Sizlere şunu söylemek için buradayım, ben göz ardı edilemez bir istatistiğim. | TED | أنا هنا لأخبركم أنني إحصائية لا يمكن تجاهلها. |
Koyu siyah, düz eteğiyle "Hey Dünya, Buradayım ben!" diyor adeta. | Open Subtitles | تنورة رشيقة سوداء كاحلة بشكل يقول دائماً: "أيها العالم، أنا هنا". |
Baba? Baba, her şey yolunda, ben buradayım. Buradayım ben, her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | أبي أبي، لا تقلق، أنا هنا أنا هنا، ستكون بخير |
Sana destek için Buradayım ben. | Open Subtitles | أنا هُنا فقط لكي أدعمكِ. |
Evet, Leonard. Seninle çalışarak bunu düzeltmek için Buradayım ben. | Open Subtitles | أجَل، (ليونارد)، أنا هُنا لأتكاتَف معك بهدفِ تصليحِ هذا. |
Niye Buradayım ben? | Open Subtitles | لماذا أنا هُنا ؟ |
Evet, Mikey, buradayım. Ben ve yaklaşık diğer 30 adam. | Open Subtitles | نعم يا " مايكي " ،، أنا هنا وبحوزتي ثلاثين رجلاّّ آخر |
Evet, Mikey, buradayım. Ben ve diğer 30 kişi buradayız. | Open Subtitles | نعم يا " مايكي " ،، أنا هنا وبحوزتي ثلاثين رجلاّّ آخر |
Bunun aklınız berrakken olmasını sağlamak için Buradayım ben. | Open Subtitles | أنا هنا للتأكد من فعلكم لهذا بذهن صافي |
Ben buradayım, ben buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا بالضبط. أنا هنا بالضبط. |
Bir yere gitmiyorum. Buradayım ben. | Open Subtitles | لن أذهب إلى أي مكان أنا هنا بجانبك |