهتمون بحجر الفلاسفه سيجتمعون في تلك البلده و لقد عثرنا عليك
    Fark etmez, bunu yaparak yine de beni ikna edemeyeceksin. Open Subtitles لن تقنعني بفعل هذا انا لست الرجل الذي تظنّه
    bunu yaparak Dünya'ya bütün Dünya'ya gerçekten yardım edebilirsin. Open Subtitles يمكنك مساعدة العالم ، العالم أجمع بفعل هذا
    Washington meydanında tam bunu yaparak birçok oyun kazandı. Open Subtitles لقد فاز في الكثير من المباريات في ساحة واشنطن بفعله ذلك بالضبط
    Ve bunu yaparak yalnızca harcanan zaman üzerinden işleyen bir dünyadan, faydalı şekilde harcanan zamana önem veren bir dünyaya geçebiliriz. TED وبفعل ذلك بإمكاننا تغيير مسار العالم القائم على الإعتماد على قضاء الوقت، إلى عالم يقضي الوقت بشكل جيد.
    bunu yaparak, SPK'nın bilmesini istemediğin bilgileri, Open Subtitles أن تعرفينها SPK بفعل ذلك ، المعلومات التي لا تريدك
    bunu yaparak siz, babanıza engel olacaksınız; ben de Winfred'a. Open Subtitles و بفعل ذلك أنت تصد والدك (و أنا أصد (وينفريد
    Bence bunu yaparak herkese bir iyilik yaptım. Open Subtitles أعتقد أنني أديت معروفاً للجميع بفعل ذلك
    Pizza fırlatmayı öğrenmek yerine beş saatimi bunu yaparak harcamam ne güzel oldu. Open Subtitles أنا سعيد جدا لتضييع وقتي بفعل هذا بدلا من التعلم كيفية رمي البيتزا في خمس ساعات
    bunu yaparak bir tedavi bulmakla kalmıyor üstüne direnişin bize karşı kullanabileceği bir silahı elinden alıyoruz. Open Subtitles بفعل هذا , نحن لا نجد العلاج فقط نُخرجها كسلاح المقاومة الذي قد يُستخدم ضدنا
    Yani sen, cidden bunu yaparak, iyi mi hissediyorsun? Open Subtitles ...اذا انت انت تشعر بشعور جيد بفعل هذا ؟
    bunu yaparak zengin oldu. Open Subtitles أصبح غنياً بفعله ذلك.
    Bu zamanları inatçı bir iyimserlikle karşılamayı seçmek yaşamlarımızı anlam ve amaçla doldurabilir ve bunu yaparak elimizi tarihin akışına uzatıp onu bizim seçtiğimiz geleceğe doğru döndürebiliriz. TED اختيار مواجهة هذه الأزمة بتفاؤل وعزم يمكن أن يملأ حياتنا بالمعاني والأهداف، وبفعل ذلك يمكننا أن نضع أيدينا على قوس التاريخ ونقوم بثنيه ناحية المستقبل الذي نختاره.
    bunu yaparak bizi uyarıyorsun. Open Subtitles أنت ترسل إلينا تحذيرا شاهدوا...
    İnsanların sesini, dilini alıp dizelere döküp daha güçlü hâle getiriyordu ve bunu yaparak, bu dili ve bu dili konuşan insanları, yüceltiyordu. TED كان يأخذ صوت الشعب، لغة الشعب، وينظمها في مقاطع شعرية، وبفعله لذلك، كرَّم اللغة، وكرَّم الشعب الذي تحدث اللغة.
    Ve bunu yaparak, aslında kendisini kilitlemiş olur. TED و بالقيام بهذا العمل، يقوم الموصل أيضاً بتثبيت نفسه في موضعه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد