Burbank'in en iyi elektronik mağazasında yüksek maaşlı bir modellik işi. | Open Subtitles | سوف يكونون عارضات عاليات الثمن فى أفضل معرض أليكترونيات فى بوربانك |
Polis yüksek hızlı takibine Burbank'de devam ederken, Action Haber bildiriyor. Bir şey varsa, o da onun bu yerleşim bölgesinde hızlanmaya devam ettiği. Bölgedeki herkesi uyarmak istiyoruz çünkü bu açıkçası çok tehlikeli bir durum. | Open Subtitles | اكرة راس السنة يبدوا انة يتجة الى محل مشتريات فى بوربانك |
Ben KPFW Haberden Maureen Mitsubishi Burbank, Buy More'dan bir kaç şansız çalışanın Noel'den önceki günü eli silahlı bir adamla geçirdiği yerden bildiriyorum. | Open Subtitles | انها سيارة ميتسوبيشى ونحن هنا من محل اشترى اكثر فى بوربانك وهناك موطفين غير محظوظين |
Beni Burbank'e bırakman lazım. | Open Subtitles | احتاج لتوصيلة الى بور بنك |
Burbank'ten uçakla bir saatlik mesafeye gidiyorsun be Mick. | Open Subtitles | انه وقت الذهاب من بور بنك |
Maureen Mitsubishi az önce bir rehinenin bırakıldığı Burbank, Buy More'dan sizlere bildirmeye devam ediyor. | Open Subtitles | انها سيارة متسوبيشى مورين وقامت باقتحام احد المحلات فى بوربانك ويدعى اشترى اكثر ويبدوا انة احد الرهائن |
Anlaşılan romantizm Burbank'de hala yaşıyor. | Open Subtitles | فلتخمن هذا الرومانسية حية وجيدة وتعيش فى بوربانك |
Burbank, Kaliforniya'daki bir mağazadan geldi. | Open Subtitles | وتم تشغيلة فى محل فى بوربانك : |
Yine de, Burbank'deyiz. | Open Subtitles | بجانب ، أننا فى بوربانك |
Burbank'taki uzak doğu lezzeti. | Open Subtitles | طعم المشرق فى بوربانك |
Burbank'te bir Asya tadı. | Open Subtitles | طعم المشرق فى بوربانك |