Burma zincirlenmiş halde, Zimbabve ise bir insanlık trajedisi, Sudan'da önleyebileceğimiz savaşlardan ötürü binlerce insan sebepsiz yere katloldu. | TED | بورما في الأغلال، زيمبابوي هي مأساة إنسانية، وفي السودان مات الآلاف من الناس بغير ضرورة لحروب كان بمقدورنا منعها. |
Hikâyelerimden biri Burma ve Bangladeş'in sınırlarında olan Kutupalong'da geçiyor. | TED | كانت إحدى القصص في كوتبالونج، على حدود بورما وبنغلاديش. |
Belki de daha ciddi birşeydir -- söylediğim gibi, Burma'daki insan hakları. | TED | قد تكون شئ ربما اكثر جدية كما قلت,حقوق الانسان في بورما |
Bu erken edebi başarıya rağmen Neruda maddi sıkıntı yaşıyordu. Burma, Endonezya, Singapur ve İspanya gibi yerlerde bir dizi diplomatik işlerde çalışıyordu. | TED | بالرغم من هذا النجاح الأدبي المبكر عانى نيرودا مادياً واحتاج الأمر سلسلة من الوظائف الدبلوماسية في عدة أماكن منها بورما وإندونيسا وسينغافورة وإسبانيا. |
Doğudaki Burma'dan batıdaki Kamboçya'ya uzanır. | Open Subtitles | تمتد عبر 49 مقاطعة واسعة من (بيرما) في الغرب إلى (كامبوديا) في الشرق |
Farz et ki biri Kuzey Burma tepelerindeki bir kabileyi kaleme aldı. | Open Subtitles | لو ان كتابات رجل كانت عن قبائل ,المرتفعات فى شمال بورما |
Ve sanırım Burma'da* telefonların olmadığı bir kulübede yaşamıyor? | Open Subtitles | و أعتقد أنه لا يعيش في كوخ في بورما حيث لا يوجد هواتف هناك |
Artı, benle geldiğin için, sana son Burma yolculuğumu anlatabileceğim. | Open Subtitles | بالإضافة إلى إتاحة الفرصة لي لأخبرك عن رحلتي إلى "بورما" |
Tanrım. Kimse Burma için gönüllü değil. Böyle söyledi. | Open Subtitles | ياعيسى.لاأحد يتطوع من أجل ركض بورما لقد قال هذا بنفسة |
Burma'da fıkra anlatmak yüzünden yedi yıl hapis yendiğini biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل تعرف أنه في بورما قد تُسجَن 7 سنين من قول نكتة ؟ |
Bu sayede Burma'dan Hindistan'a kadar bir milyarı aşkın insan rüzgârın buralara taşıdığı muson yağmurlarından faydalanır. | Open Subtitles | شكرا لهذا مليون شخص من الهند الى بورما إستفاد من امطار الرياح الموسمية تجلبها الرياح معها. |
Vietnam'ın Mekong, Burma'nın Salween ve ikisi de Çin'e akan Yangtze ve Sarı Nehir. | Open Subtitles | بورما وفتنام اصغرها نهر يانتز الذي يصب في الصين |
Burma'da askeri rejim isyanları bastırmak için bir tür kimyasal silah kullandı. | Open Subtitles | ادعائات اليوم بأن بعض من الأسلحة الكيميائية قد استخدمت في بورما من قبل الحكام العسكريين أدت إلى انتفاضة وطنية |
Burma'da, barışçıl gösterilere katılan, birçok keşiş öldürüldü. | Open Subtitles | في بورما ،قتل العديد من الرهبان المتظاهرين سلمياً |
Okulu geçmek için bize ceza vermeyi deneyen, canı cehenneme bu kıç deliğini başka hiç kimse bunu alaylı bulmuyor, ve sonunda o kendisi bir hapishane mahkumuyla Burma ya kaçmaya karar verdi? | Open Subtitles | شخص ما يجد ذلك ساخراً لهذا الوغد وما فعله من عقابنا من اجل الحفلة وهو بنفسه في بورما مع الهروب من الذنب ؟ |
Olabilir. Ama nasıl oluyorda 3 yıl önce Burma'da olanları biliyordu. | Open Subtitles | أوافق, لكن كيف فهمت ما حصل في " بورما " ؟ |
Sonra Burma'dan döndüğümde onu güzel genç bir bayan olarak buldum. | Open Subtitles | ثم, عندما عدت من بورما وجدتها سيدة شابة جميلة |
Japon kuvvetleri şiddetli yağmur mevsimine rağmen Burma kenti Mandalay'a doğru ilerleyişini sürdürüyor. | Open Subtitles | على الرغم من الأمطار الغزيرة، الجيش الياباني تواصل اختراق في ولاية شان في بورما الى ماندالاي. |
İran, Burma, Küba ve Kuzey Kore'yle anlaşmalar yapıyorlar. | Open Subtitles | وإجرائهما لصفقاتٍِ مع إيران و بورما و كوبا و كوريا الشماليّة |
Burma'da, haşhaş yetiştirilen bir bölge. | Open Subtitles | منطقة في "بيرما" حيث تُزرع المخدرات |
Ve onunla Burma'da geçirdiğim vakit için. | Open Subtitles | ولقد قضيت معها وقت في بيرما |