Anjali, sen de annene yaz... bugün burada olsaydın... gururla Anjalinin senin kızın olduğunu söylerdim. | Open Subtitles | وزعها انجلى انت ايضا اكتبى لامك لو كنت هنا اليوم |
Eminim sen burada olsaydın çok daha mutlu olurdu. | Open Subtitles | أنا متأكد من انها ستكون اكثر سعادة لو كنت هنا |
"Keşke burada olsaydın" yazılı, kayalıklı ve iki palmiyenin olduğu bir kart. | Open Subtitles | "تمنيت لو كنت هنا" مع تشكيلة من الصخور و شجرتين من النخيل |
Keşke tüm doğum günlerimde burada olsaydın. Geçen sene annem bana kıyafet almıştı. | Open Subtitles | أتمنى أنك كنتي هنا في جميع أعياد ميلادي السنة الماضية أمي أحضرت لي ملابس |
Evet, burada olsaydın, her şey çok daha kolay olurdu. | Open Subtitles | نعم، هو كَانَ يمكنُ أَنْ يَكُونَ أسهلَ إذا كُنْتَ هنا. |
Neyin gerçek olduğunu artık ben de bilmiyorum Yalnızca... keşke burada olsaydın. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما هو حقيقي بعد الآن أتمنى فقط لو كنتَ هنا |
O zaman keşke burada olsaydın ama gemi çoktan demir aldı. | Open Subtitles | وسوف يكون ذلك لطيفاً لو كنتِ هنا ولكن الامر حدث وانتهى |
İki buçuk yıl önce burada olsaydın eskiden barın üstünde asılı olan tabeladan haberin olurdu. | Open Subtitles | لو أنك كنت هنا منذ عامين و نصف كنت لتعرف عن العلامة التي اعتادت تعليقها فوق البار |
Dinle, Cam'in adamının dışarıda olduğunu biliyorum ama burada olsaydın daha iyi hissederdim. | Open Subtitles | أنصت، أعلم أن كام أحضر رجل فى الخارج، لكن سأشعر أنى أفضل بكثير لو كنت هنا أيضا. |
Eğer dışarıda olmak yerine biraz burada olsaydın bunu bilirdin. | Open Subtitles | وكنت سوف تعلم ذلك إن كنت هنا على الإطلاق بدلاً من ان تكون بالخارج وتفعل ما تفعله |
Eğer burada olsaydın, o hayvanın hakkından gelirdin. | Open Subtitles | لو كنت هنا لتخلصت من ذاك الحيوان |
Hey baba, keşke burada olsaydın da Miloş'un askere gidişini görseydin. | Open Subtitles | أبّي ؟ ، إذا كنت هنا لرؤية "ميلـوش" وهـو يغــادر إلى الجيش |
Keşke burada olsaydın ama sana bir hediye aldık. | Open Subtitles | اتمنى لو كنت هنا لكنا احضرنا لكِ هدية |
Eğer sen burada olsaydın tüm bunlar daha kolay olurdu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أتعلم، لكان الأمر أسهل لو كنت هنا |
burada olsaydın çok daha kolay olurdu. | Open Subtitles | يا فتى هذا سيكون أسهل إن كنت هنا |
burada olsaydın, ne derdin biliyorum. | Open Subtitles | لو كنت هنا فأنا أعرف ما كنت ستقوله |
burada olsaydın daha kolay olurdu. | Open Subtitles | حسنا، سيكون من الأسهل لو كنت هنا |
Yani, eğer gerçekten de burada olsaydın o zaman benim değiştiğimi fark ederdin. | Open Subtitles | لو كنت هنا حقا ... لكن لاحظت بأنني تغيرت. |
"Ekvator. Keşke burada olsaydın!" | Open Subtitles | "الإكوادور , اتمنى لو كنتي هنا" |
Keşke burada olsaydın da sana nasıl başardığını sorabilseydim. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}أتمنّى لو كنتَ هنا حتّى أسألك كيف نجحت بذلك |
burada olsaydın çoğu zamanımı seninle konuşarak geçirirdim. | Open Subtitles | لو كنتِ هنا لقضيت معك وقتاً كثيراً فى التحدث إليك |
Keşke burada olsaydın. | Open Subtitles | لو كُنتي هنا. |