| Çok düşüncelisin ama Buzdolabımın üstünde yer kalmamış sanırım. | Open Subtitles | إنها لوحة جيدة جداً, لكن لا أعتقد أن هناك فسحة على ثلاجتي |
| Buzdolabımın ücra bir köşesinde hoşuna gidebilecek biraz peynirim olacaktı. | Open Subtitles | أعتقد بأن هناك القليل من الجبن خلف ثلاجتي إذا أردت منها لدي جبن إذا اردت منه أيضاً |
| Buzdolabımın ücra bir köşesinde hoşuna gidebilecek biraz peynirim olacaktı. | Open Subtitles | أعتقد بأن هناك القليل من الجبن خلف ثلاجتي إذا أردت منها |
| Aslında Buzdolabımın gelmesini bekliyordum. Biriyle çıkmadım anlayacağın. | Open Subtitles | في الواقع كنت أنتظر وصول ثلاجتي فأنا لا أواعد أحداً |
| Durumu daha da hüzünlü yapabilecek tek şey Buzdolabımın kapağına yapıştıracağım hayvan çıkartmaları olabilir. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي قد يكون اكثر حزناً هو ان كانت لدي صوره لـ "كاثي كوميت" على باب ثلاجتي |
| Sen beni onu aramaktan kurtarıp onu tam da bana getirdin ve Buzdolabımın içine koydun. | Open Subtitles | ربما سوف يقوم بوضعي في السجن وانتِ انقذتيني من ان اقع فيه بقتلكِ ووقتها لن ابقى ابحث عنكِ واحاول الايقاع بكِ وسوف اكون عندها بارداً كـ ثلاجتي |
| Sen beni onu aramaktan kurtarıp onu tam da bana getirdin ve Buzdolabımın içine koydun. | Open Subtitles | ربما سوف يقوم بوضعي في السجن وانتِ انقذتيني من ان اقع فيه بقتلكِ ووقتها لن ابقى ابحث عنكِ واحاول الايقاع بكِ وسوف اكون عندها بارداً كـ ثلاجتي |
| - Buzdolabımın lambası yanmış. - Bol buzlu bir viski lütfen! | Open Subtitles | لقد عطل ضوء ثلاجتي - كأس من السكوتش - |
| Komşum benim Buzdolabımın bozulduğunu biliyor. | Open Subtitles | إنها تعلم أن ثلاجتي معطلة. |
| Buzdolabımın üstünde "Uzak durulacak 10 erkek" yazın var. | Open Subtitles | علّقت "عشرة رجال تجنّبيهم" على ثلاجتي |