Buraya ilk geldiğimde bana Fransızca öğretmişti, ben de ona İngilizce öğretmiştim. | Open Subtitles | لقد علمني اللغة الفرنسية عندما أتيت إلى هنا وأنا علمته اللغة الانجليزية |
Buraya ilk geldiğimde, doktor bey, ...bu güzelim bahçe bana İngiliz çocuk tekerlemelerinden birini hatırlattı: | Open Subtitles | عندما أتيت إلى هنا لأول مرّة ذكرتني هذه الحديقة الخلابة بأنشودة أطفال مشهورة: |
Buraya ilk geldiğimde, bir şeylerin değişebileceğini düşünmüştüm ama son birkaç gündür yanıldığımı fark ettim. | Open Subtitles | عندما أتيت هنا أعتقدت أن الأمور ستكون مختلفة ولكن ماحدث في الأيام الأخيرة جعلني أدرك أني كنت مخطئًا |
Neden Buraya ilk geldiğimde bana eziyet etmedin? | Open Subtitles | لماذا لم تعذبيني أبداً؟ تعلمين، مثل عندما بدأت هنا |
Buraya ilk geldiğimde, "Belle, hemşire ol" dedim. | Open Subtitles | عندما جئت إلى هنا لأول مرة أخبرتهم أني ممرضة |
Buraya ilk geldiğimde benim de bir hayalim vardı. | Open Subtitles | عندما جئت هنا لأول مرة كان لدي حلم |
Buraya ilk geldiğimde bana iyi davranmıştı. | Open Subtitles | لقد كانت طيبةً معي عندما جئتُ هنا أول مرة |
Buraya ilk geldiğimde gözümde Tanrı gibiydin. | Open Subtitles | أوه، اعتقدت أنّك إله عندما وصلت إلى هنا. |
Efendim, Buraya ilk geldiğimde çok değerli kişilerle bağlantı kuracağımı söylemiştiniz. | Open Subtitles | سيدى , عندما وصلت هنا لأول مرة قد وعدتنى اننى سأحصل على معارف قيّمة |
Buraya ilk geldiğimde, "şeytan görmüş gibisin" demiştin. | Open Subtitles | عندما أتيت أول مرة أخبرتني بأنّني أبدو كمن رأى شيطاناً |
Buraya ilk geldiğimde Oklahoma'nın siyahî hâli Alabama çekimlerindelerdi. | Open Subtitles | عندما إنتقلت إلى هنا في البداية كانوا يقومون بـ عمل إنتاج لجميع السود في اوكلاهوما تدعى الاباما |
Buraya ilk geldiğimde bana da aynı şeyi denedi. | Open Subtitles | لقد حاول فعل نفس الشئ معي عندما أتيت إلى هنا |
Buraya ilk geldiğimde kendimden çok emindim. | Open Subtitles | عندما أتيت إلى هنا في بادئ الأمر كنت واثقا من نفسي |
Buraya ilk geldiğimde sana çok kızgındım. | Open Subtitles | عندما أتيت إلى هنا في المرة الأولى كنت غاضباً جداً منك |
Buraya ilk geldiğimde, çavuş bana "Bütün askerler burada" demişti. | Open Subtitles | عندما أتيت إلى هنا أخبرني الرقيب أن كل رجاله عادوا من الأجازة |
Buraya ilk geldiğimde en çok bunu özledim. | Open Subtitles | عندما أتيت هنا لاول مرة لقد كان هذا أكثر ما افتقدته |
Buraya ilk geldiğimde, kendim için her şeyi yaparım sanırdım. | Open Subtitles | عندما أتيت هنا كنت أعتقد أن يمكنني فعل كل شيء بنفسي |
Buraya ilk geldiğimde aynı senin gibiydim. | Open Subtitles | أنا كنت بالضبط مثلك عندما أتيت هنا |
İster inan ister inanma ama Buraya ilk geldiğimde ben de biraz senin gibiydim. | Open Subtitles | صدقوا أو لا تصدقوا، وكنت قليلا مثلك عندما بدأت هنا. |
Buraya ilk geldiğimde, 30 bilemedin 60 gün kalırım diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | "عندما جئت إلى هنا اعتقدت أن الحال سيستمر 30 يوماً ، وربما 60 على الأكثر" |
Yalan söylemeyeyim, Buraya ilk geldiğimde beni Beyaz Saray'dan atmak için elinden geleni yaparsın sanmıştım. | Open Subtitles | يجب أن أعترف، عندما جئتُ هنا لأول مرة خلتُ أنكِ ستبذل قصارى جهدك لإخراجي من البيت الأبيض |
Buraya ilk geldiğimde bir tulum verdiler. | Open Subtitles | عندما وصلت إلى هنا و أعطوني تلك البدلة |
Buraya ilk geldiğimde, bana onların çiçekleri sulamaya geldiklerini söylemişti. | Open Subtitles | في البداية عندما وصلت هنا.هو كان يخبرني انهم قادمين الى هنا لري النباتات |