- O atı iyi idare ediyorum. - Bunun farkındayım. | Open Subtitles | . ـ تحكّمتُ بذلك الحصان جيّدًا . ـ أعلم ذلك |
Bunun farkındayım. Ama bunun bir önemi yok. Bunu bilmesi gerek. | Open Subtitles | أجل، شكراً، إنّي أدرك ذلك لا يهم، عليه أنه يعلم هذا. |
Evet Bunun farkındayım ama bir kişinin daha tanıklık yapmasına ihtiyacım var böylece bunu haber yapabilirim. | Open Subtitles | أجل، أدرك هذا ولكننا نحتاج الى شاهدٍ آخر وأعلم بأن بوسعي تأكيد الامر |
Andy, Bunun farkındayım! Nedenini öğrenmek zorundayım. | Open Subtitles | رباه يا آنتي ، أنا أعرف ذلك علي أن أعرف السبب |
Jackson Steinem. Evet efendim, Bunun farkındayım. | Open Subtitles | نعم يا سيدي، أنا مدرك لذلك لكن إذا سمحت لي بخمس دقائق من وقتك |
- Bunun farkındayım. - İyi de, ben Jerry Gallo değilim. | Open Subtitles | ــ أنا على علم بذلك ــ أنا لست جيري غالو |
Evet, Bunun farkındayım, but in the interest of sisterly harmony, I would really... | Open Subtitles | أجل ، أنا أعرف هذا .. لكن بمصلحة تسامح الشقيقات ، سأقدّ |
Bazen hassas olmadığım zamanlar oluyor, Bunun farkındayım ama eğer o kızın hayatını tehlikeye atacak bir şey yapacağımı düşünüyorsanız... | Open Subtitles | ويمكنني، في بعض الأحيان، يكون خشنا، أنا على علم جيد ويمكنني، في بعض الأحيان، ان أكون خشنا، أنا أعي ذلك أنت لاتعتقد بأني سأفعل أي شيء يعرض حياة تلك الفتاة للخطر |
Bu doğru yol değil Bunun farkındayım. | Open Subtitles | هذه ليست الطريقة الصحيحة.. أعلم هذا |
Bunun farkındayım. Sadece yüzümüzü görmediklerimden emin olacağım. | Open Subtitles | أعلم ذلك, أنا فقط سأتأكد بأنهم لن يروا وجوهنا |
Sahip olduğun tek aile annendi, biliyorum, Bunun farkındayım. | Open Subtitles | أعرف أنّ والدتك كانت الأب الحقيقي الوحيد الذي إمتلكته يوماً، أعلم ذلك. |
Bunun farkındayım, ama bu haberi almak hoşunuza gider diye düşündüm. | Open Subtitles | لمناقشة قراراتى أدرك ذلك يا سيدى . ولكننى أعتقدت أنك ستسعد بسماع الأنباء |
Bunun farkındayım, ama bu haberi almak hoşunuza gider diye düşündüm. | Open Subtitles | لمناقشة قراراتى أدرك ذلك يا سيدى . ولكننى أعتقدت أنك ستسعد بسماع الأنباء |
Bunun farkındayım ama elimizdeki tek hareket bu. | Open Subtitles | أدرك هذا لكنها الحركة الوحيدة أمامنا. |
Bu tamamen usule aykırı. Evet. Bunun farkındayım, Sayın Yargıç. | Open Subtitles | نعم ,أدرك هذا يا سيادة القاضي |
- Polisler çok meşgul, Paul. - Evet Bunun farkındayım. | Open Subtitles | الشّرطة مشغولين جداً, بول - نعم أعرف ذلك - |
- Çalışmıyorsun bile. - Bunun farkındayım, Gina. | Open Subtitles | أنت لا تعملين ـ أعرف ذلك يا ـ جينا ـ |
Geçitten geçtikleri anda, ölmüş olurlar. Bunun farkındayım. | Open Subtitles | اللحظة التي يقتربوا فيها من البوابة سيقتلون,أنا مدرك لذلك |
Bunun farkındayım ve bu yüzden bütün önlemleri alıyorum. | Open Subtitles | أنا على علم بذلك ونحن متخذين جُّل إحتياطاتنا |
Bunun farkındayım çünkü ben genelde acımasız biri değilimdir. | Open Subtitles | أنا أعرف هذا لأنني في الغالب لست على طبيعتي لكنني شخص |
Efendim zaten Bunun farkındayım. | Open Subtitles | أنا أعي ذلك يا سيدي |
Bunun farkındayım. - İyi o zaman. - Hayır Bayan Beech. | Open Subtitles | أنا أعلم هذا حسنا إذا |
Bunun farkındayım, ama ne halde olduğunu görüyorsun ve de halletmem gereken acil meseleler var. | Open Subtitles | أنا على علم بهذا , ولكن يمكنك ملاحظه ماهي عليه وهناك امور عاجله يجب ان أقوم بها |
Bunun farkındayım Onbaşı Clark. Farkında olmanıza sevindim efendim ama... | Open Subtitles | (أنا أعلم بذلك أيها العريف (كلارك - أجل سيدي, من الجيد أنك تعلم يا سيدي - |
Teşekkür ederim Binbaşı, Bunun farkındayım. | Open Subtitles | شكراً لكَ ايها القائد انا على علمٍ بذلك |
Hata ihtimali her zaman var ve Bunun farkındayım. | Open Subtitles | هناك دائما فرصة للخطأ، أنا على دراية بذلك |
Bunun farkındayım. Burada neler oluyor? | Open Subtitles | انا مدرك لهذا ما الذى يحدث هنا ؟ |
Evet,Bunun farkındayım. | Open Subtitles | هو الى حد ما ,خارج اختصاصى . نعم ,انا ادرك ذلك. |