Bütün gün Burada oturup aklına gelen her türlü saçmalığı sayabilmek için. | Open Subtitles | حتّى يتسنّى لك الجلوس هنا وقول ما يخطر على بالك من تفاهات |
Adamım, Burada oturup, güneşin altında rüya göremeyeceğini bilmiyor musun? | Open Subtitles | ألا تعرف بأنّه لا يمكنكَ الجلوس هنا والحلم تحت الشمس؟ |
Birkaç gün Burada oturup... çaresizce birilerinin dikkatini çekmeye çalışacaksın. | Open Subtitles | انت تجلس هنا عدة ايام وتحاول بأستماتة ان تجذب الأنتباه |
Burada oturup girişimcilerimizden biri kafasını dışarı çıkarıncaya dek o evi izleyeceğiz. | Open Subtitles | نجلس هنا ونراقب ذاك المنزل. حتّى أحد رجال الأعمال هناك يظهر نفسه. |
Komik bir şey kaçırmayacaksınız. Sadece Burada oturup bu yetişkin gazetesini okuyacağım. | Open Subtitles | لن يفوتكم شيء مسلي سأجلس هنا واقرأ الصحيفة فحسب |
Burada oturup yarım saat daha bana bakmana tahammül edemiycem. | Open Subtitles | لن اجلس هنا ، وادعك تحملقين فى لنصف ساعه اخرى |
Burada oturup, okumak ve çürümekten başka bir iş için sebebim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ شيئاً ما أفعله سوى الجلوس هنا و القراءة و التعفـُّن. |
Burada oturup TV izlemenin sana ne gibi faydası olabilir? | Open Subtitles | كيف يكون فقط الجلوس هنا ومشاهدة التلفزيون جيد لك ؟ |
Başaramadım da. Yani sakıncası yoksa Burada oturup rahat rahat üzülmek istiyorum. | Open Subtitles | وقد فشلت، لذا لو لم تمانع، فأودّ الجلوس هنا والحزن في سلام. |
Delinin teki Kuzey Hava Tapınağı'na doğru yol alırken Burada oturup bekleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني الجلوس هنا والرجل المجنون في طريقه إلى معبد الهواء الشمالي |
Şimdi de Burada oturup ömrüm boyunca orayı izlemem gerektiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | والآن تقولين ، بأنه علي الجلوس هنا و مراقبتها لبقية حياتي ؟ |
Sen Burada oturup hiçbir şey yapmama sanatını icra edebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تجلس هنا وتُتقن فن عدم القيام بأى شئ |
Ne yani, ikimiz Burada oturup her seferinde bir kişiyi mi kurtaracağız? | Open Subtitles | ماذا، أنا وأنت نجلس هنا نُحاول، إنقاذهم فرداً واحداً في كلّ مرّة؟ |
Tamam önemli değil. Zaten biraz yorgunum. Burada oturup, bir şeyler boyayacağım. | Open Subtitles | لا بأس ، أنا متعب على أي حال سأجلس هنا وألوّن |
Futbol işi de bittiğine göre Burada oturup senin bunu çözmeni beklemeyeceğim. | Open Subtitles | انا لن اجلس هنا واراقبك لكى اكشفك , موضوع الكرة قد انتهى |
Sen yavaşladın, Burada oturup hiç bir iş yapmıyorsun. | Open Subtitles | وفي الحقيقة انت الذي اصبحت بطيئاً جالس هنا دون عمل اي لحسة عمل |
Ne yani Ryder pataklanana kadar Burada oturup beklemek mi istiyorsun? | Open Subtitles | اذا, هل سنجلس هنا وننتظر إلى أن يسرق كل ملابس رايدر؟ |
Tamam, Burada oturup karamsar olabiliriz, ya da eve gidip kitaba bakabiliriz. | Open Subtitles | حسناً، بإمكاننا البقاء هنا كالمُتشائمين، أو نذهب إلى المنزل ونتفقّد كتاب الظلال |
Tamam, Burada oturup hipnozun cinayete sebep olduğu yönündeki suçlamanı dinleyemem. - Abbey. | Open Subtitles | حسناً,أنا لن أجلس هنا واستمع إلي أن التنويم المغناطيسي يسبب جرائم القتل هذه |
Burada oturup kendime, üzgün olmanın ne kadar aptalca olduğunu, söylüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت جالسة هنا أخبر نفسي بمدى سخافة شدة حزني عليه |
Yedek? Hayatımın geri kalanında Burada oturup, seni mi beklemeliyim? | Open Subtitles | هل يجب أن أجلس هنا بانتظاركِ .طوال حياتي ؟ |
Yani ikimiz de Burada oturup seks düşünüyoruz... çünkü seks düşünemeyiz... seks hakkında konuşamayız ve görünüşe göre seks de yapamayız. | Open Subtitles | الجنس كلانا يجلس هنا لنفكر فى الجنس لأننا لا نستطيع التفكير فيه |
Sen Burada oturup, donut yerken geri kalanlar şınav çekecek! | Open Subtitles | ستجلس هنا وتأكل الدونات بينما تقوم باقي الوحدة بتمارين عضلات الكتفين والذراعين |
Daha ne kadar Burada oturup sigara paramızı sömüreceksin? | Open Subtitles | الى متى ستجلسين هنا وتدخنين من مالنا و سجائرنا؟ |
Burada oturup bu şekilde içeceğimi hiç tahmin etmezdim. | Open Subtitles | لم أفكر بالجلوس هنا و الشرب بهذه الطريقة. |