ويكيبيديا

    "buydu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • كان هذا
        
    • تلك كانت
        
    • هذا كان
        
    • كانت هذه
        
    • ذلك كان
        
    • هذه كانت
        
    • كان ذلك
        
    • ما كنت
        
    • ذلك ما
        
    • ما كان
        
    • لقد كانت
        
    • كانت تلك
        
    • وهذا ما
        
    • هذا هو ما
        
    • ماكنت
        
    Dünyaya bakış açım buydu. Patlayan nüfus, küçük gezegen, çirkin şeylere sebep olacaktı. TED كان هذا نموذجي الذهني للعالم إنفجار سكاني، وكوكب صغير سيقود الى أشياء قبيحة
    Beni ev arkadaşlarıyla yaşamaya zorladın. Şimdi, plan buydu, değil mi? Open Subtitles أجبرتني على الإنتقال إلى السكن الجامعي تلك كانت الخطة أليس كذلك؟
    Bay Blessington'ın benimle yakınlaşmasını sağlayacak garip teklif işte buydu, Bay Holmes. Open Subtitles اذن ,هذا كان اغرب عرض ,يا سيد هولمز والذى قدمه السيد بليسنجتون.
    Dünya tarihindeki en uzun dönem boyunca gezegendeki en gelişmiş yaşam biçimi buydu. Open Subtitles طوال مُعظم تاريح كوكب الأرض الطويل، كانت هذه الحياة الأكثر تقدماً على الكوكب.
    Bütün bunları sona erdireceğini söylediği an tek duymak istediğimiz şey buydu. Open Subtitles عندما اخبرنا انه يستطيع إنهاء كل ذلك.. كان كل ما اردنا سماعه
    Sırayı yanlış anlamış olabilirim, ama ana fikir buydu. Open Subtitles ربما قد رتبت الأمر خطأ, ولكن هذه كانت الفكرة العامة
    İyi olan tek şey buydu. Başka hiçbiryerde yaşamak istemezdim. Open Subtitles كان ذلك شيء جيد لا أريد العيش في مكان آخر
    Ben buydum, olmak istediğim kişi ise buydu: Angelina Jolie. TED هذا ما كنت عليه، لكن قدوتي كانت هي: أنجلينا جولي.
    Gazetede yazan her şeyi okudum, hatta beni organizasyona çeken şey kesinlikle buydu. TED قرأتُ كل ما كُتب في الصحف، وكان ذلك ما جذبني بالضبط إلى المنظمة.
    Çok heyecanlanmıştım çünkü o gördüğüm ilk gerçek ünlüydü ve benim öğrenmem gereken şey de tam olarak buydu birilerinin adımlarını takip etmek. Open Subtitles لقد كنت متحمسة جدا , لأنه كان أول شخصية شهيرة أقابلها و قد كان هذا تماما ما أردت تعلمه كيف امشي على خطاه
    Savaşacak bir şey yok, tatlım. Plan her zaman buydu. Open Subtitles لا يوجد داع للكفاح يا عزيزتي كان هذا دائما المخطّط
    Aptalca, basit. Düşünce yok, sorun yok. Plan buydu ve işe yaradı. Open Subtitles سهلة، بسيطة دون تفكير و مشاكل كان هذا هو المبتغى ووصلت إليه
    Hayatımın en iyi seksi buydu. Ki bayağı seks yapmışlığım da var. Open Subtitles تلك كانت أفضل مُضاجعةٍ حصلتُ عليها ولقد حصلت على كثيرٍ من المضاجعات
    Fikrim buydu, hani bana hakkında geri dönecek olduğun. Open Subtitles تلك كانت كتابتي، التي كان مفترضاً أن تعاود الإتصال بي بشأنها
    Oğlunun kalbine karşılık olduğunu söyle. Anlaşmamız buydu, hatırladın mı? Open Subtitles قولي أن ابنكِ قد غيّر رأيه هذا كان اتفاقنا، أتذكرين؟
    Evet benim varsayımım buydu ancak başka bir açıklama daha var. Open Subtitles حسناً, هذا كان افتراضي أنا و لكن يوجد هناك تفسيراً اخر
    1700'lerin ortalarından beri, günümüzde cebirsel topoloji adı verilen bir konuya yapılan ilk atılım buydu. TED بالتالي كانت هذه أول دفعة، من منتصف 1700، نحو موضوع يطلق عليه الآن الطوبولوجيا الجبرية.
    Kendime sakladığım tek şey buydu. Open Subtitles ذلك كان الشيء الوحيد الذي احتفظت به لنفسي
    Bir çok plan yaptım ve hepsi oldukça iyiydi. Ama aralarında en iyisi buydu. Open Subtitles لقد عملت على خطط عديدة وكلها كانت جيدة، ولكن هذه كانت الأفضل
    Bu size tanıdık mı geliyor? Çünkü 80'ler ve 90'larda Sahra Altı'nda olan da, aynen buydu. TED إن كان ذلك مألوفاً فذلك الذي حصل في دول صحارى أفريقيا في الثمانينات والتسعينات
    Sağ ol baba, benim istediğim de tam olarak buydu. Open Subtitles شكرا يا أبى هذا بالظبط ما كنت أريد أن أسمعه
    Benim de yapmaya çalıştığım buydu Alex. Öyleyse oradaki ne Matt? Open Subtitles ذلك ما أنا كنت أحاول أن أفعله ثم ماذا حدث هناك؟
    Daha uzun olsaydı keşke ama bize verilen süre buydu Open Subtitles عُطلة سعيدة لم تكن طويلة لكن هذا ما كان متوفراً
    Katoliklerin bulabileceği tek iş buydu ve sen o zaman da mücadele etmedin. Open Subtitles لقد كانت هذه هي الوظيفة الوحيدة المتوفرة للكاثوليك ولم تناضل لتغيير ذلك
    - Bebeği orada bıraktığını sanıyordum. - Amacımız da buydu. Open Subtitles وظننت أنها تركت الطفلة هناك فقد كانت تلك هي الخطة
    4400'leri durdurmak için gönderildiğim söylendi, ve yapmaya çalıştığım da buydu. Open Subtitles اخبرونى انى وجدت لايقاف ال 4400 وهذا ما حاولت ان افعله
    Natasha'nın gitar çantasının içindeki ve katilin aldığı şişe buydu. Open Subtitles هذا هو ما كان في حقيبة الجيتار الخاصة ب ناتاشا
    Müzik Amanda'ya yardımcı oluyorsa belki benim ihtiyacım olan da buydu gördüğüm imgelemleri daha iyi anlayabilmek için. Open Subtitles لو أن الموسيقى ساعدت أماندا ربما ذلك ماكنت بحاجته لأزالة الارتباك وفهم أفضل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد