burada oturmak hoşuma gitmiyor. Ben de evde yatağımda olmayı yeğlerim. | Open Subtitles | انا ايضا لا احب الجلوس هنا, بل افضل اكثر النوم فى بيتى |
Sanırım burada oturmak ve ölümü beklemek. | Open Subtitles | أعتقد أنها الجلوس هنا وانتظار الموت. أستطيع ذلك. |
Teşekkür ederim. Saçmalık bu. burada oturmak istemiyorum. | Open Subtitles | أعني, هذا شيء سخيف أنا لا أرغب في الجلوس هنا |
Benim planım bir süre burada oturmak, ...ve eski zamanlardan konuşup, ...biraz viski içmekti. | Open Subtitles | ..خطتي كانت أن نجلس هنا قليلا نتحدث عن الأيام الخوالي ونشرب بعض الويسكي |
Hayır gerek yok. Biraz burada oturmak istiyorum. | Open Subtitles | لا ، لا بأس بالأمر أريد أن أجلس هنا لدقيقة فقط |
Brad, tatlım niyetinin iyi olduğunu biliyorum ama burada oturmak istemiyorum. | Open Subtitles | براد" حبيبي" أعرف أن تنوي خيراً لكني لا اُريد العيش هنا |
Pekala, tek yapman gereken burada oturmak ve telefon çaldığında açıp "Dr. Harper'ın muayenehanesi" demek. | Open Subtitles | حسناً. الآن كل ما يمكنك فعله هو الجلوس هنا |
Kendi başımıza burada oturmak. | Open Subtitles | كما تعلمين , الجلوس هنا ووحدتنا مع أنفسنا |
İstemediğim sürece burada oturmak zorunda değilim. | Open Subtitles | ولا يجب عليّ أن أستمر في الجلوس هنا إذا لم أرِد هذا. |
Oturacak çok yer var. burada oturmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | يوجد مساحة شاسعة هناك لست مجبرة على الجلوس هنا |
Kusura bakmayın ama burada oturmak, olabileceğim en iyi insan olmama nasıl yardımcı olacak? | Open Subtitles | أنا آسفة ولكن كيف سيساعدني الجلوس هنا بأن أكون أفضل ما بي؟ |
Kusura bakmayın ama burada oturmak, olabileceğim en iyi insan olmama nasıl yardımcı olacak? | Open Subtitles | أنا آسفة ولكن كيف سيساعدني الجلوس هنا بأن أكون أفضل ما بي؟ |
Yoruldum, ve sizler kocalarını hakkında konuşurken ben burada oturmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا متعبة و لا أريد الجلوس هنا بينما أنتن يا رفاق تتحدثن عن أزواجكن |
Güneş batana kadar burada oturmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد الجلوس هنا حتى غروب الشمس. |
burada oturmak güzel. | Open Subtitles | من اللطيف ايها الرفاق الجلوس هنا |
burada oturmak ve varlığının özünü oluşturan zehir ve safranın içinde demlenmek istiyorsan kendi bileceğin iş. | Open Subtitles | أذا كنتي تريدين الجلوس هنا وطبخ الحساء في النكد... . والجلوس مع الشوربة... |
Artık burada oturmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أُريد الجلوس هنا أكثر مِن هذا |
burada oturmak komik. | Open Subtitles | أين متعة الجلوس هنا ما زلت اعتقد |
Mermi bitene dek burada oturmak mı? | Open Subtitles | , أن نجلس هنا حتى تنفذ رصاصاتنا ؟ |
Mermi bitene dek burada oturmak mı? | Open Subtitles | , أن نجلس هنا حتى تنفذ رصاصاتنا ؟ |
Bak, önümüzdeki 2 saat boyunca burada oturmak zorundayım ve gerçekten yaşlı kel bir bayanla konuşasım yok. | Open Subtitles | انظري, سوف أجلس هنا لمدة ساعتين و لا اشعر انني سأتحدث مع سيدة عجوزه رأسها أصلع |
Bakın orada da boş koltuk var. Hayır orada oturmak istemiyorum. Ben burada oturmak istiyorum! | Open Subtitles | يوجد مقعد خال هناك - لا، أريد أن أجلس هنا - |
Burayı o kadar boktan hâle getireceğim ki kimse burada oturmak istemeyecek. | Open Subtitles | سأجعل هذا المكان أسوأ حتى لا يريد أحد العيش هنا |