ويكيبيديا

    "butik" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بوتيك
        
    • البوتيك
        
    • مُعدة خصيصاً
        
    • متجرها
        
    Orası sadece butik değil GD'nin biyo-tekstil alanındaki laboratuarı da. Open Subtitles انها ليست مجرد بوتيك انه مختبر للنسيج الحيوي تابع لغلوبال
    Kod 2. Bir iltica olayı söz konusu. Style butik'te. Open Subtitles كود 2 , لدينا انشقاق يجري هنا بوتيك ستايل , الضابط 14 متواجد
    Style butik'le koku reyonu arasında benim sorumluluk bölgemdesin. Open Subtitles انت بداخل سلطتي القضائية والتي تبدأ من ستايل بوتيك حتى عطور برسونال
    butik için ev, ev için butik. Open Subtitles يا لها من حياة, المنزل للبوتيك, البوتيك للمنزل
    Kardeşim, bu bir butik biraydı. Open Subtitles يا رجل، كانت هذه جعة مُعدة خصيصاً.
    Onun küçük butik işi çok iyi gitmiyor, Open Subtitles متجرها الصغير ليس في حالة جيدة
    La ciegana en iyi butik olabilir, Jim. Open Subtitles ممكن ان يكون افضل بوتيك في لا سينيجا يا جيم
    Kitabevini, butik yapmak için alacakmış. Open Subtitles يريد إن يبيع المكتبه من اجل استبدالها بِ بوتيك
    Ben Arapça olarak yakınlarda bir butik var mı diye sormuştum. Open Subtitles كنت اسأله بالعربى ان كان يوجد بوتيك قريب
    Yarımadanın yeşil bölgeleri yerine denizin yükseklerine saklanan güzel, modernist butik otel Relais Blu Belvedere yönüne doğru hareket ettik. Open Subtitles نحن نتجه بدلا من ذلك إلى طرف الأخضر من شبه الجزيرة، لريلايس بلو بلفيدير، فندق جميل، بوتيك الحداثية
    İki partili butik bir hükümetle ilişkiler ajansı. Open Subtitles أنها وكالة بوتيك ممثلة للحزبين من أجل الشؤون الحكومية.
    "butik" bir lobici için sıra dışı bir kavrama yeteneğin var. Open Subtitles لديك رؤيةٌ غير عادية في ما يخصُ جماعات التأثير الخاصة بـ(بوتيك).
    Çünkü Mayflower bir butik olduğu mesajını taşıması gerekiyor. Open Subtitles لأن (مايفلاور) نقل رسالة مفادها انه بوتيك
    Park Avenue'deki bir butik, değil mi? Open Subtitles في بوتيك في حي "بارك" ، اليس كذلك؟
    butik otel yönetiyoruz evet. Open Subtitles إنه فندق بوتيك .. نعم.
    Jean-Paul'ün ... butik'ine git. Open Subtitles *أذهبي إلى بوتيك *جان بول
    Paris'te butik işi yapıyorum. Open Subtitles - لدي بوتيك لي في باريس -
    Ve burayı şey yaparım, butik Otel. Open Subtitles (أشعر وكأنه فندق (بوتيك
    Kirsten'ın ilmeğinde gördüğümüz butik "Daisies and Dots" aynı zemin katta. Open Subtitles البوتيك الذي شاهدته كريستين في الخياطه بابونج و قرفه " يقصد نفس الشيء تحتل نفس مساحه الطابق
    "butik" sözcüğü "küçük balık"ın kibarcası. Open Subtitles "البوتيك" هي كناية لسمكة صغيرة.
    -Bir butik biraydı. Open Subtitles -جعة مُعدة خصيصاً .
    Onun küçük butik işi çok iyi gitmiyor, Ve işi ne kadar kötüye giderse, o da o kadar huysuzlaşıyor. Open Subtitles متجرها الصغير ليس في حالة جيدة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد